Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren basın meslek örgütleri, “Gazetecilik suç değildir” diyerek gazetecilerin serbest bırakılmasını ve basına yönelik baskılara son verilmesini talep etti
Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren basın meslek örgütleri ve sendikalar “Gazetecilik suç değildir” diyerek gazetecilerin serbest bırakılmasını ve basına yönelik baskılara son verilmesi talep etti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında dün sabah saatlerinde Van, İstanbul ve Mersin’de düzenlenen ev baskınlarında gazeteciler Reyhan Hacıoğlu, Necla Demir, Rahime Karvar, Ahmet Güneş, Velat Ekin ve Vedat Örüç gözaltına alındı.
Bu duruma tepki göstermek amacıyla Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve DİSK Basın-İş, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde bir basın açıklaması düzenledi.
“Gazeteciliği, gazetecileri savunacağız” şiarıyla düzenlenen açıklamada, “Özgür basın susturulamaz” pankartı açıldı ve gözaltındaki gazetecilerin fotoğrafları taşındı. Açıklamaya siyasi parti temsilcileri, hak savunucuları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda gazeteci katıldı.
“GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR!”
Basın açıklamasını okuyan Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) üyesi gazeteci Saliha Aras, basın özgürlüğünün demokratik bir toplumun temel taşlarından biri olduğunu vurguladı. Aras, haberlerin gerekçe gösterilerek gazetecilerin tutuklanmasının kabul edilemez olduğunu belirterek: “Son dönemde medya kuruluşlarının sosyal medya hesaplarının kapatılması, sosyal medyadaki düzenlemelerle uygulanan sansür, gazetecilere yönelik baskının yeni bir boyutunu ortaya koyuyor. Bu tür uygulamalar yalnızca basın özgürlüğüne değil, halkın haber alma hakkına da açık bir saldırıdır. Gazetecilik bir kamu hizmetidir. Meslektaşlarımızın yalnızca görevlerini yaptıkları için kriminalize edilmesi ve susturulmaya çalışılması, demokratik bir toplumdan söz etmeyi imkânsız hale getiriyor” dedi.
Aras, sahada çalışan gazetecilerin tehdit edildiğini, hedef gösterildiğini ve şiddete maruz kaldığını belirterek şu çağrıyı yaptı: “Bugün buradan bir kez daha gözaltına alınan meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını, tutuklu gazetecilerin ise tahliye edilmesini talep ediyoruz. Basın özgürlüğünü tehdit eden tüm baskı ve sansür politikalarına son verilmelidir. Gazetecilik suç değildir ve gazeteciler özgür olmadan toplum da özgür olamaz.”
“SUSTUKÇA SIRA SİZE GELİYOR”
DİSK Basın-İş üyesi Zana Kaya, Kürt basınına yönelik baskıların artarak devam ettiğini belirtti. Kaya, meslek örgütlerine ve topluma güçlü bir dayanışma çağrısında bulunarak şunları söyledi: “Kürt basını ile yan yana görünmekten çekinen meslek örgütlerine sesleniyorum: Siz sustukça sıra size geliyor. Toplu bir karşı koyuş sergilemeliyiz. Gazeteci arkadaşlarımız şahsi meselelerden değil, toplumun sesini taşıdıkları için cezaevindeler. Toplum kendi sesine sahip çıkmalıdır. Cezaevinden korkmuyoruz, her bedeli ödemeye hazırız. Meslek örgütleri de korkmamalı.”
Evrensel Gazetesi yazarı, Gazeteci Fatih Polat, Kürt basınının devlet politikalarını eleştiren haberleri nedeniyle sürekli olarak hedef alındığını ifade etti. Polat, bu durumun sistematik bir sindirme politikası olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Kürt meselesiyle ilgili devlet politikalarının teşhir edilmesini engellemek için Kürt basını öncelikli hedef alınıyor. Bir sınır ötesi operasyon ya da kayyum ataması öncesinde gazeteciler gözaltına alınıyor, baskılar artırılıyor. Bu, eleştirel haberciliği engelleme çabasıdır. Ancak bu kırmızı kart gösterilerek aşılacak bir mesele değildir. Daha güçlü bir dayanışmaya ve basın meslek örgütlerinin ortak tavrına ihtiyaç vardır. Halkın doğru bilgiye erişme hakkı için tüm demokrasi yanlıları gazetecilere sahip çıkmalıdır.”
Polat, iki gazetecinin SİHA saldırılarında yaşamını yitirdiğini, katledilen meslektaşlarını anmak isteyenlerin bile tutuklandığını hatırlattı. Basın özgürlüğü mücadelesinin ağır bedellerle sürdürüldüğünü vurgulayan Polat, gazetecilerin yalnız bırakılmaması gerektiğini söyledi.
“ÖZGÜR BASINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Şükrü Alpsoy, gözaltındaki gazetecilerle görüşebildiklerini ve morallerinin yüksek olduğunu belirtti. Alpsoy, soruşturmaların içeriğine dair bilgiye sahip olmadıklarını ancak gazetecilik faaliyetlerinin suçlama konusu yapıldığını ifade ederek; “Özgür basın geleneği bugüne kadar nasıl mesleğini yaptıysa yapmaya devam edecek. Gazetecilik suç değildir. Yapılan saldırılara karşı özgür basının yanında durmaya ve savunmaya devam edeceğiz” dedi.
Açıklamada gazetecilerin derhal serbest bırakılması ve basına yönelik baskılara son verilmesi talep edildi. (İstanbul/EVRENSEL)