Hakan Tahmaz: Yeni süreç temkinli ilerliyor

Yazarlar

Kürt meselesinde içinde bulunduğumuz dönemi, iktidarın adlandırmasıyla “terörsüz Türkiye” veya Kürt tarafının adlandırmasıyla “toplumsal barış ve demokratikleşme süreci“ile izah etmeye çalışmak yeterli olamıyor.

Birkaç açıdan bal gibi “yeni bir çözüm süreci” yaşanıyor. Bazı açılardan böyle olduğu çok net.

Taraflar, yeni çözüm sürecinde, geçmiştekilerinden ve dünyada bilinen birçok çatış, barış süreçlerinden çok farklı yeni bir metodoloji uygulanması konusunda hemfikirler.

Yeni çözüm sürecinin önceliği olarak silahların bırakılması konusunda hemfikirler. Diğer taraftan, bölgesel ve küresel çoklu aktörlerin yürüttüğü yeni bir çözüm süreci.

Yeni çözüm sürecinin Türkiye ile sınırlı bir çözüm süreci olmadığı, bölgesel niteliğinin baskın ve öncül olduğu anlaşıyor. Bu bakımdan Suriye’nin yeni döneminin inşası ve bölgesel Kürt aktörlerin yeni dönemde siyasal konumlanışları, Türkiye’nin yeni çözüm sürecinin rotasını ve müzakeresini belirleyen esas konular.

Her üç konuda da Mayıs ayında çözüm süreci kritik bir eşiğe dayandı.

PKK, silahsızlanmasının en önemli adımı olan kongresini toplamış olacak. Yeni çözüm sürecinin bir evresi geride kalacak.

Silahların gömülmesi/kayıt altına alınması ve silah bırakanların demokratik toplumsal yaşama nasıl dahil olacaklarının yasal güvence altına alınma çalışmalarına hız verilecek. Bu dönemin, geçiş dönemi adaletinin şekillendiği,kurumsallaştığı bir aşama olması gerekecek.

Bu anlamda barış ve demokratikleşme çalışmalarının toplumsallaşmasının ve sürece katılımcılığın yoğunlaştığı, şeffaflığın geliştiği yeni bir çözüm sürecinin doğal olarak ilerlemesi gerek.

Nitekim yeni çözüm sürecini karakterize eden en önemli gelişmelerden biri de cumartesi Suriye’de oldu.

Suriye Kürt ortaklığı

Şam’daki HTŞ yönetimiyle, QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî arasında imzalanan ilk önemli anlaşmadan sonra ikinci büyük adım atıldı.

“Rojava Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı cumartesi yapıldı, sonuç bildirisi açıklandı.

Açılış konuşmasını Suriye Demokratik Güçleri Genel Komutanı Mazlum Ebdî’nin yaptığı konferans Kuzey ve Doğu Suriye’de gerçekleştirildi.

Konferansta iki şey oldu. İlki, Suriye’de Kürtler arası birliğin ilk adımı atıldı. İkincisi ise Kürtlerin Şam yönetimiyle kuracakları ilişkinin ve işbirliğinin çerçevesinin temel prensipleri netleşti.

Kürtlerin kendi içlerindeki parçalı hallerini gidermeleri, Şam yönetimi ve yeni çözüm sürecinin başta Türkiye olmak üzere bölgesel statükocu güçler karşısında ellerini güçlendiren, süreci daha güçlü belirleyecekleri bir aşamaya sıçrattı. Bu önemli girişim ve sonuç, Türkiye’deki yeni çözüm sürecinin ilerlediğini gösteren önemli bir ayak.

Açıklanan Rojava Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı Sonuç Bildirisi’nde önerilen şu: Adı konmayan bir türde ademi merkeziyetçi, Suriye yönetim/idare modelinin tekçiliğine karşı çoğulculuğun, merkeziyetçiliğine karşı yerelciliğin savunusunun ortaklığı.

Bunların Ankara- İmarlı görüşmelerinin bilgisi ve etkisi dışında olma ihtimali yok.

ABD, İngiltere inisiyatifinin etkisinin gölgesinde, Ankara’nın ve Kürt siyasal dinamiklerin üzerinde süreç ilerliyor.

Hiç kuşku yok ki bütün bu gelişmeler Türkiye’de yeni çözüm sürecinin önemli bir ayağı olarak gelişiyor. Süreç temkinli ve yavaş ilerliyor.

Ankara’nın kırmızı çizgileri değişiyor, Kürtler ise yeni çözüm sürecini karakterize eden, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihinde yaptığı Barış ve Demokratikleşme çağrısında yer alan “devlet ve toplumla bütünleşme“ cümlesinin bir gereğini yerine getiriyorlar.

Yolun başındayız. Yeni çözüm sürecinin geliş tarzı ve siyaseti çok çeşit muktedir inisiyatifine bırakmak anın güçlüsüne yol vermektedir. Seyretme çaresizliğidir.

Herkesin safını belirlemesi ve tercihini yapması gerek bir süreçten geçiyoruz. Şam HTŞ liderinin açıklaması aslında Kürt konferansının sonuçlarına karşı itirazıdır

Bu tekçi ve merkeziyetçi anlayışın, çok kimlikli, çok inançlı ve çok kültürlü Suriye önermesine karşı bir itirazdır. Bir anlamda Türkiye’nin itirazı sayılmalıdır. Bu da yeni çözüm sürecinin zorluğunun emaresi.

Çare barışın saflarını sıkılaştırmaktır.

/yeniarayis.com/

İlginizi Çekebilir

Özel’den yeni formül: Cumhurbaşkanı Yavaş, Başbakan İmamoğlu
El Parti: Suriye’deki gelişmeler Kürtlerin birlik ihtiyacını artırdı

Öne Çıkanlar