İsviçre Kürt ve Yahudi İttifakı Bern Bahnofplatz meydanında Holokost kurbanlarını anma etkinliği düzenledi. Etkinlikte Rojava’nın korunması için de uluslararası topluma dayanışma çağrısı yapıldı.
İsrail ve Kürt bayraklarının açıldığı eylemde yapılan açıklamalarda Rojava’nın saldırılara karşı korunması, Türkiye ve bağlı cihatçı güçlerinin saldırılarının durudurulması gerektiği ifade edildi.
Bern’den Cihan Ölmez’in haberi:
İsvicre’nin Bern kantonunda Kürt ve Yahudi Ittifakı, anarşistler ve cok sayıda İsviçrelinin katılımı ile Holokostta yaşamını yitirenler anıldı. Anmada Rojava direnişi için de uluslarası destek açıklaması yapıldı.
Akşam saatlerinde Bern Bahnofplatz meydanında bir araya gelen kitle üzerinde “Tarihsel sürekliliği kırmak – Antisemitizme karşı”, “Bir daha asla”, “Kürtler Yahudilerin yanında”, “Rojava kadın devrimini savun” pankartları açtı.
Münsterplatz meydanına kadar yürüyen kitle sık sık antisemitizme ve ırkçılığa karşı sloganlar attı. Rojava direnişini destekleyen sloganlarda atan kitle İsviçre Federal Parlementosuna ulaştığında Yahudi soykırımında yaşamını yitirenler için parlemento meydanına bırakılan bir tabutun üzerine karanfiller bıraktı. Burada Holokost ile ilgili açıklamalar yapıldıktan sonra kitle tekrar Bern Bahnofplatz meydanına geri geldi.
YAHUDİLER ANILDI
Holokost anması tamamlandıktan sonra kitle Bahnofplatz meydanında İsrail, Kürdistan Federe Bölgesi ve YPG bayrakları acti. Burada İsviçre Kürt ve Yahudi İttifakı adina Gülistan Savgat ortak hazırlanan basın metnini okudu.
Metni Rojava ile dayanışma, insan hakları, demokrasi ve adalet icin okuduğunu belirten Savgat, Holokosta anıldığı bu günden bakıldığında dünyanın ders almadığını kaydetti.
SİVİLLER ÖLDÜRÜLÜYOR
Kürt ve Yahudi halkına yönelik nefret ve şiddete karşı dünyanın kayıtsız kaldığını dile getiren Savgat, “7 Ekim’de Yahudi kadınları, Hamas tarafından kaçırılma ve cinsel şiddet mağduru olurken, feminist hareket korkunç bir sessizlik içinde kaldı. Aynı şekilde, Rojava’da Kürtlere, sivillere ve gazetecilere yönelik sistematik zulüm ve öldürmeler, uluslararası toplum tarafından büyük ölçüde görmezden geliniyor. Her iki halk da duyulmuyor, acıları görülmüyor” dedi.
GAZETECİLER ÖLDÜRÜLÜYOR
Rojava’da özgürlük ve demokrasi umudunun tehdit altında olduğunu ifade eden Savgat şunları belirti:
“Türk insansız hava araçları ve bombardımanlar, sivilleri, gazetecileri ve insani yardım çalışanlarını hedef alıyor. Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, çalışırken hedef alınıp drone saldırılarıyla öldürüldü. Ayrıca, Kürt toplumu için bir çocukluk hatırası olan oyuncu Bave Teyar ve Qamişlo’daki PYD eşbaşkanı Menice Heyder de hedeflenen saldırıların kurbanı oldu. Bu siviller, Tişrin Barajı’nın korunması sırasında öldürüldü. Bu insanlar savaşçı değildi, sadece toplumlarını ve temel yaşam kaynaklarını savunmaya çalışan sivillerdiler.”
TÜRKİYE SALDIRIYOR
Türkiye ve cihatçı grupların Kuzey ve Dogu Suriye’ye yoğun saldırlar gerçekleştirdiğini vurgulayan Savgat sözlerini söyle sürdürdü:
“Bu saldırılar, sivillerin altyapılarını hedef alıyor, yaşam kaynaklarını yok ediyor ve insani krizi derinleştiriyor. Ancak tüm zorluklara rağmen, Rojava direnişin sembolü olmaya devam ediyor. Orada kurulan demokratik öz-yönetim, daha adil bir toplum için – milliyetçilik, baskı ve ataerkil şiddetin ötesinde bir yaşam anlayışını – temsil ediyor. Saldırıların hemen sona erdirilmesi, halkın uluslararası koruma altına alınması ve Kuzey ve Doğu Suriye’deki demokratik otonominin tanınmasını talep ediyoruz. Rojava’yı savunmak, daha iyi bir dünya için savaşmak demektir!
HERKES ROJAVA’NIN STATÜSÜ İÇİN MÜCADELE ETMELİDİR
Savgat, Rojava devriminin feminist ve demokratik kritilerlere sahip olduğuna işaret ederek, “Cihadist ve Hamas gibi radikaller örgütler Rojava modelini ortadan kaldırmak istiyor. Dünya halklar ideolojik karmaşıklık yaşamadan bu modele sahip çıkmalıdır. Rojava belirli yapılar tarafından değil tüm halklar tarafından desteklenmelidir. Kimse Rojava mücadelesini kendi ideolojik emellerine kurban etmemelidir. Herkes Rojavanın statüsü için mücadele etmelidir” dedi
ULUSLARARASI ÇAĞRI
Rojava’nın, Hamas, HTŞ ya da diğer radikal grupların şiddetçi, kadın düşmanı ideolojileriyle bağdaşmayan, demokratik ve feminist bir modelin simgesi oldugunu hatirlatan Savgat son olarak Kürt ve Yahudi Itifakki adina uluslararasi topluma dayanisma cagrisi yaparak su maddeleri sıraladı:
1. Birleşmiş Milletler tarafından Türk saldırılarının açıkça kınanması ve savaş suçlarının bağımsız bir şekilde soruşturulması.
2. Rojava’nın Ortadoğu’da demokrasi ve feminizm için bir model olarak desteklenmesi ve statü kazanması.
3. Kadın haklarını ve demokrasiyi ayaklar altına alan İslamcı aktörlerle işbirliğine son verilmesi.
4. Uluslararası kurumlar bağımsızlıklarını korumalı ve yabancı çıkarların aracı olmamalıdır.