Kemal Okutan: Şimdi tam HDP zamanıdır

Yazarlar

Toplumsal sorunları çözmek adına yola çıkanların doğru zamanda başlaması sonuç almaları açısından sadece gerekli değil, zorunluluktur. Zamanından önce ya da sonra başlayanların doğsalar bile zamanla eriyip gitmeye mahkum olduklarının örneklerine dünyada ve Türkiye’de bolca rastlarız. Böyle siyasi ve toplumsal yapılar halkta karşılık bulamazlar.

Eğer modern Kürt hareketi 12 Eylül askeri diktatörlüğünün ortalığı kasıp kavurduğu bir ortamda ; tüm toplumun sindirildiği, yaprağın bile kımıldamadığı süreçte harekete geçmeseydi bu denli başarılı olamazdı. Çünkü sinmeye başlamış olanların kini, öfkesi, umudu oldu. Tabii hareketin doğru yürütülmesi, halka yaklaşımı, güven verici olması, stratejisi ve ona uygun taktiklerinin doğru olması da yükselmesi için önemlidir.

AKP’nin kuruluş öncesini incelersek; ANAP seçmeni ANAP’ı terketmiş, DSP seçmeni DSP’den bıkmış, SOL umudunu bağladığı CHP’den umudunu kesmişti. Kriz hiç bir partinin umut olmadığını görmüştü.

İşte AKP, sistem partilerinden umudunu kesen bu halk kitlelerini diğer partilere göre ileri söylemlerle, sanki onlardan farklıymış gibi davranarak toparladı, Sol’un boşluğunu fırsat bilerek görece sol sloganlarla iktidar oldu. Sistem partilerinden bıkan kitleler başka bir sistem partisine aktı.

Son yıllarda benzer bir durum yaşanmaktadır. Halk kitleleri düzen partilerinden umudunu kesmiştir. Açlık, sefalet çığ gibi büyümektedir. İşçiler, memurlar düşük ücretlerle hayatlarını devam ettirmek zorundadırlar. İş güvenliği sorunu her zamankinden daha çok canın yanmasına neden olmaktadır. Köylülerin satacak bir şeyleri kalmamıştır. Esnaf, orta sınıf gitgide yoksullaşmaktadır. Bir avuç AKP yanlısı rantçı kesimin dışında hayatından memnun olan kalmamıştır.

İŞTE BUNUN İÇİN AYAĞA KALKMANIN TAM ZAMANIDIR.

Siyasal linç girişimi olağan hale gelmiş, toplu gözaltılar, tutuklamalar 12 Eylül dönemini aratmayacak biçimde sürmektedir. Eskiden birkaç ay ceza verilen meşru ve demokratik eylemlere onlarca yıl cezalar verilmektedir. Kürt halkına karşı vicdansızca saldırılar yoğunlaşmış, kürtleri sindirmek için bütün dünyayla işbirlikleri geliştirilmiştir. Bu konuda her türlü kirli senaryo devreye sokulmuştur. Rejime karşı direnen son kale olan Kürt hareketi de tasfiye edilerek siyasal alan tamamen egemenlerin at koşturacağı hale getirilerek, ” temizlenmek” istenmektedir.

İŞTE BUNUN İÇİN HDP’NİN HALKI AYAĞA KALDIRMASININ TAM ZAMANIDIR.

AKP,  Sol’un boş bıraktığı alanı sosyal demokrasiyi çağrıştıran söylemleriyle doldurmuştur. Şimdi kitleler AKP’nin eski askeri ve bürokratik diktatörlüğünün yerine kendi yandaşlarıyla yeni bir diktatörlük biçimini ikame ettiğini görmektedir. Erdoğan krallığını ilan etmiştir. AKP’ye başta inanan halk AKP’den uzaklaşmakta ve siyasal bir yapıya ihtiyaç duymaktadır. Kandırdıkları liberaller bile AKP’nin foyasını anlamış ve uzaklaşmışlardır.

İŞTE BUNUN İÇİN HDP’NİN RADİKAL DEMOKRASİYİ HAYATA GEÇİRMESİNİN TAM ZAMANIDIR.

CHP’ye umut bağlayan Sol’a açık kesimler de CHP ‘nin Kemalist, Kemalizmin de faşizmin Anadolu’daki uygulamalarının adı olduğunu iyice kavramışlardır.  Bu kesimler de CHP’den bıkmış, kendilerine güven veren bir hareket için hazır beklemektedirler.

BUNUN İÇİN HDP’NİN HALKA ÖNCÜLÜK ETMESİNİN TAM ZAMANIDIR.

Sistemden kopan bu halk kitleleri ; tüm ezilen, horlanan, katledilen, cezaevlerine atılan, aç bırakılan, ötekileştirilenleri toparlayacak, kimseyi dışlamayacak olan HDP ‘den radikal tutum beklemektedir. HDP bu şansı iyi kullanırsa, halklarımızın onayını alır ve iktidara yürüyebilir. Bunun için HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİNİN’nin tam zamanıdır.

Türkiye’de Sol’un karşılığı yoktur demek büyük bir yalandır. Eğer Türkiye’de sol’un karşılığı olmasaydı, egemenler faşist CHP ve faşist DSP’ye sol rolü verirler miydi? Unutmayalım Ecevit 1970’lerde ” fabrika işleyeninin – su kullananın” , ” Tarım ve toprak reformu” gibi sol söylemlerle %42 -43 oy aldı. Erdoğan da benzer söylemleri kullanarak iktidar oldu.

Türkiye’de rejim karşıtı bir mücadele tarihi de var, halk isyanları var, başkaldırılar var. Şeyh Bedrettinler, Pir Sultanlar var, Türkmen isyanları var. 1800’lerin sonlarından itibaren 1 Mayıslar var, Kürt hareketini zengin deney ve pratiği var. Bu tarih incelenip, bilince çıkarılırsa HDP’nin  tarih perspektifi de yerine oturmuş olur.

Türkiye’de sol bu güne kadar hiçbir zaman iktidarı hedeflemedi. HDP mutlaka iktidarı hedefleyen bir hareket olmalıdır. Ve geleceğin iktidar organlarını şimdiden oluşturmalıdır. Halk birlikleri, kom-kömün örgütlenmeleri şimdiden hayata geçirilerek yoluna devam etmeli ve bir iktidar perspektifliğine kavuşmalıdır. Sokak, fabrika, il, ilçe, köy iktidar organları eliyle rejimin iktidar gücü kırılmalıdır. Tartışmaları rejimin CHP, AKP gibi partileri yerine rejimin kendisi üzerinden yürütülmelidir. Aslında söylenecek çok söz de kalmamıştır, pratik hayata geçilmelidir.

Dil, üslup önemlidir. Kazanımcı, kapsayıcı bir dil sonuca gitmek için çok önemlidir. Dar ve sığ anlayışlara itibar edilmemelidir. Eski tek partili diktatoryal reel sosyalist ve kaba materyalist anlayışlaradan uzak durulmalıdır. HDP sivil iteatsizlik ve radikal halk eylemliliğini, eylem tarzını tartışmalıdır.

Bu makalede ancak bunlar söylenebilir. Başka yazılarda yine küçücük katkılar yapabiliriz…

Yolun açık olsun HDP!

 Kürt hareketiyle doğru tarzda birliktelik kuran demokratik Türkiye hareketinin başaramama durumu olamaz.

İlginizi Çekebilir

Abdullah Demirbaş: 21. Yüzyıl Kürtler ve Kürdistan İçin
Hakan Tahmaz: Sarayı yolcu etmek işin kolay kısmı

Öne Çıkanlar