Kenanoğlu: Ortak yaşam kalıcı barışın inşasıyla mümkün

GenelGündem

🔴HDK Eş Sözcüsü Kenanoğlu, ”Filistin’in kanayan yarası, Suriye’de halkların geleceğini karartan savaş politikaları, bize bir gerçeği yeniden gösterdi halkların bir arada yaşama iradesi, ortak bir mücadeleyle kalıcı bir onurlu barışın inşasıyla mümkündür” ifadelerine yer verdi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), İstanbul Bakırköy’de bulunan bir otelde “Halkların eşit ve özgür yaşamı yolunda çözüm barışta” konulu uluslararası konferansı 2’nci gününde sürdü. HDK bileşenleri, kadın örgütleri, sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişinin katıldığı konferans, 5’inci ve 6’ncı oturumunu gerçekleştirdi.

“Küresel kriz zemininde savaşlar ve halkların barış arayışları” başlıklı 5’inci oturumun moderatörlüğünü Dilek Gökçin yaptı. “Ortadoğu’da yıkılan ne, kurulan ne?: Suriye, Filistin, Lübnan ve İran’da olup bitenler savaşı uzaklaştırıyor mu, barışı yaklaştırıyor mu?” başlığına dair Prof. Dr. Hamit Bozarslan, “Dünyada Barışın Öncesi ve Sonrası: El Salvador, Guatemala, Meksika, Kolombiya, İrlanda, Baskı” başlığına dair ise Araştırmacı Yazar Metin Yeğin sunum düzenledi.

Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri işaret ederek, sözlerine başlayan Prof. Dr. Hamit Bozarslan, “Ortadoğu’da şiddet sarmalının çözüm yolu toplumları kabulü, milli meselelerin şiddet yoluyla çözülemeyeceğinin anlaşılması ve şiddetin bir seçenek olmaktan çıkmalı. Şiddete şiddetle cevap verilemez. Yeni siyaset yollarının, yeni aktörlerin geliştirilmesi gerek. Kadınların özellikle ön plana çıkması gerekiyor. Kürtler, Ermenilerle birlikte 1’inci Dünya Savaşı’nın en önemli kurbanlarından biri. 1’inci Dünya Savaşı’ndan kalan Kürt meselesini çözmeden Ortadoğu’da barışa ulaşmak mümkün değildir” dedi.

‘Barışın insanların lehine olduğunu savunmak zorundayız’

Metin Yeğin, şöyle konuştu: “Kolombiya’daki barışı imzalayan devlet başkanı Santos bir önceki dönemde İçişleri Bakanı iken 2000 kişinin ölümünden doğrudan sorumluydu. Ama onunla masaya oturuyorsunuz çünkü çatışmanın tarafları o şekilde masaya oturanlarla yapıyorsunuz. Ve bu yüzden gene de çok önemli bir şey barışta iki türlü şansımız var. Ya barışı desteklerseniz ya da kenara çekilip oturursunuz. Barış dediğiniz hikaye karşılıklı güç meselesi duygusal bir hikaye değil. Biz onları seviyoruz onlar bizi sevmiyor iyi insan kötü insan falan değil, barış karşılıklı olarak gücünüzü masaya koyuyorsunuz. Barış dediğiniz şey karşılıklı bir güç duygunun tamamen dışında karşılıklı bir şekilde gücünüzü ortaya koyuyorsunuz ve ona karşı çatışıyorsunuz. İlk defa Türkiye’de Gladio’nun parçalarından biri olan birisinin ağzından bir barış kelimesi çıktığında başka türlü önemsedik. Olayı farklı durumlarda ve dolayısıyla bütün bu barış sürecinin içerisinde esas olan en önemlisi esas barışı toplumsallaştırmadan başka yapabileceğimiz bir şey yok. Biz barışı mutlaka bütün insanların lehine bir şey olduğunu savunmak zorundayız.”

Konferans, katılımcıların Kürt sorununun çözümüne dair fikir görüş ve önerileri üzerine tartışmalarla devam etti.

‘Ortak yaşam kalıcı barışın inşasıyla mümkün’

Ardından konferansın kapanış konuşmasını yapan HDK Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu, tarihi bir süreçten geçtiklerini ve bu tarihi süreç için bir arada olduklarını söyledi. Kenanoğlu, “Bu tarihi sürecin önemine denk düşen iki günlük konferansımızda, halkların barış, özgürlük ve eşitlik mücadelesine dair yürüttüğümüz tartışmalar, sadece mevcut sorunları görmek için değil, kalıcı barışın inşası için ortaklaşmanın yol ve yöntemlerini de konuştuk. İki gün boyunca yürüttüğümüz tartışmalarda da bir kez daha, savaşın ve çatışmaların gölgesinde geçen her gün, barış mücadelesinin ertelenemez bir görev olduğunu gördük. Kürt halkının çözümsüz bırakılan talepleri, Filistin’in kanayan yarası, Suriye’de halkların geleceğini karartan savaş politikaları, bize bir gerçeği yeniden gösterdi halkların bir arada yaşama iradesi, ortak bir mücadeleyle kalıcı bir onurlu barışın inşasıyla mümkündür” ifadelerine yer verdi.

‘Kürt sorununun çözüm adresi Meclis olmalı’

Kenanoğlu, “Cumhuriyetin ikinci yüz yılında Kürt sorununun barışçıl çözümü için sosyal ve siyasal olanın demokrasi ve eşitlik ekseninde dönüşümü temel ve acil olarak hayata geçirilmelidir. Barış, sadece iyi niyetle değil, somut adımlarla, yasal güvencelerle ve güçlü bir siyasal iradeyle mümkündür. Bunun ilk adımı da, ‘Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim’ diyen Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının oluşturulmasıdır. Öcalan’ın konunun muhatabı olarak rol almasının önemi, kalıcı bir barış ve demokratik çözüm için temeldir. Tecrit politikalarının sona erdirilmesi, çalışma koşullarının oluşturulması, toplumsal barış umudunun büyütülmesi ve demokratik çözüm şansının somutluk kazanması için elzemdir ve tarihsel bir sorumluluktur. Öcalan için bu koşulların yaratılması yalnızca adil değil, aynı zamanda kaçınılmaz bir gerekliliktir. Diğer yandan adı konulmamış ancak çözüm arayışı için diyalogların sürdüğü bu süreç, yasal bir zemine oturtulmalı, müzakereleri güvence altına alacak hukuki düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Kürt sorununun çözüm adresi Meclis olmalı, bu süreç halkın iradesini yansıtan bir şekilde Meclis çatısı altında yürütülmelidir. Bu tartışmaların Meclis’e taşınması, çözümün halk tarafından şekillendirilmesini sağlayarak süreci daha meşru ve kalıcı hale getirecektir” ifadelerini kullandı.

Konferans iki günün ardından sonuç bildirgesinin okunmasıyla son buldu.

/Kaynak: ilketv.com.tr/

İlginizi Çekebilir

CHP’den Filistin eylemi: Gemiler hâlâ İsrail’e gidiyor
Dünya’ya yaklaşan göktaşının 2032’de çarpma ihtimali iki katına çıktı

Öne Çıkanlar