Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, anayasa değişikliği için Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Emek Partisi (EMEP) ile görüştü
TİP Genel Başkanı Erkan Baş milletvekilliği düşürülen Can Atalay’a dikkat çekerken, EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, “Türkiye’nin demokratikleşmesi, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi toplumsal kesimlerin temsil edildiği yeni bir kurucu meclisin anayasasıyla mümkün olabilir” dedi.
Genel Başkanı Erkan Baş ve İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Kurtulmuş ile görüşmelerinin ardından açıklama yaptı. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Görüşmelere Mecliste grubu bulunmayan partilerin dahil edilmesi önemli ama bunun yanı sıra TBMM’de temsil edilmeyen sendikaların, meslek odalarının, benzeri emekçi örgütlerinin ve tüm toplumsal muhalefet güçlerini kapsaması gerektiğini ifade etmek isterim. İkincisi iktidarın bir siyasi kampanya haline getireceği ve yıllar boyunca özellikle sıkıştığı dönemlerde sık sık dile getirdiği yeni anayasa söylemine aracılık etmek TBMM başkanlığının görevi değil” dedi.
Patronlarla tarikatlarla birlikte devleti ele geçirmiş bir azınlığın yönetimini temsil eden tek adam rejiminin olduğunu söyleyen Baş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Anayasayı fiilen delik deşik ettiğini söyledi.
TBMM Başkanının davetindeki “milletvekillerinizle birlikte gelebilirsiniz” ifadelerine ilişkin ise Baş, “Bizim seçilmiş milletvekilimiz politik gerekçelerle Silivri cezaevinde esir tutuluyor. Bu süreci özetlemek için başka bir söze gerek yok” dedi.
EMEP: KAYYUM SÜRECİN RESMİDİR
Kurtulmuş daha sonra Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ve Antep Milletvekili Sevda Karaca ile görüştü. Görüşme çıkışında açıklama yapan EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, “12 Eylül cuntası tarafından yapılan ve her maddesi antidemokratik olan anayasanın işçilerin, emekçilerin, halkın ihtiyacına karşılık vermeyeceği açıktır. Hakkari’de halkın oyunu almış bir belediye başkanının apar topar gözaltına alınarak yerine kayyım atanması da nasıl antidemokratik bir süreçten geçtiğimizin resmidir” dedi.
“KURDA KUZU POSTU GİYDİRİYORLAR”
Aslan konuşmasına öyle devam etti: “Kobane davasında siyasetçilerin yüzlerce yıl ceza alması, Gezi tutuklularının cezaevinde olması, grevlerin yasaklanması, İstanbul Sözleşmesinin kaldırılması, 6284’u değiştirmeye dönük hamleler, ifade özgürlüğü, Taksimin 1 Mayıs’ta yasaklanması, milyonlarca işçi ve emekçinin açlık sınırı altında ücrete mahkum edilmesi, Kürt sorununun demokratik ve eşit haklar temelinde çözülmemiş olması gibi birçok sorunu sayabiliriz. Demokrasi herkesin ihtiyacıdır ama bugün fiili uygulamalarla çok mümkün görünmüyor. Kurda kuzu postu giydirmeye çalışan bir anlayışla karşı karşıyayız. Türkiye demokratikleştirilmeli, hak ve özgürlükler genişletilmelidir ama bu, bütün toplumun içinde olduğu yeni bir kurucu meclis ve anayasa ile herkesin haklarının güvence altına alındığı koşullarda mümkün olacaktır. Yoksa öbür türlü, bugünkü siyasallaşmış yargı da dahil olmak üzere, kılıf arama ve onu meşrulaştırma gibi bir anlayışın içerisinde olmayacağımızı ifade ettik.” dedi.
@evrenselgzt
