Sorunlarını çözmemekte ısrarlı davranan Türkiye bir kısır döngü ve kaosun içinde debelenmeye devam ediyor. Süleyman Demirel’in, “Bizim vatandaşımız alışıktır, bir şey olmaz” sözünü şiar eden hükümetler, vatandaşların çektiği sorunları umursamıyor bile.
Türkiye günlerdir mafya babası Sedat Peker’in yaptığı açıklamaları konuşuyor. Koronavirüs aşısı olan vatandaş sayısı bile 11 milyon kişiyken, Sedat Peker’in bir saatten fazla süren videolarını şu ana kadar yaklaşık 15 milyon yurttaş izledi.
3 Kasım 1996’da Susurluk’ta içinde bir emniyet müdürünün, bir milletvekilinin ve aranan bir mafya liderinin içinde bulunduğu mercedesin bir kamyona çarpması sonucu devlet, mafya, siyaset üçgeninde yaşanan tüm yasadışı kirli ilişkileri ortaya saçılmıştı.
Sedat Peker’in açıklamaların ardından ortaya çıkan kirlilikler yine çoğu çevre tarafından 2. Susurluk skandalı olarak değerlendirildi.
Birinci Susurluk skandalı bir trafik kazası sonucu ortaya çıkarken, ikinci Susurluk kazası ise iş ortaklarının arasında meydana gelen iş kazasının sonucunda aldatıldığını ve kendisine kumpas kurulduğunu düşünen ortaklardan birinin anlatmasıyla ortaya döküldü.
Birinci Susurluk’un başında İçişleri Bakanı Mehmet Ağar vardı, 2. Susurluk skandalında başı yine bir İçişleri Bakanı; Süleyman Soylu çekiyor.
Mehmet Ağar Susurluk kazasından sadece 5 gün sonra İçişleri Bakanlığından istifa etmişti ama mevcut İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tüm tepkilere rağmen hala istifa etmedi.
Birinci Susurluk kazasında, “Devlet için bin operasyon yaptık, terörü çökerttik” diyen Mehmet Ağar ikinci Susurluk vakasından sonra, “Biz olmazsak Bodrum’a mafya çöker, biz bunu engelledik” dedi.
Birinci Susurluk kazasında İçişleri Bakanı olan Mehmet Ağar, 2. Susurluk kazasında Bodrum’da ”Vites yalısına varmadan Halil’im aman koptu kıyamet” diyerek adeta çökertmeyi oynuyor. 1. Susurluk’un İçişleri Bakanı Mehmet Ağar adeta, “Hükümet ve Süleyman Soylu işini yapmıyor, iş başa düştü ve biz halettik” diyerek kendine devlet görevi atfediyor.
Tüm bunlar olurken suçluları yakalamakla görevli İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ‘Suçlu’ Peker’in iddialarından incinmiş olmalı ki suç duyurusunda bulundu ve “Hakkımda ne iddia varsın araştırılsın” dedi. O da biliyor ya; yargının artık yargı gibi davranamadığını! Muhtemelen Savcılık, ‘Takipsizlik’ kararı verecek ve Soylu ’da ‘Yargıda aklandım’ diyerek iddiaları savuşturmuş olacak.
Sedat Peker ise Games Troms kadar heyecanlı videolarını yayınlamaya devam ediyor.
Peker, bu arada uzun süredir Türkiye siyasetinde kaybolan lakap kültürünü de yeniden canlandırdı. Derin Memet, Temiz Süleyman şeklindeki sıfat ve tanımlarıyla gönüllerde taht kurdu.
Adam ne var, ne yok peker peker açıklıyor.
Bir mafya babasının gün gelecek de topluma fayda getiren böylesi işler yapacağını hiçbirimiz tahmin etmezdik herhalde(!)