🔴 Portekiz’in geçici hükümeti Cumartesi günü ülkede yasal izinleri ya da yetkileri olmadan yaşayan yaklaşık 18 bin yabancıyı sınır dışı etme planlarını açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı Bakanı Antonio Leitao Amaro, merkez sağ hükümetin yasadışı göçmenlere ülkeyi terk etmelerini isteyen yaklaşık 18 bin tebligat göndereceğini söyledi.
Amaro’ya göre, yetkililer gelecek hafta yaklaşık 4 bin 500 belgesiz göçmenden 20 gün içinde gönüllü olarak ayrılmalarını isteyerek işe başlayacak.
Duyuru, ülkede 18 Mayıs’ta yapılması planlanan erken genel seçim öncesinde geldi.
Geçen hafta yerel basında Amaro’nun “Portekiz’in işlemeyen sınır dışı sistemini gözden geçirmesi gerekiyor,” sözlerine yer verilmişti.
Amaro, “Portekiz’in Avrupa’da, güvenlik gerekçeleri de dahil olmak üzere kuralları ihlal ettiği için sınır dışı edilmesine karar verilen kişileri en az sınır dışı eden üç ülkeden biri olduğunu fark etmek önemli,” diye konuştu.
Bu ayki erken seçim, muhafazakar Sosyal Demokrat Parti liderliğindeki azınlık hükümetinin Parlamento’da güven oylamasını kaybederek istifa etmesinin ardından Başbakan Luis Montenegro tarafından mart ayında talep edilmişti.
Hükümetin düşmesine ne yol açtı?
Bir yıldan kısa bir süre önce iktidara gelen Montenegro, bir aile hukuku firmasıyla ilgili olası bir çıkar çatışmasıyla suçlanıyordu.
Firmanın, hükümet tarafından büyük bir imtiyaz tanınmış bir şirketten ödeme aldığı iddia ediliyordu.
Montenegro, “belirsizliği ortadan kaldırmak” için erken seçim çağrısında bulundu. Muhalefet partileri ise onu devirmek için birleşti.
Montenegro’nun iki partili bir ittifak olan hükümeti bir yıldan az bir süredir iktidardaydı ve mevcut 230 sandalyeli mecliste sadece 80 sandalyeye sahipti.
Birlikte 128 sandalyeye sahip olan merkez sol Sosyalistler ve Chega’nın başını çektiği muhalefet milletvekillerinin ezici bir çoğunluğu hükümete karşı oy kullanma sözü verdi ve bunu yerine getirdi.
Yaklaşan seçim, 10,6 milyon nüfuslu ülkeyi, tam da ekonomisini yeniden düzenlemek için AB kalkınma fonlarına 22 milyar euro’dan fazla yatırım yapma sürecindeyken, aylarca sürecek bir siyasi belirsizliğe sürüklüyor.
Siyasi analistler, aşırı sağcı Chega partisinin geçen yılki seçimlerde üçüncü sıraya yükselmesiyle birlikte Avrupa’da yükselen popülizm dalgasına da endişeyle dikkat çekiyor.
Portekiz, 10 yıllık diktatörlüğü sona erdiren 1974 Karanfil Devrimi’nin ardından demokrasiye geçtiğinden bu yana, şu anda yaşadığı gibi bir siyasi çalkantı yaşamadı.
Mart ayında azınlık hükümetinin düşmesi, ülkenin 50 yıllık demokrasisinde yaşanan en kötü siyasi istikrarsızlığa işaret ediyor.
/euronews/
