Yangında 10 yakınını kaybeden Mazıdağı Belediye Eşbaşkanı Hamdin Demir, yangından DEDAŞ ve devletin bölgedeki tarım politikasını sorumlu tutarak, “DEDAŞ burada büyük bir sorun” dedi.
Mardin’in Mazıdağı ve Diyarbakır’ın Çınar ilçelerinde 20 Haziran gecesi meydana gelen yangında şu ana kadar 14 kişi hayatını kaybetti, 78 kişi de yaralandı. Yangından en fazla etkilenen köy Mazıdağı’na bağlı Yücebağ (Kelekê) köyü oldu. 10 kişinin hayatını kaybettiği köyde bir taraftan taziyeler kabul edilirken, bir taraftan da gelen cenazeler defnediliyor.
Yangının çıkış nedeninin yapılacak olan incelemelerin ardından önümüzdeki günlerde netleşmesi beklenirken, yangında Kelekê kırsal mahallesinde 10 akrabasını kaybeden Mazıdağı Belediye Eşbaşkanı Hamdin Demir, yangın günü yaşananları ve yangının çıkış sebebine ilişkin olarak Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.
Akşam saatlerinde ilçe merkezinden çıktığı esnada çocuklarının kendisini aradığını ve yangını haber verdiğini kaydeden Demir, itfaiyeye haber verdikten sonra köye geldiğini ve köylülerin kendi imkanları ile yangını söndürmeye çalıştıklarını ifade etti. Bazı traktörlerin o sırada alevlerin arasında kaldığını ve köylülerin kaçıştığını kaydeden Demir, bir anda gelen büyük bir rüzgar ile alevlerin her yere yayıldığını ifade etti. Karşı köylüleri uyarmak istedikleri sırada alevlerin o bölgeye doğru yayıldığını kaydeden Demir, 112’nin sürekli meşgul olduğunu, bunun üzerine Belediye Eşbaşkanı Kudret Uçuk ile Belediye Meclis üyelerini aradıklarını kaydetti.
‘ATEŞİN SÖNMESİNE YAKIN MÜDAHALE ETTİLER’
İlçe ve Büyükşehir Belediyesi’nin olayın ilk anından itibaren olağanüstü hal durumuna geçtiğini ifade eden Demir, Valilik ve AFAD ekiplerinin çok geç müdahale ettiğine dikkat çekerek, “Valilik ve Kaymakamlık alevlerin sönmesine yakın bir zamana kadar müdahalede bulunmadı. Köylülerin imkanları ile müdahale edildi. Büyük bir kaos yaşandı. Telefon bazen çekiyordu, bazen çekmiyordu” ifadelerini kullandı.
Yangına müdahale konusunda yetersiz kalınmasının sonucunda ölümlerin olduğunu ifade eden Demir, “Şunu söylemek istiyorum: DEDAŞ, bir trafoya müdahale edileceği zaman yüzlerce askerle köye geliyor ve köylülere zulüm ediyor. Trafoları kaldırıyor. Ama yardım için gelmediler. Bu insanlar emekleri için, geçimlerini yapmak için ateşi söndürmeye çalıştılar. Bedenlerini ateşin önüne attılar. Sürekli yangın çıkıyordu, biz köylüler olarak alışkın olduğumuz için gidip kendi imkanlarımız ile söndürüyorduk. Ama bu defaki yangın felaketti. Kilometrelerce bir anda yükseliyordu. Büyük bir felaketti. Bütün belediyelerimiz ile seferber olduk. Yangına müdahale etmeye çalıştık” ifadelerini kullandı.
TARIM POLİTİKASI VE DEDAŞ
Devletin tarım politikasına dikkat çeken Demir, tarım politikasının olmaması ve çiftçilerin ikinci ürün ekmeye mecbur bırakılması nedeniyle bölgede çok fazla anız yakma faaliyetinin olduğunu ifade ederek, “Devletin tarım politikası çiftçiyi ikinci ürün ekmeye mecbur bırakıyor. Bu da beraberinde yasak bile olsa anız yakmayı getiriyor. Devlet ne kadar söylese de söylemese de bu burada sorundur. Çünkü burada tarım politikası yok. Eğer tarım politikası olsaydı insanlar anız yakma ihtiyacı da duymazdı. Bir diğeri DEDAŞ’ın elektrik hatları. DEDAŞ bu halka zulüm ediyor. Bölgenin tek geçim kaynağı tarımdır. O da DEDAŞ insanların elektriğini kesiyor. Hem telleri sorunludur. Geçimini tarımla yapan insanların üzerine bir trafo için yüzlerce asker gönderiyor. Ama bakım hiç yok. Bu haliyle bile zulmünü yapıyor. Yüzde yüz DEDAŞ burada büyük bir sorun. Bir diğeri tarım politikasının oluşturulması acil olan ihtiyaçtır” ifadelerini kullandı.
‘MEDYA KAPATMAYA ÇALIŞIYOR’
Medyanın bölgedeki yangınlara karşı duyarsızlığına da dikkat çeken Demir, benzer bir olayın başka bir yerde olması durumunda medyanın tamamının bölgeye akın ettiğini söyledi. Medyanın olayın üzerini kapatmaya çalıştığını ifade eden Demir, “O kadar insan ölmüş yaralılar var. Ama kapatmak istiyorlar. ‘Anız yakma, DEDAŞ’ diyerek kapatılmak isteniyor. Biz buranın Afet Bölgesi ilan edilmesini istiyoruz. Burada büyük bir emek var. Bu insanların zararlarının karşılanması gerekiyor” dedi.
/MA – Ömer Akın – Ahmet Kanbal/