İhvani; ‘’Pir Sultan Abdal ozan kişiliğinin yanında büyük bir devrimciydi. Bağlayıcı özelliği olan bir önder ve bilge bir kişilikti.’’ diyor.
Son dönemlerde adından sıkça söz edilen ve Perde ile yeni bir albüme imza atan başarılı müzisyenlerden Ahmet İhvani, her 5 yılda bir albüm yaptığını söylüyor ve yeni albüm için 2025 yılını işaret ediyor.
Filiz DENİZ
Nupel adına gönderdiğim soruları Anadolu’dan yaklaşık on bin kilometre uzaktaki Toronto’dan yanıtlayan İhvani, aşıklık geleneğini sürdüren bir ailede büyümüş olmanın müziği üzerinde birinci derecede etkili olduğunu söylüyor.
‘’Bağlamayı ailede tanıdım. Hepimiz dedemden etkilendik. Ailede herkes bağlama çalar. Dedem aynı zamanda önemli bir kemençe icracisiydi. Hem enstrümanı tanıdık o sayede hem de asıl onemli olan Yol’u öğrendik.’’ diyor.
KOÇGİRİ YÖRESİ KIZILBAŞ EZGİLERiYLE ÖNE ÇIKIYOR
Çocukluğunun geçtiği Sivas (Koçgiri) yöresinde aşıklık geleneğini sürdüren ozanların olduğunu ancak, bugün pek kimsenin kalmadığını, Koçgirili müzisyen ve ozanların büyük kentlerde ve farklı ülkelerde müzik yaptığını belirten İhvani şöyle devam ediyor:
’’Koçgiri’nin müzik geleneğine baktığınız zaman özellikle ağıtlar öne çıkıyor. Bu da bölgenin aslında ne büyük acılardan geçtiğini net biçimde önümüze seriyor; tıpkı Dersim gibi. Bu bölgenin ağıtlarını dinleyince, evet bu bir Kızılbaş ezgisidir diyebilirsiniz…’’
Kürtçe müziğin dönem dönem bir özgürlük alanı olarak öne çıktığı ancak tekrar kısıtlamalara maruz kaldığını dikkat çeken başarılı sanatçı, bu nedenle Kürtçe müzik açısından sağlık bir değerlendirme yapmayı ‘namümkün’ görüyor.
PİR SULTAN BÜYÜK BİR DEVRİMCİYDİ
Anadolu’nun aydınlanmasına hizmet etmiş ve coğrafyanın kültürel birikimine damgasını vurmuş müziğine damgasını vurmuş Pir Sultan’lardan Aşık Veysel’lere uzanan çizgideki aşıkları aynı çizgide değerlendirmenin doğru olmadığını ifade eden İhvani, Pir Sultan Abdal ozan kişiliğinin yanında büyük bir devrimciydi. Bağlayıcı özelliği olan bir önder ve bilge bir kişilikti. Bu sebepten günümüzün en önemli 7 ulu ozanından biridir. Dolayısıyla, bugun dahi Pir Sultan Abdal bu kültürün değişmez yol gostericilerindendir.’’ diyor.
Aşık Veysel için ise şunları belirtiyor:
‘’Aşık Veysel 20. yüzyılda yaşamış, çağdaş bir dilde yazmış, çok güzel eserler icra etmis ve müzikal anlamda Pir Sultan’a göre kalitesi olan ve eserlerı bati müzisyenleri tarafından icra edilen bir aşık. Her ikisi arasında bizi birleştiren nokta ise; bizim ikisinden de (üretim anlamında) besleniyor olmamızdır…’’
BİZDEN SONRAKİ KUŞAK İÇİN ÜMİDİM YOK
Post-modern çağın geleneksel birçok şey de olduğu gibi aşıklık geleneği üzerinde de olumsuz etkileri olduğu ve bu geleneğin tıkandığı, hatta aşılmakta olduğu görüşüne katılp katılmadığı sorusuna, ‘’Henüz o noktaya geldiğini düşünmüyorum.’’ cevabını veren İhvani, ‘’Fakat bizim kuşaktan sonrası için pek ümidim yok tabii ki. Dünya değisiyor hızla ve sürekli bir göç hali var. Kültürlerinden uzaklaştırılıyor insanlar. Bu durumda bir geleneğin kaç asır daha sürebileceğini düşüyorsunuz?’’ diye soruyor.
‘’Ben çocukluğumdan kalan terbiye ile sürdürüyorum bu geleneği. Bu sebepten binlerce km uzakta oluşum beni etkilemiyor fakat gelecek kuşaklar için durum hiç de öyle olmayacak.’’ diyor.
Müzik çalışmalarını Kanada’da sürdürüyor olmasına rağmen ülkeden manen uzakta olmadığını, Kanada’da yaşayan fakat Kanada’lıya ve de Türkiye’liye müzik yapan biri olduğunu ve ayrıca dünya müziği içinde bir yer bulmaya çalıştığını söyleyen İhvani, farklı kültürlerden müzisyenlerle çalıştığını ve bunun da insanın vizyonunu geliştirdiğini belirtiyor.
Sevilen sanatçı son olarak, şu ana kadar 3 tane albüm yaptığını, 2010 yılında Işk ile, 2015’te Dem U Dem ve son olarak bu yılda Perde albümüyle müzikseverlerinin karşısına çıktığı bilgisini veriyor ve ‘’yeni albüm için epeyce bir süre beklemeniz gerekecek’ diyor…
