🔴 Fransa ve İngiltere, Ukrayna’da varılacak barış anlaşmasından sonra garanti olarak sahaya asker gönderme fikrini ortaya attı. Ancak şu ana kadar çok az ülke bu fikre katılmış görünüyor.
Fransa ve İngiltere, Pazar günü Londra’da düzenlenen bir zirvede Ukrayna’yı savunmak ve gelecekteki herhangi bir barış planına katkıda bulunmak için bir “gönüllüler koalisyonu” oluşturma fikrini ortaya attı.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer koalisyonu, “Ukrayna’yı karada birlikler ve havada uçaklarla desteklemeye hazır, diğerleriyle birlikte çalışan” bir grup ülke olarak tanımladı.
Bu birliklerin Ukrayna’daki görevi henüz kesinleşmiş değil. IRSEM Europe (Ecole Militaire Stratejik Araştırma Enstitüsü) Direktörü Philippe Perchoc Euronews’e yaptığı açıklamada, “Bu, Batı Ukrayna’daki Ukraynalı askerleri cepheye gitmeleri için teşvik etmek üzere Batı Ukrayna’ya asker göndermek anlamına mı geliyor? Bu barışı koruma mı? İkisi farklı şeyler. Bu durumda barışı koruma, çatışmaları önlemek için cephede konuşlandırılan barışı koruma birlikleri anlamına geliyor. Yani çok farklı şeyler,” dedi.
Uzmanlar güvenilir bir barış gücü garantisi sağlamak için birkaç bin askere ihtiyaç duyulacağını tahmin ediyor. Brüksel merkezli Egmont Enstitüsü’nden Sven Biscop Euronews’e yaptığı açıklamada, “Rusya’ya net bir mesaj vermek için 50.000 askerden oluşan bir ordu birliği diyelim. Bu konuda çok ciddiyiz,” dedi.
Ancak Londra ve Paris açıkça bu seçeneği desteklemeye hazırken, Avrupa bu hassas konuda çok farklı pozisyonlara sahip.
Tereddütlü ülkeler
Bazı Avrupa ülkeleri Fransız-İngiliz girişimini onaylıyor gibi görünmekle birlikte, sahada asker konuşlandırma fikri konusunda henüz görüş bildirmiş değiller.
Örneğin Portekiz, İngiltere ve Fransa tarafından hazırlanacak plana tam destek sözü verdi ancak Lizbon, barışı koruma operasyonunun bir parçası olarak Ukrayna’ya asker göndermeyi öngörmek için henüz çok erken olduğunu düşünüyor.
Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa, “Ulusal güçlerin gönderilmesi 17 Mart’ta toplanacak olan Ulusal Savunma Yüksek Konseyi’nin görüşüne sunulmalıdır,” dedi.
Hollanda Başbakanı Dick Schoof ülkesi adına herhangi bir somut taahhütte bulunmadığını açıkladı, ancak Hollanda’nın olası çözümler üzerinde çalışmak üzere Fransız ve İngiliz askeri planlamacılarla güçlerini birleştireceğine dair güvence verdi.
İspanya da bu sürece dahil olabilir, ancak daha sonraki bir aşamada. İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, ülkesinin yurt dışına asker gönderme konusunda “bir sorunu olmadığını” ancak şu anda Ukrayna’da “çabanın hala ağırlıklı olarak siyasi ve diplomatik olduğunu” söyledi. Bu tercih muhtemelen ulusal kamuoyu tarafından da desteklenecektir: La Sexta televizyon kanalı tarafından yapılan bir ankete göre İspanyolların yüzde 81,7’si Ukrayna’ya barış gücü olarak asker gönderilmesinden yana.
İtalya ve Polonya: Şüpheciler
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni en şüpheci liderler arasında yer alıyor. “Avrupa birliklerinin kullanılması konusunda kafam karışık. Bunu çok karmaşık ve muhtemelen diğerlerinden daha az belirleyici olacak bir çözüm olarak görüyorum,” diyen Meloni, Londra zirvesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, “İtalyan birliklerinin konuşlandırılmasının bu aşamada hiçbir zaman gündemde olmadığını” vurguladı.
Meloni’ye göre Ukrayna’ya güvenlik garantileri sunmak için en iyi seçenek, ittifak üyelerinin bir saldırı durumunda birbirlerini korumalarını taahhüt eden NATO’nun kolektif savunmaya ilişkin 5. Maddesini bir şekilde devreye sokmak.
Ancak Ukrayna NATO üyesi değilken bu maddenin nasıl devreye sokulabileceği açık olmadığından Giorgia Meloni’nin önerisi şu aşamada belirsizliğini koruyor.
İşgalden bu yana Ukrayna’nın en büyük destekçilerinden biri olmasına rağmen Polonya, Ukrayna’ya asker gönderilmesine karşı çıkmaya devam ediyor.
Başbakan Donald Tusk, ülkenin savaşın ilk haftalarında yaklaşık iki milyon Ukraynalı mülteciyi kabul ederek zaten ağır bir yükün altına girdiğine dikkat çekti.
Görünüşe göre Varşova, lojistik ve siyasi destek sağlayacak ancak sahada asker bulundurmayacak.
Macaristan ve Slovakya ise buna hiç hazır değil
Macaristan ve Slovakya, AB’nin Ukrayna’ya verdiği askeri desteği en çok eleştiren ve savaşı sona erdirmek için Rusya ile diyalog başlatılmasını en çok destekleyen ülkeler oldu.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban Londra’da bir araya gelen Avrupalı liderleri, “barışı tercih etmek yerine savaşı sürdürmeyi” istemekle suçladı.
Slovakya Başbakanı Robert Fico ise, “Ukrayna’daki savaşı sürdürmenin bir gerekçesi ” olarak gördüğü “güç yoluyla barış” stratejisine ilişkin çekincelerini dile getirdi.
Bu nedenle Macar ve Slovak hükümetlerinin herhangi bir girişime katılmaları olası değil, zira askerlerini göndermeleri söz konusu değil.
Almanya’nın pozisyonu nedir?
Şimdi tüm gözler, Hristiyan Demokrat Friedrich Merz başkanlığında yeni bir hükümetin kurulmakta olduğu Almanya’da.
Mevcut Alman Şansölyesi Olaf Scholz Ukrayna’ya Alman askeri göndermeyi reddetti, ancak Savunma Bakanı Boris Pistorius bir ateşkes durumunda askerden arındırılmış bir bölgede barış gücü askerlerinin konuşlandırılabileceğini ima etti.
Ancak Alman askerlerinin Ukrayna’da konuşlandırılması kararının kamuoyuna kabul ettirilmesi zor olsa da bu tutum değişebilir.
/euronews/
