Kallas, Ukrayna için 40 milyar euroluk askeri yardımı planı sundu

DünyaGündem

Avrupa Birliği Yüksek Temsilci Kaja Kallas, Ukrayna’ya 40 milyar euroya kadar yeni askeri destek sağlanmasını öngören iddialı bir plan sundu; bu planın gerçekleşmesi halinde Avrupa Birliği’nin (AB) geçen yıl sağladığı savunma yardımı iki kat artmış olacak.

Brüksel’de şimdiden “Kallas girişimi” olarak adlandırılan plan, topçu mühimmatı, hava savunma sistemleri, füzeler, insansız hava araçları ve savaş uçaklarına özel vurgu yaparak, Ukrayna’nın Rusya’nın saldırı savaşına karşı öncelikli ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor.

Ukrayna tugayları için eğitim ve teçhizat gibi öldürücü olmayan tedarikler de tarafsız üye devletlerin katılımını sağlamak üzere dikkate alınacak.

Bağışlar doğrudan donanım teslimatı ya da son üç yılda hızla büyüyen Ukrayna savunma sanayiinden alımları teşvik etmek için ideal olarak tasarlanmış mali katkılar yoluyla yapılabilir.

Euronews’in ulaştığı belgenin 13 Mart tarihli son versiyonuna göre Kallas, girişimin “en az 20 milyar euro (760 milyar TL)” değerinde olması ve “potansiyel olarak” 40 milyar euroya ulaşması gerektiğini söylüyor. Bir önceki taslakta net bir ekonomik rakam yer almıyordu.

Planın ifade tarzı ise dikkat çekici.

“Katılımcı” ülkelerden bahsedilmesi, 27 üye devletle uyumlu ya da uyumsuz bir istekliler koalisyonuna doğru bir kayma anlamına geliyor.

Macaristan, Ukrayna’ya askeri yardım konusunda, geçen hafta yapılan özel zirvenin ortak sonuç bildirgesini engelleyen sert eleştirilerde bulundu. Başbakan Viktor Orbán, bu yardımı, Donald Trump’ın savaşan taraflar arasında çözüm arayışına ters düşen “savaş yanlısı” bir gündem olarak tanımladı. (Orbán, Vladimir Putin’in savaş yanlısı mı yoksa barış yanlısı bir gündemi mi izlediğini söylemeyi reddetti).

Macaristan, Ukrayna’ya gönderdikleri silah ve mühimmat için üye ülkelere kısmi geri ödeme yapmayı amaçlayan Avrupa Barış Fonu (EPF) kapsamındaki 6,6 milyar euroluk (250.8 milyar TL) fonu neredeyse iki yıldır veto ediyor. Diplomatlar, Budapeşte’yi aşarak EPF’yi serbest bırakmanın çeşitli yollarını denediler, ancak şu ana kadar hiçbir çözüm başarılı olamadı.

Kallas aynı hataya düşmekten kaçınmak istiyor ve yeni girişimini Macaristan’ın olumsuz oy kullanmasını engelleyebilecek gönüllü bir program olarak çerçeveliyor. Kiev’e askeri yardım yapılmasını şiddetle eleştiren bir diğer ülke olan Slovakya da engel olabilir.

Son taslakta “katılımcı devletlerin yeni katkılarda bulunmaya teşvik edildiği” belirtiliyor, ancak bu ifade zorunluluğu olmayan bir dil kullanıyor. Taahhütlerin 30 Nisan’a kadar Brüksel’e iletilmesi gerekiyor.

Kallas ayrıca, Ukrayna için güvenlik garantileri konusunda devam eden tartışmalara dahil olan İngiltere ve Norveç gibi blok dışındaki ülkelere de koalisyona katılma çağrısı yapıyor. Bu ayın başlarında Norveç, 2025 yılı için taahhüt ettiği miktarı 8.19 milyar euroya (311,22 milyar TL) denk gelen 50 milyar NOK’a yükseltti.

Üst düzey bir AB yetkilisi, Cuma günü yaptığı açıklamada, “Kallas girişimi üçüncü ülkelere açıktır,” dedi. “Ne kadar çok ülke katılırsa, Ukrayna’nın önümüzdeki süreçte güçlü bir konumda olması için gerekenlerin yerine getirilmesi o kadar etkili olur.”

Çözülmemiş sorular

Kallas planı Brüksel’de birkaç haftadır tartışma konusu.

Plan Pazartesi günü dışişleri bakanları toplantısında ve Perşembe günü de AB liderleri zirvesinde yeniden tartışılacak. Trump yönetiminin Moskova’ya yönelmesi ve Avrupalı müttefiklerine karşı giderek artan eleştirel söylemi karşısında Ukrayna’ya desteğin arttırılması ihtiyacı daha da acil hale geldi.

Yüksek Temsilci, üç sayfalık belgesini daha detaylı bir projeye dönüştürmeden önce üye devletlerden siyasi onay almak istiyor.

Üst düzey bir yetkili “Önce siyasi irade, ardından da gerisi gelecek” dedi.

Ancak çözülmemiş bir dizi teknik ve siyasi sorun nedeniyle bu iki toplantıdan da bir anlaşma çıkması beklenmiyor.

Kallas, askeri katkının “bir kısmının” her ülkenin “ekonomik ağırlığı” ile “uyumlu” olarak yapılmasını, en büyük ülkelerin en büyük bağışları yapmasını sağlamak için gayri safi milli gelirin (GSMH) başlıca gösterge olarak kullanılmasını önerdi.

Fransa’nın bu formüle karşı çıkacağına inanılıyor, çünkü bu durumda ülke, Almanya’dan sonra tüm yıl için ikinci sırada yer alacak şekilde yüksek bir taahhüt vermiş olacak. Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’ne göre, Fransa, askeri destek açısından çok daha küçük ülkeler olan Danimarka, İsveç ve Hollanda’nın gerisinde kalıyor.

Paris’in yardımlarını, kendi mali durumuna ve Ukrayna’nın sahadaki değişen ihtiyaçlarına dayandırmayı tercih ettiği söyleniyor. Ancak diğer hükümetler için, GSMH, yükün adil ve orantılı bir şekilde dağıtılmasını sağlamak için en uygun gösterge olarak kabul ediliyor.

Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan üst düzey bir diplomat, “GSMH dahil olmak üzere planı destekliyoruz,” dedi. “Bakalım diğer üye devletler tarafından kabul edilecek mi?”

Diplomat, “Plan ileriye dönük yeni bir yol çizmeye çalışıyor, ancak nihai bir anlaşmadan önce çok fazla tartışma yapılması gerekiyor,” diye ekledi.

Başkentlerin açıklığa kavuşturmak istediği bir diğer konu ise muhasebe: Son aylarda yapılan taahhütlerin toplu rakamda nasıl dikkate alınacağı. Son taslakta, savaşın üçüncü yıldönümü olan 24 Şubat 2025’ten itibaren “ayni olarak sağlanan” destekten bahsediliyor.

Hesaplama sürecine, Ukrayna’ya sağlanan güvenlik garantilerinin değeri de dahil edilebilir. Bu durum, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Rusya ile olası bir anlaşmayı korumak için sahaya asker göndermeye hazır olduğunu söylediği Fransa’nın işine yarayabilir.

Ülkeler ayrıca Kallas’ın girişiminin, AB’nin Rusya’nın dondurulan varlıklarından elde edilen kârlarla desteklenen olağanüstü bir kredi kapsamında Kiev’e sağlayacağı 18 milyar euroyu (684 milyar TL) nasıl entegre edeceği sorusuna da yanıt arıyor. Krediyi tasarlayan Avrupa Komisyonu, Ukrayna’nın çok ihtiyaç duyduğu likidite enjeksiyonunu gelişmiş silah ve mühimmat tedarik etmek için kullanmasına izin vermek üzere “maksimum esneklik” sözü verdi.

Başından beri güçlü bir yasal temeli olmayan gönüllü bir plan olarak inşa edilen bu planın uygulamada ne kadar etkili olacağı da ayrı bir soru işareti.

Başka bir ülkeden üst düzey bir diplomat “Macaristan’ı bypass etmek için gönüllülük esasına göre yapılıyor” dedi. “Diğerlerinin de güçlerini birleştirmesini ve paralarını ortaya koymasını bekliyoruz.”

“Bu siyasi olarak bağlayıcı bir anlaşma, dolayısıyla herkesin bunu yerine getirmesini bekliyoruz.”

/euronews/

Etiketler: Öne çıkanlar

İlginizi Çekebilir

Araştırma: Meksika kartelinin ‘imha’ alanı; Fırınlar ve kemik parçaları 
İstanbul’da 102 öğrenci zehirlenme şüphesiyle hastanelere başvurdu

Öne Çıkanlar