Alcatraz dünyanın en ünlü hapishanelerinden biriydi. ABD’de bir ada hapishanesi olan Alcatraz yıllar önce kötü şöhreti nedeniyle kapatıldı ve müze haline getirildi. İkinci kez başkan seçilen Trump’ın uçuk fikirlerinden biriside bu işkence-izolasyon politikasıyla ünlü hapishaneyi tekrar açmak. BBC’den Madeline Halpert ve Lily Jamali hayatta kalan son mahkumlarla görüştü:
‘’Hopkins, 1955 yılında, diğer hapishanelerde sorun çıkardıktan sonra, adam kaçırma ve soygun suçlarından 17 yıl hapis cezasına çarptırılmak üzere San Francisco açıklarındaki ücra bir adada bulunan ünlü Alcatraz Hapishanesi’ne gönderildi.
Uzak bir adadaki hücresinde gece uykuya daldığında duyduğu tek sesin gemilerin düdükleri olduğunu söyledi.
“Bu yalnız bir ses,” dedi Hopkins. “Hank Williams’ın ‘Öyle yalnızım ki ağlayabilirim’ şarkısını söylemesini hatırlatıyor.”
Şu anda 93 yaşında olan ve Florida’da yaşayan Hopkins, San Francisco Ulusal Arşivleri’nin kendisine muhtemelen hayatta kalan son eski Alcatraz mahkumu olduğunu bildirdiğini söyledi. BBC bunu bağımsız olarak doğrulayamadı.
Hopkins bu hafta BBC’ye verdiği röportajda, 1996 yapımı The Rock filminin çekildiği Alcatraz’daki hayatını anlattı. Burada gangsterlerle arkadaş oldu ve bir keresinde başarısız bir kaçış planına yardım etti.
Onlarca yıl önce kapatılan hapishanenin, ABD Başkanı Donald Trump tarafından federal hapishane olarak yeniden açılması isteniyor.
Hopkins, 1955’te Atlanta’daki bir tesisten yüksek güvenlikli hapishaneye transfer edildiğinde, temiz ama çorak olduğunu hatırlıyor. Ve çok az dikkat dağıtıcı şey vardı; o zamanlar radyo yoktu ve çok az kitap vard diyor.
“Yapılacak hiçbir şey yoktu,” dedi. “Hücrenizde ileri geri yürüyebilir veya şınap çekebilirdiniz.”
Hopkins, zamanının bir kısmını Alcatraz’ı temizlemek, yerleri süpürmek ve “parlayana kadar” cilalamakla meşguldü.
1952’de bir dizi soygun ve kaçırma olayındaki rolü nedeniyle Florida, Jacksonville’de hapse gönderildi. Yol barikatlarını aşmak ve araba çalmak için rehine alan bir grubun parçasıydı, dedi.
Alcatraz’da Hopkins’in bazı kötü şöhretli komşuları vardı. Tesis 30 yılı boyunca birçok şiddet suçlusuna ev sahipliği yaptı. Al Capone; “Alcatraz Kuşçusu” olarak bilinen bir katil olan Robert Stroud; ve suç patronu James “Whitey” Bulger; bu da onu bir dizi film ve televizyon şovunun konusu yaptı.
San Francisco’dan 1,25 mil uzaklıkta, 22 dönümlük bir ada ve güçlü akıntılara sahip dondurucu sularla çevrili olan Alcatraz, başlangıçta bir deniz savunma kalesiydi. 20. yüzyılın başlarında askeri bir hapishane olarak yeniden inşa edildi. ABD Adalet Bakanlığı, 1930’larda burayı devraldı ve o dönemde yaygın olan organize suçla mücadele etmek için tesisi federal bir hapishaneye dönüştürdü.
Hopkins, yüksek güvenlikli cezaevinde bile başını belaya sokmayı başardığını ve tesisin “D Blok”unda – kötü davranan mahkumların tutulduğu ve nadiren hücrelerinden dışarı çıkmasına izin verilen tek kişilik hücreler – birçok gün geçirdiğini söyledi.
Hopkins, kötü şöhretli banka soyguncusu Forrest Tucker da dahil olmak üzere birkaç başka mahkûmun Alcatraz’dan kaçmasına yardım etmeye çalıştıktan sonra korada kalma süresinin uzatıldığını söyledi. Bodrum katındaki mutfaktaki hapishane parmaklıklarını kesmek için hapishanenin elektrik dükkanından demir testeresi bıçakları çalmaya yardım etti.
Plan işe yaramadı. Hapishane gardiyanları bıçakları diğer mahkumların hücrelerinde buldular, dedi Hopkins. “Onları kilitledikten birkaç gün sonra, beni de kilitlediler” dedi.
Ancak bu durum tutuklulardan birini durdurmadı.
Tucker, 1956’da böbrek ameliyatı için hastaneye götürüldüğünde, hapishane gardiyanlarının bacaklarındaki zincirleri çıkarması için bileğini bir kalemle bıçakladığını New Yorker’a anlattı . Daha sonra röntgen çektirmek için götürülürken hastane görevlilerini alt edip kaçtığını söyledi.
Birkaç saat sonra mısır tarlasında hastane önlüğüyle yakalandı.
Hopkins, yıllar geçtikçe daha fazla mahkumun Alcatraz’dan kaçmaya çalışmasıyla yetkililerin güvenliği artırdığını söyledi.
“1958’de oradan ayrıldığımda güvenlik o kadar sıkıydı ki nefes alamıyorduk” dedi.
Ulusal Park Hizmetleri’ne göre, yıllar içinde 36 mahkumun dahil olduğu toplam 14 ayrı kaçma girişimde bulunuldu.
En ünlülerinden biri, Haziran 1962’de yataklarına papier-mâché kafalar yerleştirip havalandırma kanallarından kaçan Frank Morris ve Clarence ve John Anglin kardeşlerdi. Hiçbir zaman bulunamadılar, ancak FBI, adanın etrafındaki soğuk sularda boğuldukları sonucuna vardı.
Bir yıl sonra, hükümet, uzak ada tesisini faaliyette tutmaktan yeni hapishaneler inşa etmenin daha uygun maliyetli olacağına karar verdikten sonra hapishane kapatıldı.
Şu anda her yıl milyonlarca kişinin ziyaret ettiği, park ortaklarına yılda yaklaşık 60 milyon dolar gelir sağlayan kamuya açık bir müze.
Bina bakımsız, dökülen boyası, paslı boruları ve her sıkışık hücrede ufalanan tuvaletleri var. Ana hapishane tesisinin inşası 1907’de başladı ve bir asırdan fazla bir süredir doğa koşullarına maruz kalması burayı neredeyse yaşanmaz hale getirdi.
Trump ise bu hafta hükümetinin ülkenin “en acımasız ve şiddet yanlısı suçluları” için adadaki hapishaneyi yeniden açmasını ve genişletmesini istediğini söyledi.
Trump, Alcatraz’ın “çok güçlü, çok kudretli bir şeyi. Kanun ve düzeni temsil ediyor’’dedi.
Ancak uzmanlar ve tarihçiler, Trump’ın hapishaneyi yeniden kurma önerisinin gerçekçi olmadığını, zira bu tesisin onarılması ve diğer federal tesislerle uyumlu hale getirilmesinin milyarlarca dolara mal olacağını söylüyor.
Hopkins de aynı fikirde. “Çok pahalı olurdu,” dedi.
“O zamanlar, kanalizasyon sistemi okyanusa gidiyordu,” diye ekledi. “Bununla başa çıkmanın başka bir yolunu bulmaları gerekecek.”
Hopkins, Alcatraz’ın tamamen kapanmasından beş yıl önce oradan ayrılmıştı. Springfield, Missouri’deki bir hapishaneye transfer edilmişti ve davranışlarını iyileştiren ve psikolojik sorunlarını iyileştirmesine yardımcı olan psikiyatrik ilaçlar verilmişti, dedi.
Ancak Trump’ın ateşli bir destekçisi, başkanın önerisinin ciddi olduğuna inanmadığını söyledi.
Hopkins, Trump’ın suçluları ve ABD’ye yasadışı yollardan girenleri cezalandırmak konusunda “kamuoyuna bir mesaj vermeye çalıştığını” belirterek, “Aslında orayı açmak istemiyor” dedi.
Hopkins 1963’te serbest bırakıldı, önce bir kamyon durağında çalıştı, sonra başka işler aldı. Şimdi bir kızı ve torunu olduğu memleketi Florida’ya geri döndü.
Alcatraz’daki suçları ve hayatı hakkında onlarca yıl düşündükten sonra, yaklaşık yarısında sorunlu davranışlarının ayrıntılı olarak anlatıldığı 1.000 sayfalık bir anı kitabı yazdığını söyledi:
“Orada olduğumda onlara ne kadar sorun çıkardığımı inanamazsınız. Şimdi geriye dönüp baktığımda sorunlarım olduğunu görebiliyorum.”
/BBC News/
