Karayılan: Türk devleti bir an önce yasal değişiklikleri yapmalı

GenelGündem

🔴 PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, silahlı mücadelenin sona erdirilmesine ilişkin kararın pratikte devreye girmesi için Türk devletinin de bir an önce yasal değişiklikler yapması gerektiğini vurguladı.

PKK 12. Kongresi, 5-7 Mayıs tarihleri arasında Medya Savunma Alanlarında gerçekleştirildi. Kongrenin sonuç bildirgesi ve alınan kararlar dün kamuoyu ile paylaşıldı.

HPG ve YJA Star güçleri de kendi alanlarında paralel olarak benzer bir toplantı gerçekleştirdi. Kongrenin açılış konuşmasını yapan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, silahlı mücadelenin sona erdirilmesinin bir son değil yeni bir başlangıç olduğunu söyledi.

Türk devleti içerisinde savaşı devam ettirmek isteyen bir kesimin olduğuna dikkat çeken Murat Karayılan, ‘Silahla yok ederiz, zaten bitirdik, savaşamayacak noktaya getirdik, operasyonlarla, saldırılarla sonuca gideriz’ diyen aklın çözüm aklı olmadığını ifade etti. Önder Apo’nun 1990’lı yıllardan itibaren Kürt sorununun siyasi yollarla çözülmesi için büyük çaba harcadığını vurgulayan Karayılan, Turgut Özal, Eşref Bitlis ve tüm ekibinin bu yüzden tasfiye edildiğini hatırlattı.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan’ın PKK’nin 12. Kongresi’nde yaptığı konuşmadan öne çıkan başlıklar şunlar:

*“PKK’nin 12. Kongresi, Rêber Apo’nun emeği ve hazırlığı ile gerçekleştirildi. Kongrenin toplanması için Rêber Apo büyük bir emek verdi, büyük bir çaba harcadı. Öncelikle kongre delegeleri adına Rêber Apo’yu ve İmralı direnişini selamlıyor, saygı ve bağlılığımızı iletiyorum. Heval Fuat-Ali Haydar Kaytan, Ali-Rıza Altun ve Sırrı Süreyya Önder yoldaşlar şahsında tüm devrim şehitlerini saygıyla anıyoruz. Anıları yolumuzu aydınlatacaktır.

12. Kongremizin Şehitler Ayı’nda yapılması anlamlıdır. Kahraman şehitlerimizin anısına 5 Mayıs’ta kongremizi yapmak için bir araya geldik.

Kürdistan gerillasında da hem ruh olarak fedai bir ruh oluştu, hem de yol ve yöntemlerde de değişiklikler oldu. Bu yüzden Türk devleti tıkandı, sonuç alamadı. Yoksa bizi tamamen bitirmek istiyorlardı. Amaçları buydu zaten açık bir şekilde de söylüyorlardı. Cumhuriyet’in 100. yılında zaferlerini ilan etmek istiyorlardı ama bu amacına ulaşamadılar. Bu yüzden devlet adına Devlet Bahçeli bir çağrı yaptı. Başka bir yol aramak zorunda kaldılar. Rêber Apo’nun da -dediğim gibi- değişim çabaları zaten vardı. Rêber Apo, özellikle son 10 yılda üzerinde çok durdum dedi. Rêber Apo da aslında değişim için hazır. Bahçeli’nin çıkışının ardından Rêber Apo bunun bir fırsat olduğunu düşünüp kullanmak ve uzun süredir üzerine yoğunlaştığı süreci başlatmak istedi.

PKK’nin feshedilmesi bu şekilde gündeme geldi. Rêber Apo yeni bir çizgi geliştirdi. Demokratik ulus ile demokratik ve toplumsal sosyalizmi geliştirdi. Bu temelde artık değişimin yaşanması gerekiyordu. PKK’nin değişmesi gerekiyordu. Aynı şeyler mücadele yöntemleri için de geçerlidir.  Silahlı mücadele yöntemini resmi olarak 41 yıl boyunca yürüttük.

Silahlı mücadele savaşı büyük bir tarih yarattı, destansı ve altın harflerle yazılan bir tarih yarattı. Kürdistan ve insanlık tarihine mal etti. Böyle bir direniş sergilendi. Kürdistan’ın tüm alanlarındaki Apocu direniş ve emek olmasaydı, halkımızın, dostlarımızın fedakarlıkları olmasaydı, Rêber Apo’nun etrafında kenetlenmeselerdi devlet Önderliğin yanına gider miydi? Gitmezdi. Rêber Apo’nun anlamlı, ısrarlı ve direnişçi duruşu, gerillanın direnişi, halkın fedakarlığı devletin Önderliğin yanına gönderdi.

Devlet Bahçeli devlet adına ya da devletin bir kanadı adına bu çağrıyı yaptı. ‘Türkiye üzerinde bir tehlike var, bu yüzden içeride barış sağlamalıyız’ dedi. Rêber Apo’nun 27 Şubat’taki çağrısı tarihi bir çağrıdır ve bu çağrı yeni bir çağın gelişmesine ilişkindir. Yeni bir dönemdir.  Biliyorum ki birçok arkadaş duygusal yaklaşıyor ama dediğim gibi geçmişte de meseleyi böyle ele alıyorduk.

Bu çağrının sadece Kürdistan için değil tüm insanlık için tarihi bir rolü var. Artık Kürdistan sınırlarını aşıyor. Demokratik modernitenin kapitalist modernite karşında başarıya ulaşması için artık bizi geride bırakan, sadece Kürdistan içinde ses yaratan prangaları atmamız gerekir. Rêber Apo bizden bunu istiyor. PKK’nin feshedilmesini böyle anlamalıyız.

Bu hareket yıllardır silahlı mücadele ile öz savunmasını yapıyor ama yasalara, kanunlara, anayasaya inanması gerekir. Bu yüzden muhakkak hukuki adımlar atılmalı, değişiklikler yapılmalı. Madem iç barış diyorlar, o zaman düşmanlığa son vermeliler. Ama hala saldırılar var. Hala kimyasal saldırılar var. Heval Besê, heval Mitra 11 Nisan’da Girê Cûdî’de, Zap’ta kimyasal silahla şehit edildiler.

Ateşkes ilan etmemize rağmen bu saldırılar oluyor. Devletin inkar-imha zihniyetinde değişim olmalı. Bu zihniyet değişmediği sürece iç barış hangi temelde sağlanacak? İç barışı sağlayacağız diyenler önce bu inkar-imha zihniyetini değiştirmeliler. Gerçek bir iç barış olmalıdır. Var olan yasalar da düşman yasalarıdır, Kürt halkını, Kürt toplumunu reddeden yasalardır. Bu yüzden devlet tarafından hukuki ve yasal değişimlerin sağlanmasıyla bu hareket silahsızlanmayı yürürlüğe koyabilir. Yoksa bu çok zor olur.

Herkesin, özellikle silahlı mücadele eden gerillanın ilk amacı Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğüdür. Doğrudur, şu an Rêber Apo’nun bizden istekleri var, bizler Rêber Apo’ya sonuna kadar güveniyoruz. Fakat silahları gerçekten devre dışı bırakmamız için devlete de güvenmemiz gerekiyor. Ama şu an Türk devletinin yaklaşımı fazla güven vermiyor. Biz düz, dar veya sürekli şüpheli bir yaklaşım sergilemiyoruz, hakiki bir yaklaşım sergiliyoruz. Her şeyden önce yasal değişiklikler olmalı. Dediğim gibi Rêber Apo’nun çabalarıyla, mücadelesiyle, heyetin çabalarıyla, hareketin mücadelesiyle bunun temeli biraz oluştu. Bu yüzden kongremiz bazı kararlar alabilir. Kongre devletin şu anki yaklaşımlarına rağmen, ki bir tarafta olumsuz, bir tarafta olumlu yaklaşımlar var.

/Kaynak: ANF/

İlginizi Çekebilir

Ahmed: Barış sürecini kolaylaştıracak her adımı atmaya hazırız
DEM Parti: İmralı heyetine yasal güvence istenecek, siyasi partiler ziyaret edilecek

Öne Çıkanlar