Suriye’de kalıcı bir çözümün gelişmesi için içerde ve dışarda çalışmalarını sürdürdüklerini belirten MSD Eş Başkanı Mehmûd El Mislit, Suriye’de çözümün parçası olduklarını ve geliştirecek çözüm arayışları için diyaloğa hazır olduklarını söyledi.
MSD Eş Başkanı Mehmûd El Mislit, ANHA’ya değerlendirmelerde bulundu.
Suriye’nin tüm iç ve dış bileşenleriyle iletişim halinde olduklarını anlatan El Mislit, yurtdışındaki ziyaretlerinin de sürdüğünü söyledi.
ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
Mehmûd El Mislit şunları söyledi: “Yerel ve uluslararası alanda çok büyük sıkıntılar var. Ama biz Suriye’yi bir kez daha uluslararası gündeme taşımak istiyoruz. Suriye konusu göz ardı edilmesini istemiyoruz. Suriye’deki sorunlara çözüm geliştirmek için girişimlerimizi Arap ve yabancı ülkelerde sürüyor. Suriye’de diyalog ortamını oluşturmak temel hedeflerimizden biridir. İçeride ve dışarıda bağımsız Suriyeli kuruluşlar, partiler ve şahsiyetlerle temas halindeyiz. Onlarla ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz.”
“Önümüzdeki süreçte aşiretlerin, muhaliflerin ve devrimci güçlerin konferansları yapılacak” diyen MSD Eşbaşkanı, “Suriye’de halkların birliğine inanıyoruz. Suriye’deki demokratik güçlerin yapacağı konferanslarda Suriye’nin tüm bileşenlerini temsil etmesini istiyoruz. Konferansın yapılacak zaman daha belirlenmedi. Ama yakın gelecekte konferansa katılacakların bir kısmını belirleneceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
YURTDIŞINDAKİ İLİŞKİLER
Arap devletlerinin Suriye’deki rolüne değinen Mehmûd El Mislit sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu bölgenin bir parçasıyız. Arap devletleri bizi tamamlıyor biz de onları tamamlıyoruz. Kendimizi Arap devletlerinden ayıramayız. Irak, Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz var. Bu, Suriye krizinin çözümü için de çok önemlidir. Arap devletleriyle daha fazla ilişki geliştirmek için de çalışıyoruz. Yurtdışında temsilciliklerimiz var ve yenilerini de açmaya çalışıyoruz. Ancak bazı devletler Suriye rejimine yakınlaştı ve bize engeller çıkardığını da unutmuyoruz. Biz bu ülkenin parçasıyız ve Arap devletleriyle birlikte aktif olmalıyız. Rejimle normalleşme bizim de normalleşilmeyeceği anlamına gelmez. Körfez İşbirliği Konseyi’nde, Arap ülkelerinde ve bazı yabancı devletlerde temsilciliğimizi açmak için çabalıyoruz. Projemiz nettir. Projemiz Suriye projesidir.”
SİYASİ ÇÖZÜM
Siyasi çözümün arayışlarının durdurulmasına da değinen Mehmûd El Mislit, “Uluslararası hukuka inanıyoruz. 2254 sayılı karar, Suriye krizinin çözümünün temelidir. MSD olarak, bu karar üzerinde çalıştık. Tüm taraflarla, BM ve Suriye’de aktif olan devletlerle çalışıyoruz. Ancak bazı şeyler bizim kontrolümüz dışındadır. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın durumu, grupların sınırlarımızda savaşması gibi durumlar. Bunlar da Suriye’de umduğumuz çözümlerin bir kısmını engelliyor. Her şeye rağmen geleceğe dair adımlar atacağız. Birçok BM yetkilisi ve Suriye’de çalışmalar yürüten devletlerle temas halindeyiz. Kötümser değiliz. Diyaloğa her zaman olduğu gibi hazırız” dedi.
‘MSD OLMADAN ÇÖZÜM OLMAZ’
Anayasa Komitesi ve Suriye’deki kriziyle ilgili süreçlere de değinen Mehmûd El Mislit son olarak şunları söyledi:
“MSD, Suriye denkleminde önemli bir figürdür. MSD’nin anayasa çalışmalarının bir parçası olmasını istiyoruz. MSD olmadan Suriye krizinin çözümü gerçekleşemez. Bu ülkenin ve geleceğinin bir parçasıyız. Buradaki sorumuz şu: Anayasa Komitesi geçtiğimiz yıllarda neleri başardı? Hiçbir şey yapmadı. Ama tekrar ediyorum, biz bu denklemin önemli bir figürüyüz.
ÇÖZÜM İSTEMEYEN GÜÇLER VAR
MSD’yi çözümlerden ve konferanslardan uzak tutmak isteyenler var. Ama bunlara izin vermeyeceğiz. Çünkü Kuzey ve Doğu Suriye’nin bileşenlerini temsil ediyoruz. Gelecekteki her türlü çözüme hazır olacağız. Kuzey ve Doğu Suriye’deki Suriyeliler birliklerini güçlendirmeli ve Suriye topraklarının birliğine uygun hareket etmeleri gerekiyor. Suriye’nin geleceği için de birlikte çalışmalıyız.
Çok fazla zorluk var ve bazı yabancı partiler bu krizin bitmemesi için birlik olmamızı istemiyor. Tüm yapılarımızla, tüm partilerimizle her konuda alışverişe hazırız. Tüm taraflar el ele vermeli. Suriye’de çözümün hayata geçirilmesi gerekiyor.”
/ANHA/