🔴 Yüzde 78 engelli raporu olan hasta tutuklu Nurettin Başaran 9 yıl sonra ATK raporuyla tahliye edildi. Bu arada MED TUHAD-FED ve ÖHD, hasta ve tahliyeleri engellenen tutuklular için 16 kentte alanlara çıkacak.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2015 ve 2016 yılları arasında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarından sonra “açık ve gizli tanık” ifadeleri doğrultusunda “örgüte üye olmak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “hürriyeti tehdit” iddiasıyla tutuklanarak 25 yıl hapis cezası verilen yüzde 78 engelli raporu bulunan hasta tutuklu Nurettin Başaran, tahliye edildi.
İlke TV’nin Mezopotamya Ajansı’na dayandırdığı haberine göre Başaran’ın avukatı Rojhat Dilsiz’in Adli Tıp Kurumuna (ATK) başvurması üzerine ATK Başaran için “cezaevinde kalamaz” raporu verdi.
ATK’nin cezaevinde kalamaz raporu sonrası savcılığa yapılan başvuru bir yılın ardından sonuçlandı. Savcılığın “kamu güvenliği açısından bu kişinin tahliyesinin risk oluşturmadığına” dair karar vermesi ardından Başaran tahliye edildi.
Başaran, 9 yıllık tutukluluğunun ardından Elazığ R tipi Kapalı Cezaevinden tahliye edildi.
Tekerlekli sandalyeye bağlı
Başaran, tutuklanmadan önce geçirdiği trafik kazası nedeniyle iki bacağı da tutmuyordu. Sol ayağındaki üç parmağı damar tıkanıklığı nedeniyle kesildi. Tekerlekli sandalye mahkum olan Başaran, ayaklarında oluşan kangrene rağmen tahliye edilmiyordu.
Hasta tutuklular için 16 kentte açıklama yapılacak
Hasta tutukluların tahliye edilmemesi ile tutukluların tahliyelerini engelleyen ya da infazlarını yakmaya olanak veren “Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirmesine Dair Yönetmelik”in iptal edilmesine karşı 16 kentte açıklamalar yapılacak.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Mezopotamya Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), 7 Mayıs -4 Haziran tarihleri arasında 16 kentte basın açıklamalar yapacak.
MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Pınar Sakık Tekin, cezaevlerinde yoğun hak ihlallerinin yaşandığını dile getirerek, en büyük hak mağduriyetlerinin de hasta tutuklulara ve tahliyesi engellenen tutuklulara yaşatıldığını belirtti. Hasta tutuklular ve infaz erteleme ya da yakmanın hukuki ve insani kriz haline geldiğini dile getiren Pınar Sakık Tekin, “Bunlar bireysel bir kriz değil toplumun vicdanını yaralayan boyuta ulaşmıştır” dedi. Pınar Sakık Tekin, taleplerini şöyle sıraladı:
“Hasta tutukluların tahliye edilmesi, infazı yakılanların ise dosyalarının yeniden denetlenmesi, umut hakkının ise anayasal güvence altına alınması gerekmektedir. Gerçekten özgürlükten, hukuktan, barıştan bahsedeceksek, cezaevleriyle başlanması gerekiyor. Bu yüzden toplumun demokratikleşebilmesi için yeniden bir barışın inşa edilebilmesi için bir an önce hasta tutukluların, tahliye edilmesi, infaz yakılmalarına karşı olunması, umut hakkının da savunulması gerektiğine inanıyoruz. Bu tüm toplumun talebidir. Bu sürecin en acil ve en önemli gerekliliklerinden birisi de bu taleplerdir.”