Siyasetçilerin iktidarların unutulma hakları var mı? Kaybetmek onları masum kılar mı?
Ortadainsanlığakarşıbirsuçvarsa,cevabımhayırdır.Zamanaşımınatabi olmayan suçları işleyen iktidarlar mutlaka hesabını vermelidir.
Siyasetçiler için ölüm, bir daha siyasette yer almamaktır.
Mecliste konuşurken, iktidarın haksızlığını hukuksuzluğunu, eşitsizliğini, adaletsizliğini anlatırdım.
Temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırışını, hırsızlığı, yolsuzluğu, insanlığa karşı işlenen suçları sayar ve eleştirmek için derdim.
’’Vicdanlarınız pas tutmuş.’’
2015 yılının 7 Haziran tarihinden bu yana, AKP İktidarının vicdanı artık pas tutmuyor.
Kürt halkına, Bakur, Başur, Rojava’da savaş açtı. Kobani ve Şengal’a saldıran İŞİD’e destek verdi.
Çünkü AKP artık vicdanını ve sevdiği insanları kaybetti.
Çünkü AKP Kürt düşmanlığından utanmıyor. Dilini kimliğini yasaklıyor.Her gün ölüm yağdırıyor.
Kürtlerin demokratik siyasette yer alan partilerine, STK’larına saldırıda hiçbir sınır tanımıyor.
Böylesi günlerden birinde,meclis kürsüsünde isyan etmiştim. Konuşmamda ‘’Lanet olsun’’ demiştim.
İktidar 15 temmuz darbesi bahanesiyle, OHAL koşullarında KHK’larla hukukunu adaletini ve utanma duygusunu kaybetti.
Başörtülü hamile kadınların başına güvenlik güçlerini dikerek, doğum yapınca bebesiyle cezaevine gönderdi.
Bedenleri 36 kiloya düşmüş adil yargılanma hakkı için açlık grevinde olan avukatlar Timtik ile Ünsal’a adil yargılanma hakkını çok görüyor.
Cıvıl cıvıl genç bu avukatlar,her adaletsizliğin olduğu yerde var oldular ses oldular.
Sadece iktidar değil,talimat verdiği savcılar hakimlerde vicdanını kaybetti.
İzmir’de askerlik yapan Kürt gencini ırkçılar faşistler tehdit ettiler, ailesine haber
verdi.Bir gün sonra öldürüldü, Kürt olduğu için adalet kayboldu.
Kürtçe müzik dinleyen Kürtleri öldürdüler, iktidar korudu. Çaya fındığa giden emekçilere saldırdılar. Karadeniz’de, Yozgat’ta saldırganlar korundu.
Şırnak’ta Batman’da kadınlar güvenlik güçlerinin tecavüzüne saldırısına maruz kalıyor. Failler korunuyor, kollanıyor.
İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyen binlerce kadın haykırıyor. AKP+MHP iktidarı ortaçağ derebeyleri gibi sadece vicdanını değil,aklını da kaybetti.
İktidar vicdanını kaybedince haysiyetini de kaybetti.
Ayasofya’da namaz kılıp cadı, şeytan taşlamaya başlayan iktidar umutlarını kaybetti.
Akdeniz’de, Libya’da, Rojava ve Başur’da, Ermenistan sınırlarında savaş tamtamları çalan iktidar, hep öldürmeyi düşünüyor, yaşatmayı unuttu.
İktidar seçim kazanamadığı yerlerde kuduruyor. Kürt halkının iradesini gasp etmekte zerre miskal düşünmüyor, utanmıyor.
Milletvekillerini, belediye başkanlarını görevden alıp, valilerini kayyım atıyor. Artık Van’da, Mardin’de, Amed’te Kürdistan’da seçim kazanmayı unuttu.
Operasyon provokasyon, masum insanları muhalifleri öteki,sözde, hain terörist olarak gören iktidar insanlığı unuttu.
İktidar utanmayı unuttu. Beraber yürüdüğü ve ’beraber ıslandığı’ yol arkadaşları ayrıldı.
Yeni partiler kurdular,iktidar şiddetli geçimsizlik geçirmiş bir boşanmanın arefesinde eski yol arkadaşlarına düşmanlık yapıyor, bayramlaşmıyor.
AKP iktidarı en çok eleştirdiği, nefret ettiği ideolojik olarak saldırdığı MHP ile ittifak kurdu. Söylediklerinden utanmadı.
MHP en çok saldırdığı, hesap sormazsam diye grup toplantılarında nara attığı günleri unuttu. Devlet devletliğini unuttu.
Roboski’de Sur’da,Cizre bodrumlarında iktidar insanlığını unuttu.
İktidar ihalelerde, yolsuzluklarda, para kutularında rüşvette hırsızlıkta aklını unuttu.
Corona günlerinde gerçekleri saptırarak, yurttaşının maskesini sosyal mesafesini
istismar etti. Cüzdanını düşündü, ahlakı, Hipokrat yeminini unuttu.
İktidar Sosyal Medya yasaklarıyla unutulmak istiyor. Artık mümkün değil. İnternet beş milyar kullanıcıya ulaşırken, artık bir tık uzakta.
Teknolojide gelişme sonucu kolayca kaydediliyor. Zaten Servis sağlayıcıların hepsi kayıt alıyor.
Peki vicdanını sevdiği insanları bile kaybeden iktidarın, insanlığa karşı işlenen ve zaman aşımına tabi olmayan suçların da unutulma hakkı var mı? Hayır.
Ses kaydı, video,resim akıllı bir telefonla anında dünyaya yayılırken, akılsız iktidarların suç işleme özgürlüğü olabilir mi? Hayır.
Bilişim çağında siyasetçilerin insanlığa karşı işlenen suçlarda unutulma hakkı yoktur.
Van’da 33 kurşunu, Maraş’tan Sivas’a alevi katlaimlarını,Suruç’u Gar’ı nasıl unuturuz.
Unutursak kalbimiz kurur.
Diktatörler İktidarlar geçmişleriyle yüzleşmeli, hesap vermeli ve tarih yazmalıdır…