Diyarbakir yanıp yanıp kavrulur. Kavrulan kara taşlar değil bu şehirde yaşayan halklar. Kimse bir hayır görmemiş kara taşlı kara bahtlı şehirden. Taşların karalığı halkların kara bahtına dönüşmüş.
Cellatlar gaddar ve kindar, sürgünler ve yine sürgünler. Gözyaşına boğulmuş kara delikli taşlar. Duvarlara sinmiş ahlar odaların içinde çınlar. O kara taşlar bir dile gelse. Kimler gelmiş kimler gitmiş. Sehir ne kendine konanın olmuş ne de mutlu olmuş.
Dayday Margosyan coğrafyamıza, şehrimize sinen acıları bir hikaye tadında öylesine güzel yazmış. Ondan sonra gelen o küçük, körpe yürekler yudum yudum içerek büyüdü. Susan yüreğim hikayelerini yudumlarken duygularım kabardı durdu.
Benzer duyguları yaşamak bu coğrafyanın kaderi mi hep?
Diyarbakır taşlarıyla bezeli koca bir avlu. Gökyüzünden yüzlere vuran bir ay ve ışıldayan yıldızlar. Diyarbakır avlusunun orta yerine serilmiş yataklar. Babaannem Virjin yatağın orta yerinde. İki kolu açık iki koca yastık boyunda. Torunların kafası meleğin kanatları üzerinden gökyüzünü seyretmekte.
Başlar Virjin tane tane yaşadıklarını anlatmaya. Gözler gökyüzüne kilitli kulaklar babaannede, dinler cin gibi gözler. Bir masal bu, bir varmış bir yokmuş. Ee ee diye devam eden.
Uzun uzun masal tadında anlatılan acıları gizleyen bir yolculuk hikayesidir. İncinmesin üzülmesin diye o küçük körpe yürekler.
Eller birbirine kenetli, yürekler 1915’ te atıyor. Pek de anlamlandırılamayan, çınlayan bir tekerleme kalmıştır ufak kalplerde. Gara Dudeş No: 5 Bükreş. Tekerleme durdurak bilmeden tekrarlanır. Zaman çabuk akar, yaş büyür, olaylar anlamlandırılır.
Hafızada aynı tekerleme Gara Dudeş No: 5 Bükreş. Babaanneden torunlarına aktarılan bu tekerleme kardeşlerini bulma, unutmama adresidir. Bu bir yol bulma pusulasıdır ve akıllıcadır.
Unutulmayacaktır…
Dayday ahpar kitaplarında babaannem kokardın, seninle tanışmayı ne kadar çok isterdim. Kitaplarında anlatılan hikayenden hep onu ve bizi gördüm. Ne de güzel anlatmışsın. Yüreğine, kalemine özgür kuşlardan selamlar olsun.
Kafamda tekrarlanan iki tekerleme var şimdi. Babaannemin tekerlemesinin yanına koydum. Sana söz olsun ben de anıları, yaşananları canlı tutma yolunda torunlarıma aynı tekerlemeleri unutmamacasına öğreteceğim. Ruhun şad olsun.
Söyle Margos nerelisen?
-Heredanlıyam…
Söyle Margos nerelisen?
-Heredanlıyam…