AKP ile MHP’nin Avrupa’daki milliyetçi kesim üzerindeki nüfuzu giderek artıyor. Avusturya’nın başkenti Viyana’da 27 ve 28 Haziran 2020 yılında Kürtler ve sol gruplara yönelik saldırıları örgütleyen aşırı Türk milliyetçi gruplar, Türk devletinin tehlikeli bir nüfuz ve denetim aygıtı olarak Bozkurt adı altında özellikle Almanca dilli ülkelerde örgütleniyor.
Bu konuda Avusturya hükümeti çevrelerinde sert açıklamalar yapıldı. Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, “Türkiye’nin Avusturya’da yaşayan insanlar üzerinde nüfuz kurma ve onları kendi çatışmaları için araç olarak kullanma çabaları son bulmalıdır” derken, Avusturya İçişleri Bakanı Karl Nehammer, Avusturya’da Türk hükümeti karşıtı kişilerle ilgili bilgileri Türkiye’ye sızdıran bir casus yakaladıklarını açıkladı. Aynı konuya dair konuşan Avusturya Uyum Bakanı Susanne Raab da “Türkiye, Avusturya’yı bölmek istiyor” dedi.
Uluslararası Fransız Siyasi Araştırmalar ve Analiz Merkezi (CFRP), AKP-MHP’nin Müslüman Kardeşler, Milli Görüş ve Bozkurtlar gibi aşırı islamcı ve sağcı kesimlerle ittifak halinde olduğunu belirtti. Avrupa’daki Türk ırkçı örgütlenmesine ilişkin analizlerde bulunan Uluslararası Fransız Siyasi Araştırmalar ve Analiz Merkezi şu belirlemelerde bulundu.
“Türkiye özel olarak, başta Almanca dilli ülkeler olan Almanya, İsviçre ve Avusturya olmak üzere Avrupa’daki vekilleri üzerinden etkisini arttırma arayışında. Kuşkusuz buna Türk rejiminin muhaliflerini gözetim altına almak ve takip etmesini de eklemek gerekecek” diyor.
Türk olmayan topluluklar üzerinde denetim kurmak için örgütlenen Bozkurtlar, Erdoğan’ın Avrupa’da şiddet, kaos ve aşırılıkçılığı yayması için çalışıyor. Milliyetçi Bozkurt örgütünün Avusturya’da aktif 2 bin yöneticisi ve onlarca cami ile kültürel kurumunun bulunduğunu belirten Uluslararası Fransız Siyasi Araştırmalar ve Analiz Merkezi, Almanya’daki ırkçı Türk örgütlenmesine ilişkin de şu belirlemelere yer vermiş.
“Örgütün Alman topraklarında onlarca dernek ve 18 bin dolayında üyesi ile güçlü bir varlığı bulunuyor. Aşırılıkçı örgüt Almanya’da yaşayan solcu Türkler, Kürtler ve Ermenilere karşı propaganda kampanyaları başlatıyor. Alman Parlamentosu’nun Ekim 2018 tarihli bir belgesine göre, ülke için oluşturduğu tehditten dolayı Alman iç istihbaratı tarafından denetim altında tutuluyor” belirlemesinde bulunuyor.
Uluslararası Fransız Siyasi Araştırmalar ve Analiz Merkezi’nin Almanya araştırmasına göre, “Neonaziler ile Bozkurtlar arasında da mevcut durumda ideolojik bir iç-içelik ve karşılıklı anlayış da var. Hatta bu koordinasyon düzeyine ulaştı” diye devam ediyor.
Avusturya 2019 baharında bozkurtların bayrak ve sloganları yasaklayarak ilk adımı attığını belirten Uluslararası Fransız Siyasi Araştırmalar ve Analiz Merkezi, Kürt ve solculara karşı saldırılardan sonra da hükümetin siyasal İslam’ın faaliyetlerini takip etmek ve belgelemek için özel bir araştırma merkezinin kurulmasına karar verdiğini kaydetti.
24 Haziran 2020 yılında Viyana’da dört gün süren faşist grupları organize eden dört kişiden biri Almanya’da bulunan MHP derneğinde, geri kalan üç kişi de Avusturya’daki AKP-MHP yanlısı derneklerin yöneticisi olduğu iddia ediliyor.
Avusturya İçişleri Bakanı Karl Nehammer, Avusturya’da Türk hükümeti karşıtı kişilerle ilgili bilgileri Türkiye’ye sızdıran bir casus yakaladıklarını ve bu casusun Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından muhbir olarak kullanıldığını belirtti.
Temmuz 2020’de MİT ile hareket eden Ülkücü grupların Alman ordusuna sızdığı ortaya çıkarken, Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı, ‘tehlikeli’ görülüp izlenen Türk kuruluşlara Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği (ATİB)’i de ekledi.
AKP-MHP’nin yan kuruluşu gibi çalışan ATİB ise Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi’inde yer alıyor. Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı, DİTİB’i daha önce izlemeye almış ve bazı imamlarına casusluk soruşturması açmasına rağmen Berlin yönetimi bu kuruluşa maddi desteğini kesmemişti.
MİT, Almanya’da sayıları 3,5 milyonu geçen Türkiyelileri konsolosluklar, camiler, dernekler, banka ve seyahat acentaları üzerinden kontrol altına alıp, Kürtler ve Erdoğan rejimi muhalifleri hakkında bilgiler toplayıp krimilize etmeye çalışıyor.
1970’lerin ortasından itibaren Almanya’da örgütlü olan ve 600’ye yakın camisi bulunan Milli Görüş de AKP ile ortak hareket ediyor. 2008 yılında Köln savcılığının talimatıyla Milli Görüş’ün bürolarına baskınlar yapan Alman polisi ve savcılığı, 2013’te tamamlanan soruşturma sonucunda Milli Görüş yöneticilerinin milyonlarca Euro değerinde yolsuzluk yaptıklarını tespit etti.
AKP-MHP için çalışan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) 17 ülkede toplam 253 şubesi var. AKP’nin Avrupa’daki lobi kuruluşu olarak bilinen ve 2004 yılında Köln’de kurulan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği 2018 yılından itibaren Anayasa Koruma Teşkilatı’nın takibi altında. Avrupalı Türk Demokratlar Birliği, Kürtleri ve diğer muhalifleri hedef alan gösteriler organize ediyor.
Almanya’da 1999’da kurulan Deniz Feneri Derneği’nin 2002-2007 arasında topladığı 41 milyon Euroluk bağışları da daha sonra çıkan belgelere göre Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin kuruluşunda kullandı.
Almanya’daki 900’e yakın camisiyle Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) yöneticileri ve imamları ise casusluk ve propaganda işleri için özel olarak seçiliyor. Almanya’da 2017 yılında 19 DİTİB görevlisi hakkında casusluk soruşturması açılmasına rağmen, federal Alman savcısı dosyayı kapatarak rafa kaldırdı.
Almanya devlet televizyonu ARD, 2015 yılında yayınladığı bir belgesel programda DITİB’in camilerinde, DAİŞ adına yürütülen çalışmaları ekranlara getirmişti. Almanya Sosyal Demokratlar Partisi (SPD) ve Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU) AKP-MHP iktidarının örgütlendikleri alanlardır.
Daha önce Alman Yeşiller Partisi’ne üye olan Ozan Ceyhun 2000 yılında Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nden Avrupa Parlamentosu Milletvekilliği yaptı. 2013 yılında AKP’ye danışmanlık yapan, 2015 yılındaki seçimlerde AKP’nin İzmir Milletvekili adayı olan Ozan Ceyhun, şimdi ise Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi.
20 Temmuz 2020’de Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkan Vekili görevini yürüten Nurhan Soykan Dışişleri Bakanlığı’nın “Din ve Dış Politika” projesine danışman olarak atandı. Bu karara gelen yoğun tepkiler ve tartışmalar üzerine Almanya Dışişleri Bakanlığı, şimdilik bu adımdan vazgeçtiğini duyurdu.
Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde 13 Eylül 2020’de yapılacak yerel seçimler için Gelsenkirchen Belediye Meclisi’ne aday olan İlhan Bükrücü, gelen yoğun tepkiler üzerine geri adım attı. AKP’li vekil Metin Külünk ile fotoğrafları sanal medyaya döşen İlhan Bükrücü, 2015 yılında Federal Almanya Meclis gündemine gelen Ermeni soykırımı tasarısına tepki göstermişti.
2017 yılında Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU) içinde “Birlikteki Müslümanlar” adıyla bir grup kuran ve başına Cihan Süngür isimli birisini getiren AKP-MHP, Alman Yeşiller Partisi içinde de yer alıyorlar. 2013 yılında Yeşiller’in listesinden Federal Meclis’e girmeye çalışan Yeşiller’in NRW Eyaleti’ndeki Bünde kentinin belediye meclis üyesi Eyüp Odabaşı, Erdoğan’ı eleştiren Türkiye uzmanına, hakaretlerde bulunmuştu.
2016 yılında Alman Demokratlar İttifakı (ADD) ismiyle bir parti kuran ve başkanlığına Remzi Aru isimli birisini getiren AKP-MHP, 2014 yılında “Osmanen Germania” (Almanyalı Osmanlılar) çetesi ile Kürtlere ve muhalif kesimlere karşı suikast hazırlıklarına girişti. Temmuz 2018 yılında Almanyalı Osmanlılar çetesi, İçişleri Bakanı Horst Seehofer tarafından yasaklandı.
2017 yılının Aralık ayında basına yansıyan ses kayıtlarına göre Erdoğan’a yakın isimlerinden AKP’li vekil Metin Külünk “Osmanen Germania”nın silah alması için çetenin lider kadrosuna birçok kez para akışında bulunmuştu.
Çetenin bu paralarla Kürtlere karşı kullanılmak üzere birçok tabanca ve otomatik silah aldığı tespit edilirken, çetenin liderlerinden Mehmet Bağcı ve Selçuk Şahin bu bağlantılar yüzünden 2018’de gözaltına alınarak tutuklandı. Almanyalı Osmanlılar’ın 7 çete üyesi ve yöneticisi daha sonra yargılandıkları davalarda adli vakalardan dolayı çeşitli cezalara çarpıtıldı.
16 Ağustos 2020’de Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) Almanya’daki faaliyetlerini eleştiren boksör Ünsal Arık’ın arabasının camına bırakılan bir zarfın içinde kurşun çıktı. Konuya ilişkin sanal medyada açıklamalar yapan Ünsal Arık, olayı gerçekleştirenlerin, “Erdoğan ve AKP’ye sempati duyan kişiler olduğuna yüzde yüz eminim” dedi.
Bu açıklamanın üzerinden daha kısa bir sure geçmeden Ünsal Arık’tan yeni bir açıklama geldi. Arık “Aranızdan gitmeme az kaldı. Nefes almam, yaşamam sizi çokmu rahatsız ediyor! Bugün arabamı Mercedese götürdüm ve kontrolde iki tekerin iç tarafında bıçak ile kesilmiş halini gördüler. Adam diyor, şanslısın. Uzun bir yolda bunlar patlayabilirdi!!! Siz Tanrı’dan hiç korkmuyormusunuz” diyerek AKP-MHP’nin Avrupa’da yaşayan muhalif kesimlere yönelik suikas girişimlerine atıfta bulunuyor.
Öyle görülüyor ki Türkiye’yi açık cezaevlerine dünüştüren Erdoğan Ve Bahçeli ikilisi, aynı vcezaevlerini tüm gezegene yaymanın mücadelesini veriyor…