Komplo teorilerini ve spekülatif sözleri hiç sevmem; buna rağmen Uşşaki tarikati şeyhi Fatih Nurullah denilen adamın küçük bir kızı taciz etme haberleri ortalığa saçılınca, bunun arkasında bir iş var diye düşünmüştüm.
MİT’in, devlet ve Erdoğan’ın ajanlarının bu adamın yaptıklarından haberi olmaması kanımca olanaksızdır. Bir hafta önce ise daha çok magazinal bir haberle tarikat şeyhinin rezilliği ortaya çıktı.
Acaba tarikatlar arasında bir rekabetin veya Erdoğan’ın tarikatlar arasında seçim yapacağının sonucu olarak mı bu rezillik ortalığa döküldü, diye düşünmüştüm.
Dün akşam CNN Türk’te bir programı izledikten sonra bu düşüncemin haklı olduğunu gördüm. Ahmet Hakan denilen yalakanın Tarafsız Bölge adını verdiği “taraf tutan“ programının dün geceki (9 Eylül 2020) konuğu Cübbeli Ahmet Hoca denilen adamdı.
Nedim Şener ve Hakan Bayrakçı ise sözde soru sormak için Hoca’nın karşısına oturtulmuştu. Programı izlediyseniz görmüşünüzdür. İki saate yakın süren programda hep Cübbeli konuştu, karşısındakilerler, Ahmet Hakan dahil on dakika bile konuşmadılar.
Sordukları bir-iki soru da Cübbeli’yi daha çok konuşturmak içindi. Adeta huşu içinde, gözlerinin içi gülerek adımın anlattıklarını dinlediler.
Cübbeli Menzil tarikatı hariç diğer tarikat ve cemaatleri bol bol eleştirdi. Anlattıklarının satır başları şöyleydi:
Fatih Nurullah şeyh falan değildir, ben bu adımın islama kötülük yaptığını çok önceleri anlatmıştım.
Bugün ortalıktaki tarikat ve cemaatların çoğu dış güçlerin desteği ile ayakta duruyor. “Rusya’cı“ ve “Almancı“ tarikatlar vardır. Bunlar Fethullah’çılar gibi devlete sızmak istiyorlar.
Bu tarikatların hiçbiri bugünkü hükümeti ve Erdoğan’ı sevmez…
İçlerinde şeyhlerinin kendisini mehdi ilan edenler bile var.
İkibine yakın dernek te örgütlenmiş Selafiler var. Bunlar silahlanıyor, beni de öldürmekle tehdit ediyorlar.
Tarikatların şeyhlerine ölesiye bağlı Müritleri vardır…
Bunların tümü aslında islam dışıdır, içlerinde samimi inançlı çok az cemiyet vardır.
Cübbelinin yerden yere vurduğu tarikatların içinde Menzil tarikatı yoktu.
Kendisinin ise, Şeyh olmadığını, müritleri olmadığını, malı mülkü olmadığını sık sık yeniledi.“ Ben ‘bilimsel’ olarak islamı yorumlayan bir insanım sadece“ diyordu.
Fettuhlah kendisinin de düşmanı imiş, Erdoğan’ın da kendisini hiç eleştirmediğini sık sık belirtti.
Dahası, Atatürk’ü bile çok sever, saygı duyarmış.
Peki kendisi makinalı tüfek gibi konuşarak kendisini övdüğü bu programda karşısındakiler gülümsemenin dışında ne yaptılar.
Ahmet Hakan denilen adam, neredeyse, sen çok büyüksün, çok haklısın hoca efendi diyecekti.
Nedim Şener bir kez , „kabirde yanmayan kefen“ ve peygamber terliğini soracak gibi oldu, arkasını getirmedi.
Bu programa katılanlar muhakkak benden çok daha fazla bu adamın söylemlerini „sohbetlerini“ ilişkilerini biliyorlardır. Niye bir tek soru sormadılar dersiniz.
Bu Cübbeli hemen her sohbetinde :“ İslama göre kız çocuklarıyla evlenmenin yaşı yoktur ama kız buluğa ermeden birleşmek, islam hukukuna göre caiz değildir,“ demektedir.
Peki kız çocuklarının kiminin dokuz, on yaşında buluğa erdiğini bilmeyen mi var bu dünyada. O zaman “ evli“ bile olsan dokuz yaşındaki bir çocukla cinsel ilişkiye girince ırzına geçmiş olmuyor musun? Cübbeli’ye göre bu mübah, günah işlemiyorsun. Ama programda bunu sormak kimsenin aklına gelmedi.
Bu adam “ yanmayan kefen“ , “ peygamber terliği“ üretip satmadı mı? Programda kimse bu nedir, diye niye sormadı dersiniz.
Uşşaki Tarikatının kırkbin muridi olduğunu Cübbeli üstüne basarak belirtti. Ama Nedim Şener’ in aklına hiç Menzil tarikatının müritlerinin sayısını, Sağlık Bakanlığını bu tarikatın nasıl ele geçirdiğini sormak gelmedi.
Uzatmak istemiyorum. Bu program bana sorarsanız, Cübbeli Ahmet denilen adamı ve Menzil tarikatının methi için yapılmış bir programdı. Cübbeli Erdğan’a toz kondurmadı.
Yanılmış olabilirim ama programın bende bıraktığı intiba şu oldu:
Birçok tarikat içinde Menzilciler ve İsmail Ağa tarikatı Erdoğan tarafından öne çıkarılacak ufak tefek tarikatların bir kısmı ise zamana yayılarak teker teker kapatılacaklar.