Geçtiğimiz günlerde Ayasofya, Karadeniz’de “gaz“ gibi konuların arasında çok fazla gündeme gelmeyen bir konuyu, çok önem verdiğim için bir kere daha anımsatmakta yarar görüyorum.
5 Temmuz 2020 tarihinide Ömer Ay Nevşehir İYİ Parti İl Başkanı seçildi. Şimdi kırk sene öncesine dönüp, Türkiye’nin siyasi tarihinin kirli sayfalarına bir göz atalım.
1970’li yıllarda Nevşehir Türkiye’de faşist hareketin kalesi durumundadır. Tanınmış bir çok ülkücü katil bu topraktan yetişmiştir. 1980’de kurulan Ülkü Yolu Derneği’nin kurucuları çok iyi tanınan isimlerdir. Muhsin Yazıcıoğlu Başkan, Abdullah Çatlı ikinci Başkan ve Ömer Ay İç Anadolu Eğitim Sorumlusudur.
Nevşehir’de aynı yıllarda dik duran bir CHP il başkanı vardır: Avukat Mehmet Zeki Tekiner. Ülkücülerin önünün tamamen açılması için Tekiner büyük bir engeldir, yok edilmesine karar verilir. İlk suikast başarısızlıkla sonuçlanır, evinin girişinde ayağından yaralanır ama ölmez.
17 Haziran 1980 tarihinde ise Nevşehir’e „merkez“den görevli olarak iki ülkücü gönderilir. Uğur Çoşkun ve Mehmet Onur Miman’ı kentte Ömer Ay barındırır, ellerine silah verir ve kimi öldüreceklerini gösterir.
Tekiner yine parti üyesi bakkal arkadaşı Yavuz Yükselbaba’nın dükkânındadır. İki katil ellerindeki ondörtlülerle son kurşuna kadar Tekiner ve Yükselbaba’ya ateş eder ve öldürürler. Üstelik bu korkunç katliam Yükselbaba’nın 9 ve 15 yaşlarında iki yeğeninin gözü önünde gerçekleşir.
Katiller Ömer Ay’ın kiraladığı bir evde saklanır ve sonra Kayseri’ye kaçırılır.
Tekiner’in Nevşehir’deki cenaze törenine yine saldırı olur. Altı kişi yaralanır. Tabut dakikalarca ortada kalır ve tam 13 kurşunla vurulur. Cenazeye katılanlar arasında Ecevit ve karısı da vardır. Onlar da saklanmak zorunda kalır ve başka illerden gelen ordu birliklerinin yardımıyla CHP’liler Nevşehir dışına çıkarılır.
İlginçtir, daha sonra ismini birçok ülkücü katile sahte pasaport yapmasıyla tanınan İbrahin Şahin o günlerde Nevşehir’de genç bir polistir.
Uzatmayalım, 12 Eylül darbesinden sonra katiller gıyabında yargılanır ve yurt dışına kaçarlar. Yıllar sonra Türkiye’ye dönen bir çok ülkücü gibi bu katiller ve azmettiricileri Ömer Ay da takım elbiselerini giyip, kravatlarını takarak “siyaseset“ yapmaya başlarlar.
Gelelim bugüne, Ömer Ay artık Nevşehir İYİ parti İl Başkanı ve elbette geleceğin milletvekilidir. Nevşehir hâlâ ülkücülerin en önemli kentlerinin başında gelir. Bu nedenledir ki, Akşener pandemi nedeniyle ara verdiği il gezilerinin startını 5 Ağustos 2020 tarihinde Nevşehir’den verir.
Başrollerde elbet Ömer Ay vardır. Ve Akşener konuşmasında bol bol “ o benim Ömer ağbeyimdir“ dediği Ömer Ay’ı metheder. Türkiye siyaseti için çok normal bir görünüm, ne var bunda, diye bana kızmayın. Çünkü benim asıl değinmek istediğim “ celladıyla siyaset yapan“ ( Bu tanımlama bana ait değil, Tekiner’in katledildiğinde iki yaşında olan kızı Aylin’e aittir.) CHP’nin tavrıdır.
Tekiner’in kızı Aylin ve Toplumsal Bellek Platformu, CHP yönetimine ve Kılıçdaroğlu’na, Ömer Ay’ın İl Başkanı seçilmesine karşı tavır almaları için mektup yazarak çağrıda bulunurlar. Ama kutsal müttefiki Meral Akşener’le cami açılışı yapan Kılıçdaroğlu’ndan ve CHP yönetiminden çıt çıkmaz. Tek açıklamayı Ödemiş’ten Meclis üyesi CHP’li Nejla Şahintürk yapar. İşte açıklamanın tam metni:
“ 40 yıl önce yaşanmış, hüküm giymiş, sizin için doğal olarak kapanmamış (Tekiner ailesini kastediyor) ama adli süreçler sonuçlanmış Ömer Ay pişmanlığını ifade ediyor. Ömer Ay’ın İyi Parti başkanı olmasına müdahale etmek bizim işimiz değil, ancak bir gün yüz yüze gelirsek tartışırız.“( Not:Ömer Ay’ın mahkeme dosyasında ve Türkiye’ye dönüşte en küçük bir pişmanlığı yoktur.)
Niye bu örneği uzun uzadıya yazdım. Kirlendi çünkü Türkiye’de siyaset. Kendisine muhalefet yapıyorum diyen CHP işte bu insanlarla ittifak yapıyor. Rezil, kirli bir ittifak bu.
HDP’nin adını ağzına almaktan bile çekinen CHP , kendisini kesecek kasabın bıçağını yalayan inek misali, bir siyaset yapıyor. Tüm CHP’yi suçlaman doğru değil, diye beni kınayanları duyar gibiyim. Ama Tekiner’in kızı Aylin, CHP tabanındaki bazı yürekli insanlar hariç parti yönetimini ve milletvekillerinin bu konuda tamamen sessiz kaldığını, mektuplarına yanıt bile verilmediğini belirtiyor.
Erki elinde tutanlar, gündemi hep kendileri belirliyor ve toz-duman içinde birçok önemli konu kaybolup gidiyor, ben sadece önemli gördüğüm Ömer Ay konusunu anımsatmak istedim.
**
(Not: Bu konuya ilgi duyanlar; BİR MUŞKARA ÖYKÜSÜ-BİZE NASİP DEĞİL ECELNEN ÖLMEK VE CAN DÜNDAR’IN ZEKİ TEKİNER’İN KIZIYLA YAPTIĞI RÖPORTAJI İZLEYEBİLİRLER.)
***
Atilla Keskin bundan böyle yazılarıyla Nupel’de olacak…
