İç ve dış politikada zor günler geçiren, ekonomi de dibe vuran hükümet ve küçük ortak MHP sürekli kan kaybediyor. MHP anketlerde mevcut milliyetçi oylarını hızla İYİ Partiye kaptırıyor. MHP, İYİ Parti karşısında eriyor, bu erime milliyetçi bir ittifakla ayakta kalan AKP iktidarını zorluyor.
MHP’nin bu erimesinin önüne geçmek için milliyetçi tabanı mutlu edecek bir hamleler atılıyor ama bunda bir türlü muvaffak olamıyorlar.
Garê operasyonundan sonra caddeler, sokaklar bayraklarla süslenecek… 1999’da Abdullah Öcalan’ın yakalanmasından sonra oy patlaması yaşayan MHP, bir kez daha Meral Akşener’e kaptırdığı oyları yeniden kazanacaktı.
Garê’de son yılların en üzücü hadiselerinden biri gerçekleşti.
Bahçeli’nin yıllardır bayrak sloganı haline getirdiği; ‘Kandile Bayrak Dikeceğiz’ söylemi tuzla buz olmuştu.
Muhalefetin topyekün Garê’de yaşananlardan hükümeti sorumlu tutması ile birlikte MHP, daha fazla kan kaybetti. Garê operasyonundan önce yüzde 7’lerde olan oy oranı Garê’den sonra yüzde 4’e kadar düştü.
Er Bahçeli’yi kurtarmak mümkün olmuyordu. Mutlaka bir şeyler yapılması gerekiyordu ve sonunda yeni bir karar alındı. “Gara’da yapılamayan Angara’da yapılacaktı”…!
Ne yaparsa yapsın güç kaybeden Bahçeli, bu defa da HDP’nin kapatılmasını gündeme getirdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı harekete geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan henüz HDP’nin kapatılması hususunda bir açıklama yapmadı ama bu Erdoğan’ın kapatmaya karşı olduğu anlamına gelmiyor.
Aksine Erdoğan’ın danışmanlarının yaptığı açıklamalar bu girişimin onaylandığını gösteriyor.
Bugüne kadar hiç olmadığı şekilde her yerde HDP’nin düzenleyeceği Newroz kutlamalarına izin verilmesi ve Newrozun neredeyse iktidar sıfır olayla tamamlanması ise dikkat çekici bir durum. Kürtler bu durumu, “Önce kapatma kararı aldılar, Kürtlerin artık HDP’ye destek vermeyeceğini ve Newrozlara katılmayacağını düşündüler ama yanıldılar” şeklinde yorumladı.
An itibariyle Ankara’da HDP’nin kapatılmasının hem MHP’yi yeniden güçlendireceği ve içinde HDP’nin de olabileceği olası bir demokrasi ittifakının önüne geçilmesi planlansa da bu saatten sonra bunun MHP’yi ya da iktidara can suyu olması beklenmiyor.
Ağır ekonomik bir kriz yaşayan toplumun tüm kesimleri ekonominin içinde bulunduğu vahameti bizzat görüyor ve yaşıyor.
Türkiye siyaseti yeniden dizayn ediliyor, kendi güncellemek zorunda devletin artık değişmesi ve yeni bir siyasi tablonun oluşması elzem görülüyor.
HDP’nin kapatılması ise yüksek bir ihtimal olarak görülse de kapatılmama ihtimali de herkesin aklının bir köşesinde duruyor. Geçmişte 7 defa kapatılmış ama her seferinde daha güçlü bir parti ile geri dönmüş bir siyasi geleneğin kuracağı yeni partinin daha güçlü dönmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Bu hafta toplanacak olan HDP MYK’sından alınacak kararlarda merakla bekleniyor. HDP’nin bu toplantıdan sonra çok kritik kararlar alacağı gelen bilgiler arasında. Toplantıda kapatmaya karşı büyük mitingler düzenleme, demokratik zeminin tüm araçlarının kullanılması, kapatma kararına karşı alınacak siyasi ve hukuki tedbirler masaya yatırılacak.
Toplantıda, geçmişte DEHAP’ın kendini feshetmesi gibi HDP’nin de kapatma kararına karşı kendini feshetmesi de tartışılacak gündemler arasında bulunuyor. HDP’nin kendini feshi durumunda kapatma davası düşüyor.
HDP böyle bir karar alırsa dava konusuz kalacağı için kapatma davasının otomatik olarak düşeceği belirtiliyor.
