Osmanlı-Türk tarhinde darbecilik gelenektir. Bu gelenekte İttihat Teraki’nin damgası vardır. İttihat Terakki damgasında ise darbecilik, tepeden inmecilik mevcuttur.
Kaç Osmanlı padişahının saray basılarak öldürüldüğünü biliyor musunuz? Kaç sadrazamın komplolarla, pusu kurularak ortadan kaldırıldığını biliyor musunuz?
Türkiye’de darbe mekaniği her zaman vardı. Hala da varolmaya devam ediyor.
Darbeci, komplocu anlayışın rejimin kodlarında güçlü bir şekilde devam ettiğini bilmek için kahin olmaya gerek yoktur. Bu rejimin en güçlü yanının hücrelerine ve genlerine işlenmiş olan Ergenekoncu-Kemalist-statükoculuk olduğu bilinmelidir.
Militarist bir ruhla eğitilen kadroların her zaman Ergenekoncu örgütlülüğü sürdürdüğü bilinmelidir.
Rejimin bu güçlü kliği yalnız yönetime el koymakla kalmaz aynı zamanda rejim için tehlike gördüğü kurum, kişi ve anlayışları da bertaraf etmeye çalışır.
Bu klik Kürt sorununu görece yumuşak ve askeri çözum dışında çözmek isteyen Özal’ı, onunla birlikte Esref Bitlis’i, Rıdvan Özden’i, Baytiyar Aydın’ı da tasfiye etmiştir.
Ergenekoncu klik barış süreçlerinin de bitirilmesinde rol oynamıştır.
Dikkat edilirse Ergenekon, balyoz vs. davalarında ağırlaştırılmıs müebbet cezası alan tüm general ve subaylar serbest bırakıldılar. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan insanlar neden dışarıda gezerler?Bu cezayı alıp da dışarda olan başka bir insan var mı?
Bence barış sürecinin bozulması için AKP ile anlaşma yapıldı ve AKP ile Ergenekon iktidarı paylaştılar. Bu anlaşma sonucu Ergenekoncular serbest bırakıldı.
AKP’nin şiddet konsepti ve anti-demokratik politikasının arkasında bu AKP- Ergenekon koalisyonu var. AKP’nin zaten anlayışında demokrasi ve özgürlük karşıtlığı var. İki anlayış bu temelde uzlaştı diye düşünüyorum.
Barış surecinin bozulmasına gerekçe yapılan iki polisin öldürülmesi eylemini de muhtemeldir ki Ergenekoncular gerçekleştirmiştir.Bu kadar profesyonel bir eylemi ancak bu örgüt yapabilir.
AKP-ERGENEKON ittiffakı bence bozulmaya başlamıştır. Bunun ip uçları görülüyor.
Bence ERGENEKON rejimin sahibi olarak AKP eliyle anti-demokratik kurumlaşmayı gerçekleştirirken AKP’nin ipin ucunu kaçırdığını düşünüyor. Ve başta Kürt demokratik muhalefeti ile DKÖ’leri, sendikaları, genel muhalefeti yeterli düzeye çektiğini düşünüyor.
Sen işini yaptın yeter diyor. İşini yaparken benim bekçiliğimi yaptığım rejime de zarar veriyorsun .Buna da müsaade edemem diyerek bu temelde AKP’ye dur diyor.
Yani İttihat – Terakki bütün gücü ve hışmıyla iş başında.
130 amiralin bildirisi böyle okunamaz mı?
Ben böyle okuyanlardanım.
Başkasını bilemem.