Hasip Kaplan: 128 Milyar Dolar

Yazarlar

16 Nisan 2017 Anayasa referandumu sonucu tek adam Baaşkanlık rejimine geçildi. İki yıl geçmeden rejim çökmeye başladı.

Yargı, Yürütme, Yasama güçleri birleştirildi.Yürütme üzerinde ki yargı ve yasama denetimi kaldırıldı.

Fren ve denge yoktu, basın susturulmuştu.Muhaliflerin hepsi terörist ilan edilmişti.

Fezlekeler dokunulmazlıkların kaldırılması kayyım atamalar, tutuklamalar ağır cezalar  günlük sıradan olaylar haline gelmişti.

Valiler muhalefetin her türlü gösteri ve düşünce açıklamasını pandami koşulları diyerek yasaklıyordu. Diğer yandan AKP’nin iktidarın  kongreleri lebaleb dolup taşıyordu.

Valiler kendilerini AKP İl Başkanı olarak görüyordu,daha önceleri kömür makarna taşıyanlar,artık patates soğan çuvallarıyla arzı endam eyliyorlardı.

Şırnak’ta, Van’da valiler, müdürler, komutanlar işi gücü bırakmış, AKP kadın kollarını korucuları polis ve zırhlı araçlar eşliğinde yürütüp,HDP il binaları önünde küfrettiriyor,taş attırıyor tehdit ediyorlardı.

Parti Devletinin sivil eylem hali zırhlı silahlı saldırgandır.Fikirleriyle parti programlarıyla yarışamayanlar muhalefete kan kusturmayı en temel hak ve özgürlükleri olarak görüyorlardı.

AKP+MHP iktidarı iki yıllık başkanlık rejiminde,CB kabinesiyle  ekonomik krizi tırmandırmış, Merkez Bankasının 128 Milyar Doları nerde diyen muhalefetin pankartları vinçle indiriliyordu.

HDP’ye açılan parti kapatma davası iddianamesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bir liralık pulla iadeli taahhütlü gönderiliyor teslim ediliyordu.

AKP’nin küçük ortağı kükrüyordu AYM’de kapatılsın,naraları arşa yükseliyordu.

Birden bire ülkenin gündemine patates soğan düşmüştü.Bir çuval patatesi on beş devlet görevlisi sırtlanıp,yandaş medya eşliğinde açlığa ittikleri insanlara götürüp şov yapıyorlardı.

Meclis bütçe görüşmelerinde güvenlik harcamaları denetim dışına bırakılmıştı.Savaş harcamaları F-35 ler S-400 ler Suriye savaşı,Rojava Başur Libya,Karabağ saldırılarının hesabı sorulamıyor kaydı tutulmuyordu.

Bütçenin sayıştay denetimi dışında bırakılması,kara para trafiğini hızlandırmış,kayıt dışı ekonomi ihaleler iktidar yandaşlarının iştahını kabartmıştı.

Hiç bir liyakatı özelliği olmayan sahte diplomalılar, bankaların ve holdinglerin yönetim kuruluna girip,beleş maaşlar alıyordu.

Yeni yetme fırıldıklar devletin en ileri gelenleriyle poz verip,lüks arabalarında kokain çekiyor,pudra şekeri diyorlardı.

Milletvekili bakan danışmanların arabalarında balya balya döviz paralar zulaladıkları sosyal medyaya düşüyordu.

İstanbul Sözleşmesini fesheden CB ve iktidar, Kanal istanbul hayallleriyle satacaklarından alacakları hayal ediyorlardı.

Kadınlar Galata kulesinden köprülere İstanbul sözleşmesi için panakartlar asıyordu.Boğaziçi Üniversitesinde kayyım rektörün istifası için protestolar sürüyordu.

Darbeciler 2016 yılından bu yana Selahattin Demirtaş,Osman Kavala,Ahmet Altan ile ilgili AİHM kararlarını uygulamamakta direnmeye devam ediyorlardı.

Ahmet Altan özgür kalırken diyer siyasi tutsaklar beş yılı aşlın cezaevinde rehin tutulmaya devam ediliyordu.

AİHM Büyük Daire kararında iktidarın muhalefeti siyasi saiklerle engellediği tutukladığı kesin bir karar ile açıklandı.

Avrupa Konseyinin Başkanı ile AB Komisyonu Başkanı sarayda CB Erdoğan ile görüşüp göçmen pazarlığı yapıyordı.

Avrupa Komisyonu kadın temsilcisi Ursula Von Der Leyen için resmi görüşmede koltuk ayırmayanlar diplomatik bir skandala imza atıyorlardı.

İnsan hakları,parti kapatma, kayyımlar ve tutuklamalar karşısında sadece derin endişe duyuyorlardı.

Valiler 1 Mayıs etkinlikleri yaklaştığı için pandami nedeniyle deyip,tüm gösterileri pankart asmaları yasaklamaya başladılar.

Muhalefetsiz bir demokrasi isteyen iktidar, anketlerde hep kaybediyordu.

Ramazan ayı boyunca ezan namaz,şehit, bayrak,vatan kutsallar diyerek,ülkenin canına okumaya devam edecekler.

Aslında kaybedilen sadece 128 milyar dolar değildir. 38 yıldır süren çatışmalarda bir trilyonu aşan ekonomik kaybın, elli bini aşkın can kayıplarından ders çıkaramayan iktidar, Kürt sorununu askere havale etmeye devam ediyordu.

Siyaset,iktidar  yönetemez sorunları çözemez duruma düşmüştü.İktidarını sürdürmek için her türlü zulme devam edeceğini baskıları arttıracağını açıkça söylemektedir.

Muhalefet  bir demokrasi cephesinde ortak ilkelerde buluşmaktan uzaktır.

Kürtlerin,Türklerle eşit yaşamayı isteme hakları vardır.Bunu dikkate almayan hiç bir ittifak sorunları çözemez.

Sahi 128 milyar dolar nerede ?

Bunun hesabını soramayan bir muhalefetin iktidar olma şansı yoktur.

 

İlginizi Çekebilir

Sibel Özbudun: Felaket Eşiği Mi, Ötesi Mi?!
Ali Engin Yurtsever: Erdoğan sonrası-2

Öne Çıkanlar