Dicle Anter: Kimler çalmadı ki..?

Yazarlar

Siyasilerin en çok konuştuğu konuların başında bu aralar 128 milyar dolar nerede sorusu geliyor? Erdoğan seçim sonrası “atı alan Üsküdar’ı geçti” demişti. O zamanlar yerinde muhalefet yapılsaydı o atın nalı çıkartılır ileriye gidemezdi. Atın dörtnala koşmasına izin verdiniz şimdide yakarıyorsunuz. Ülke gerçeklerini dile getirmeden ne yapsanız boşuna.

Muhalefet faili meçhul cinayetler konusunda Cumartesi Anneleri’nin direnişine destek verseydi bu ülkede yer yerinden oynardı ve “duvardan bir tuğla çeksem bu ülke yıkılır” diyenlere karşıda bir duruş sergilerdi. Ama mecliste ne dedi “anayasaya aykırı ama yine de evet diyeceğiz”. Eğer bu mücadelede samimi olsaydınız bugün o parayı kaybetmeye güçleri yetmezdi.

128 milyar dolardan daha kıymetli insanları katlettiler. O insanlar yaşamış olsalardı ülkemizin durumu da daha farklı olurdu. Şöyle bir geriye gidin bakın kimler nasıl ceplerini doldurmuş. Yahya Demirel’den başlayın ve günümüze gelin. Eskiden birkaç kişi vardı şimdilerde ise götüren götürene.  Muhalefet İlginçtir demokrasi, insan hakları ve hukuk karşısında bu kadar duyarlı değiller. Hükümeti bu hale getirenler bir düşünmeli biz nerede yanlış yaptık. 

Ben size söyleyeyim nerede yanlış yaptığınızı. Bu ülkenin en büyük sorunu Kürt sorunu değil mi? Bence değil daha da büyük sorun Türk sorunu. Nedeni de hiçbir sorun çözme konusunda bir irade yok. Neden Türk sorunu vara onun hakkında da konuşmak gerektiğine inanıyorum. 100 seneye yakın bir devlet tecrübesine sahip Türkiye Cumhuriyeti kendi iç sorunlarını çözememiş dışa da bağımlı kalmış olarak yaşamını devam ettirmiştir.

Dışa bağlılığı çok ilginçtir iktidardaki partiler en ufak bir olayda “dış mihraklar” etiketini kullanırlar ama muhalefet olunca ağızlarını dahi açmazlar.  Kim bu dış mihraklar birde onlara bakalım; NATO üyeleri, Rusya, Çin, İran vs. bu devletlerle içli dışlısın neden onları kötüleyerek oy avına çıkıyorsunuz.  T.C. hükümetleri çok mu masum! Bugünkü hükümet ise evlere şenlik bir yönetim uyguluyor.  İktidara gelmeden önce ki en büyük sloganları “komşularımızla sıfır sorun”, “demokrasiye, hukuka ve insan haklarına saygı” idi.

Yirmi yıla yakın iktidarda olan bu hükümet dediklerini uygulamamıştır. Bu nedenlerden dolayı Türk sorunu daha ön plana çıkıyor. Çünkü dedikleri ile uygulamaları hiçbir zaman birbiriyle örtüşmüyor. FETÖ ile beraber çıktıkları yola çıkarlar kavgası yüzünden “düşman kardeşler “oldular sonra da rotayı İslamiyetten kıvırarak milliyetçi cepheye rotayı çevirdiler. Bir yerde meşhur “derin devlet” denilen yapının eline düştüler. Öyle olmasaydı mafya, siyaset, devlet ve asker beraber foto vermezlerdi. Bu foto “dikkatli olun biz daha ölmedik” anlamı taşıyordu. 

Yolsuzluk her dönem yaşanmıştır bu ülkede. Ama bu sefer ki yolsuzluklar çok daha farklı. Hani diyorlar ya  COVİD-19 tehlikeli dikkat edin, ama yeni mutasyonu daha da tehlikelidir. İşte bunların yolsuzluk mutasyonları gerçekten de çok tehlikeli. Gün olmuyor ki bir yolsuzluk haberi olmasın. 128 milyar nerede diye sorulunca verilen cevaplarda çok ilginç. Hala kulaklarımız “oğlum sıfırladınız mı?” ile inliyorken şimdi de “yer değiştirdi” kulaklarımıza küpe oldu.

Bakalım bu halkın sabrı nereye kadar devam edecek. İnsanlara pandemi nedeniyle bir korku ortamı yarattılar çünkü yönetemediler, insanların haklarını elinden alarak açlığa mahkûm ettiler kendilerini yaşatmak için. Açlık ve korku imparatorluğu kurarak Şeriat devletinin temelini atıyorlar. 

ŞİMDİ OYNAYABİLİRSİNİZ…!

/24. 04. 2021 Batman/

İlginizi Çekebilir

Hasbey Köksal:Bûyerên xwezayê
Halil Dalkılıç: Tirbên Ermeniyan û yên me!

Öne Çıkanlar