AKP-MHP hükümeti Kürtlerin sinir uçlarıyla oynamaya devam ediyor.HDP ile ilgili kapatma davası anayasa mahkemesinde devam ediyor. HDP milletvekilleriyle ilgili fezlekeler Meclis’te bekliyor. Eski fezlekelerin bulunması hükumeti tatmin etmemiş olmalı ki HDP Diyarbakır milletvekili Semra Güzel ile ilgili de çok eski bir resim gerekçe gösterilerek Meclis’e fezleke gönderildi.Yine bunlar da yetmedi Kürtleri birbirine düşürmek için psikolojik savaş taktikleri devreye sokuldu.Bu taktiklerin tümü daha önceki Türk hükümetlerince denendi ve başarısız oldu.HEP, DEP, HADEP, DTP kapatıldı, demokratik mücadele büyüyerek HDP olarak yoluna devam ediyor.Defalarca Kürtlerin legal illegal örgütlerini çatıştırmak için çaba harcandı. Avrupa’daki bazı lidercikler Türkiye’ye getirildi, yasal alanda parçalanma yaratılmak istendi, bu da tutmadı.Hiç merak etmeyin HDP kapatılsa sadece tabela değişir. Kürtleri birbirine vuruşturma da gerçekleşmez.Kürtler eski Kürt değildir.Kürtlerin sinir uçlarına dokunmanın başka bir yönü de Kürt coğrafyasının en büyük ve kutsal şehri olan Diyarbakır’a Kırklardağı’ndaki ormana Devlet Bahçeli’nin isminin verilmek istenmesidir.Unutulmasın, Diyarbakır Kürtlerin kırmızı çizgisidir.Sakın ola ki azılı faşist Devlet Bahçeli’nin kirli ismini Amed’e bulaştırmayın.Bu konuda Sur eski belediye başkanımız,dostum, değerli insan Abdullah Demirbaş’ın yazısını eklemeyi yeterli görüyorum.
-Diyarbakır’a Kürtlerin kalbine, başkentine devlet Bahçeli’nin adını koymak bir rüşvettir. Erdoğan, bak ayrılma senin giremediğin Diyarbakır’a ve Kürdistan’a senin adını koyuyorum. Kürdistan’da artık Türklük egemen olacak algısı yaratıyor. Bu sıradan bir isim koyma değildir.-Burada bilinir ki Kürdistan’da MHP zihniyeti çok yer bulmaz ve giremez. Erdoğan, Bahçeli’nin hükümeti yıkma taktiğine karşı Kürdistan’ın kalbini ona rüşvet veriyor , al Fetih et diyor. Kürt ve Kürdistani duruş buna karşı tutum almaktır. Kürt olduğunu söyleyen AKP içindeki Kürtler de.-Bunu görmeli ve varsa biraz duyguları buna karşı durmalı. Yoksa artık sussunlar ve çıkarlarının mezarlığında gömülü kalsınlar. Hiçbir ayrım olmaksızın 1975’teki duruş sergilenmelidir. Türkeş’i Diyarbakır’a Kürdistan’ın kalbine sokmayan duruş sergilenmelidir.– Bu sadece HDP’nin değil Kürt ve Kürdistani partilerin ve kesimlerin duruşu olmalıdır. Her halkın kırmızı çizgileri vardır.Bu isim konulma Kürdistan’ın kalbine gidemediği zihniyeti koymaktır. Buna dur diyeceğiz demeliyiz. Bugün değilse ne zaman Kürt ve Kürdistani duruş sergileyeceğiz. Zaten dün geç kalmıştık. Bugün geç kalmayalım…
