Bir kadın gördüm!..
Yalnız, yorgun ama huzurlu.
Üç zamanda yaşamak istediğim ve bunun için beklediğim kadın.
O’nu gördüğümde; yaşadığı hayatın kapısına konan ve yaşlanmış o hayatın etrafında tek başına oturmuş beni izliyor, bizi izliyor.
İlk defa karşılaşıyoruz sandım.
Oysa, aslında hep yanıbaşımda, yanıbaşımızdaki farkedilmeyen kadın!
Bir kadın farkettim.
Bende o olduğundan çok, onda ben olduğumu hissetiğim kadın.
Hem bende onu, hem onda beni yaşama katmak için hayatı Penelope misali ören kadın.
Demeter’in, yanında çocuk kaldığı kadın.
……
Amacı, yaşamı hayatın içine örmek olan,
Birlikte, eşitçe ve de özgürce.
Alnına dökülen kırlaşmış saçları çekiyor dikkatimi.
Her telinde hayatın bir sarkıtı asılı.
Beyni yüreğinde, yüreği beyninde.
Kendi değil; sanki ben, sanki biz.
Biz dememe bakmayın.
Bilcümle canlıdır “biz”deki o.
Bilcümle canlıdır o’ndaki biz.
Emek.
Toprak.
Yaprak.
Su.
Hava.
Ateş,
Yeşil,
Siyah ve Beyaz.
Dün… Dünden çok çok önceki gün.
Yarın ve bilinmez sornaki gün.
Anlam,
Sevinç.
Mutluluk ve umudun diğer adı.
Kadın; Erkek, “Öteki”, Ötekinin de ötekisi, ötesindeki, ama hiç de uzaktaki değil.
Tam yanımda ve de tam yanımızdaki sanarken, taaaaaa sonsuzdaki kadın.
Bilcümle nebat, sebat ve haşerat onda, O’da onlarda.
“Her ki yek câ heme câ, Her ki heme câ hîç câ”daki kadın.
Adı, Afret.
Adı, Bereket.
Adı, Huri.
Adı, İnanna, Nefertiti, Diotima, Trakyalı hizmetçi.
Adı, Hürriyet.
Adı, Gurbet
O’nu tanıdığımı sandığımda aslında hiç anlamadığımı,
Ve sonra o’nu anlamayınca kendimi de tanımadığımı.
Herkes için, kendini yok etmiş kadın.
Kendini her şeyde var etmiş kadın.
Herkesi, her canlıyı kendinde var etmiş.
Ve onların hayallerini, umutlarını, sevgilerini, acılarını, amaçlarını kendine dert etmiş.
Sonra o dertlerle kendi derdini yok etmiş.
İncinmesin diye kimse, topladığı hatıraları amacına taşıyan kadın.
Kır saçları gözlerindeki yaşlarını örtmeye yetmeyen.
Güldüğünde, kısılan gözlerinden çocuk mutluluğu akan kadın.
Yere düşmüş umutları tek tek toplayıp yüreklere ibadet edercesine taşıyan kadın.
Gökyüzüne, maviye, griye, beyaza, kırmızıya aşık.
İnsana aşık, emeğe, bedele, umuda aşık.
Aşka aşık.
Ve öyle bir aşık ki, aşkı utandırır kadın.
Yokluğu bizi hayatın boşluğuna iten kadın.
Varlığı….