HDP’nin kökleri çok derinlerdedir; Demirci Kawa’dan, Şeyh Bedrettin’e, Seyit Rıza’dan Mazlum Doğan’a kadar gelen bir direniş mirasına sahip insanların yarattığı bir umut ağacıdır. HDP’ye yolunu şehitler gösterdi; seçim stratejisini de şehitler yazdı. HDP’nin dayandığı zemini, mücadele azmini, kararlı duruşunu AKP-MHP cephesi de ulusalcı-Ergenekon’cu faşist blok da görmek istemiyor. Çok ucuz hesaplarla, sinsi yöntemlerle, basit yaklaşımlarla HDP’nin tabanına yaklaşan kendini kandırır.
Bunlara diyeceğim tek şey HDP’yi anlamak, tanımak istiyorsanız Amed zindanının duvarlarını konuşturun, size Kürtlerin kahramanlıklarını anlatsın. Anlatsın ki HDP’nin nereden geldiğini anlayasınız. Gözünüzü kapatırsanız sadece kendinizi karanlıkta bırakırsınız, bizi değil.
Babanız Kenan Evren’e de mi hiç sormadınız, bu örgütlü Kürtleri zorlarsanız ne yaparlar diye?O katilbaşı anlatmadıysa Esat Oktay da mı size hiç anlatmadı Kemal Pir’i, Mazlum Doğan’ı, Hayri Durmuş’u ve yoldaşlarının faşist düzene, sömürgeci devlete karşı duruşunu.
Onlara sormadıysanız, bir hafta içinde bedenini tecrite karşı ateşe veren iki kahraman Kürdün; Veysi Taş ve Mehmet Akar’ın bedenlerini ateşe verdiğini de mi görmediniz, duymadınız? Görmediyseniz, duymadıysanız duyun ve görün. Kürtlerin faşizme, zulme, işkenceye, asimilasyona rağmen ulusal onuruna, kimliğine, kültürüne, değerlerine, önderlerine dokunulduğunda bedenlerini nasıl yakarak karanlıktan ateşe doğru uçan kelebeklere dönüştüklerine tanık olun.
Şimdi size sormak gerek:
En değme kahraman geçinenleriniz, sokaklarda kabadayılık yapanlarınız, silahsız, savunmasız Kürtleri katledenleriniz, mafyalarınız, vatan savunuyoruz diyen sahte kahramanlarınız, acaba ucu yanık bir sigara izmaritini bir dakika eline yapıştırabilecek kadar cesurlar mı? ‘Vatan, Millet, Sakarya’ teraneleriyle büyüyenler, ‘senin için ölürüm Türkiyem’ diyenler; polisleriniz, askerleriniz, imamlarınız bir ay maaş almazlarsa ‘Vatan, Millet, Sakarya’ teranelerini söylerler mi acaba?
HDP sizin partileriniz gibi tüccar partisi değildir. Haraç-mezat milletvekilliği pazarlayan bir parti hiç değildir. Holdinglerin, şirketlerin paralarıyla tepeden bir elit tarafından da kurulmadı. İhale, rant, kişisel çıkar, makam, mevki partisi de değildir HDP.
HDP özgürlük mücadelesinin sistemi gerileterek açtığı çığırdan büyüyüp on binlerce fedainin şehadetinin açtığı yolda yürüyerek bugüne geldi.
HDP, Kürt özgürlük hareketinin öncülüğünde gelişen serhıldanların ona sağladığı meşru zeminden yürüyerek büyüdü; gelişti; güçlendi.
Kürt halkının evlatlarının yarattığı kahramanlık destanlarına şahitlik ederek, her türlü namertliğe, ihanete karşı direnerek; her türlü kirli oyununuzu bozarak, size rağmen milyonlara ulaştı. Nerdeyse şehidi olmayan ev kalmadı. Onbinlerce Kürt siyasetçi hâlâ zindanlarda direniyor.
İşte HDP budur. Başka bir HDP beklemeyin! Seçim hesaplarınızı buna göre yapın!
Bunları görmeden, düşünmeden, anlamadan HDP ile ilgili hesap yapmayın. Zira yanlış hesap özgürlük mücadelesinin duvarına çarpar ve siz altında kalırsınız.