Semyanî Perîzade: Kürt hareketinin bu dönemecinde inanarak sorumluluk aldım

Kürt sanatçı Semyanî Perîzade’nin ‘Biryarekî’ (Bir Karar) adıyla kararsız seçmene hitap ettiği stranı sevenleriyle buluştuGülfer Turhallı:Sevilen Kürt sanatçı Semyanî Perîzade ‘Biryarekî’ (Bir Karar) adlı bir stranla 14 Mayıs seçimlerinde kararsız seçmene hitap eden bir stran yaptı.Kürt sanatçı Semyanî Perîzade, 7 Mayıs Pazar günü, seçime bir hafta kala içinde bulunulan dönemin ruhuna uygun BIRYAREKÎ adlı stranını yüreğinde hissedecek herkese armağan ettiğini belirterek ‘Biryarekî’ (Bir Karar) adlı stranının temasını şöyle anlatıyor:

“BIRYAREKÎ şarkısının teması kritik ve kadersel bir kararla ilgili. Ve bu şarkıda kimliğimiz olan dilimiz adına son dönemeçteyiz. Şayet daha demokratik ve özgür bir zemin yaratamazsak dilimizi de özgürlüğümüzü de yitireceğiz. Dolayısıyla kimliğimizi de yitirmiş olacağız. Biz direngen bir milletiz lakin çağın dayattığı “haz hız tüketim çağında” henüz okullara bile girememiş bir dil nasıl yeniliğini koruyup işlevsel olabilecek? Bu seçimde kazanıp her bir Kürt ferdi olarak iktidardan ve bilhassa kendi partimizden isteyeceklerimiz olacak. Görmezden gelinmek istemiyoruz artık. Halkın ihtiyaçlarına açık olmalı ve çözüm odaklı olmalılar.“Kürt hareketinin bu dönemecinde inanarak sorumluluk aldım”

Semyanî Perîzade ‘Biryarekî’ (Bir Karar) adlı bir stranla siyaset sanat ilişkisinde kendi açısından belli riskler aldığına dikkat çekerek şunları belirtiyor:

“Her ne kadar farklı kimliklerimiz olsa da, farklı yaşam pratiklerimiz olsa da tüm farklılıklarımıza rağmen bu zamana kadar direnmiş Kürt hareketinin bu dönemeçte sahip çıkılması gerektiğine inanarak sorumluluk aldım. Bir sanatçı olarak siyasetle bu kadar temasın bu bölgede risk olduğunun idrakindeyim. Ama sorumluluk almayı yeğledim.

AKP iktidarı ile birlikte toplumun her kesimi muhafazakarlaşmaya başladı

Kısacık süren “siyasi kariyer girişimim” yani aday adaylığı sürecim, Esasen biraz kendimiz ve gerçekliğimizle de yüzleşmek ve ne kadar kapsayıcı olabiliyoruz görelim istedim. Zira bu seçimden sonra yeni bir dönem başlayacak ve baş etmemiz gereken sorunlarımızı çek etmek içindi. Evet parti uygun görüp aday yapsaydı kesinlikle çok çalışır ve parlementoda tüm ötekileştirilenler adına mücadele ederdim. (Hayatım boyunca reddedildiğimde rahatlayıp mutlu olduğum tek andı diyebilirim.

Fakat ben dekonstrüksiyonist ve anarşit bir sanatçıyım. Haliyle siyaset pratiğimde bu perspektifte olurdu. Benden toplumun alışık olduğu klasik bir siyasetçi olmazdı. Aday gösterilmemem de şu kritik süreçte isabet oldu. Zira olsaydı ilk kendi partim içindeki eril zihniyete ve Kürt dili ile ilgili beklentimizin çok altındaki politik tavırlarına muhalif olurdum. Ve mecliste de protest tavrımdan gram ödün vermezdim. Anlamış olmalılar ki aday listesine almadılar …”

“Tartışılması gereken konuların gündeme gelmesine ihtiyacımız vardı”

”Ben istediğimi aldım, artık asıl işime; sanatıma dönebilirim. Fakat buradaki deneyimimin sanatıma daha protest ve anarşist bir yansıması olacak. Demokrasinin inşası sadece politikacılara bırakılmamalı.

Sanatçıların, aydınların, üretenlerin daha cesur ve kendi alanlarında daha katılımcı bir yaklaşımla döneme etki etmeliler.

“Muhalif sanatçıların içine itildiği çember gittikçe daralıyor.”

Kürtler ve ötekileştirilen her milletin, LGBTİQA+ bireylerin, kadınların, Feminist aktivistlerin ve iktidara yakın olmayan muhalif sanatçıların içine itildiği çember gittikçe daralıyor. Nefes alabileceğimiz alanlarımız çok kısıtlı. Pandemi sonrası sokak bizim için daha az güvenli olmaya başladı. Muhafazakâr ve Irkçı bir yönetim 20 yıl iktidarda kalınca ülkenin IQ seviyesi de düştü haliyle.

Sistem tüm organlarıyla bizi öğütüp yok etmeye programlıdır. Bunu da en iyi Kürtler ve tüm ötekileştirilenler bilir.”

“İktidarın kurduğu sistemin bir miktar bize de sirayet ettiğini fark edeceğiz”

Partimiz ilk defa muhafazakarların da oylarına iktidarı göndermek için talip oldu. Bu matematiği elbette yapmalılar. Çünkü kazanmamız için bu onların işi.

Seçimi kazandığımızda göndereceğimiz iktidarın kurduğu sistemin bir miktar bize de sirayet ettiğini fark edeceğiz. Sağ ve muhafazakâr kesime cici görünmeye çalışmanın faturası pratiğimizin de bir zaman sonra onlara dönüşmesi anlamına geliyor.

Kürt dilinin eğitim ve ticaret dili olması gerekiyor ve bunun da Kürt sosyal yapısına yansıması gerekiyor lakin bunu bekleyemem. Zira ömür dediğimiz şey kısacık…Zaman mühim.

“Protest, yapı sökümcü ve anarşit bir Kürt kadın sanatçı olarak inisiyatif aldım”

Partimiz ve Kürt mücadelesi kadınların omuzlarında yükseldi. Tüm dünyaya da örnek oldu. Biz Kürt kadınları sisteme karşı mücadele ederken aramızdaki sisteme dönüşmeye başlamış kişilerle de mücadele ediyoruz.

Bu seçim yeniden umutların yeşerdiği, özgürlük ve demokrasi seçimi olduğu için her birimiz kişisel olarak inisiyatif alıp seçim çalışmalarımızı yürüttük.

Tıpkı aday adaylığı başvurumda kişisel olarak inisiyatif alıp aday adaylığı başvurumu yaptığım gibi. Çünkü Selahattin Demirtaş halkının tüm kesimlerine seçime kadar gündemimizin seçim odaklı olması çağrısında bulundu. (Konusu açılmışken de Selo abime kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum ‘Em ji te pir hez dikin biraderê min’

Bu çağrı benim ve benim gibiler için mühim bir çağrıydı. Bu çağrı ve bıçağın kemiğe dayanması nedeniyle protest, yapı sökümcü ve anarşit bir Kürt kadın sanatçı olarak inisiyatif aldım. Hatta Selo’nun çağrısı bana ilham oldu ve bir şarkı besteledim.

“Ya özgürlüğümüz ile birlikte dilimizin son demleri olacak bu seçim ya da ileri demokrasi ile şekillendireceğiz”

“Biryarekî dibe qedera gelekî, Gelekî gelek rindî! Gelekî gelek rindî” sözleri ile başlayan şarkı, bizim için en mühim olan konuya evrildi; Kürd dili konusuna…

Ya özgürlüğümüz ile birlikte dilimizin son demleri olacak bu seçim. Ya da özgür ve demokratik yarınlarda itibarı iademiz yapılıp eşit vatandaşlık haklarımızla birlikte anadilde eğitim ve anadilde kültür sanat üretimleri yapıp sosyal yapımızı ileri demokrasi ile şekillendireceğiz.

İktidar 200 bin sosyal medya çalışanları ile birlikte sosyal medya mecralarında da malum ortalığı kızıştırmaya, onlardanmış gibi profillerle karşı ittifaktakilerin sinir uçlarına dokunup ittifaklarını zayıflatmaya çalışıyorlar. Tabii ana akım medyaya ve yiyici tayfanın çırpınışlarına değinmiyorum bile…

“Seçimden sonra da vefa ve adalet bekliyoruz”

Yeşil Sol Parti’i (HDP) tabanının kalbini kırmayı göze alıp ittifak ile ilgili; özgürlük, barış ve demokrasiye kavuşalım diye sağ duyulu oldu. Ama bazıları aynı platformda bu iradeyi gösteremeyip hırslarına yenik düştüklerini gördük zaman zaman… Kanımca üstümüze düşeni fazlasıyla yaptık yapıyoruz. Seçimden sonra da vefa ve adalet bekliyoruz. Yüzleşme ve toplumsal travmalarımızın iyileştirilmesini bekliyoruz.

Ayrıca Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu da cesaretinden ve bu süreci tüm olgunluğuyla yönettiği için takdir ediyorum.

“Kadınlar ve Z kuşağından çok ümitliyim”

Son haftadayız #DîsaEm demek ve #BuradayızBirlikteDeğistireceğiz’i gerçekleştirmek için son güne kadar çalışmayı bırakmamalıyız. Kadınlar ve Z kuşağından çok ümitliyim.

Boşuna demiyoruz #JinJiyanAzadi! Özgür ve demokratik bir geleceğe yahut distopik yarınlara kadınların ve Z kuşağının gönlünü kim kazanırsa o yön verecek!

Şayet seçimi iktidar bir katakkulliye getirip kazanırsa hepimizi distopik bir ülke ortamı bekliyor. Bu kulağa ürkütücü geliyor farkındayım ama karşı karşıya olduğumuz gerçek tam olarak bu. Ve bu durumda da öteki ve muhalif olan herkesin ülkeyi terk etmesi anlamına geliyor. Gurbette, sürgünde ve hapiste çok canımız var. Eve dönmeyi bekliyorlar. Evdekilerde onları bekliyor. İşte tam da bu nedenle 1 oyumuz yeşil Sol Partiye (HDP) 1 oyumuz da Sayın Kemal Kılıçdaroğluna helal û hoş olsun!”

Semyanî Perîzade Kimdir

Semyanî Perîzade alışılmışın dışına çıkmaya cüret eden, denenmemiş olanı deneyen, yeni yollar açmak, fark yaratmak ve boyut kazandırmak için zaman zaman sınırları zorlayan, muhalif söylemler ve tavırlardan kendini alamayan, bazen de haykıran, konfor bozan, dürtükleyen bir kadın. “Derdi ne bu kadının?” diye sorabilirsiniz; ki sormalısınız da. Takibinde kalarak her hamlesinde ve üretiminde yeni cevaplar alacağınız, bazen kendinizden çok şey bulacağınız, bazen de oyunu bozup yeniden kurduğu ve konfor alanınızı dağıttığı için kızacağınız ama uzun vadede size güzergahlar açtığını göreceğiniz bir kadınla karşı karşıyasınız. Siz bu kadına kızsanız da gizliden gizliye sevecek ve saygı duyacaksınız.

 

Kişisel Hayatı

Semyanî Perîzade 20 Mayıs 1981 yılında 11 çocuklu Kürt bir ailenin en küçük çocuğu olarak Muş’ta dünyaya geldi. Ailesi aslen Diyarbakırlıdır. Babası Muş Şeker Fabrikası’nda İtfaiye Şefi olarak görev yapması nedeniyle henüz kendisi doğmadan evvel ailesi Muş’a yerleşmiştir. Annesinin köken ailesi Ezidi Kürtlerden olup Şengal’den gelen Bekiran Aşiretine mensup bir Kürt ailesidir. Babasının köken ailesi Müslüman Kürtlerden olup, Xiyan Aşireti’ne mensuptur. Babasının köken ailesinin durumu biraz karışık; kimi aşiret büyükleri İran Kürtlerinden hatta ve hatta soylarının Abbasilere dayandığını söyleyip Arap olduklarını iddia etmişlerdir. Babasının köken ailesinin mensubu olduğu kimi aşiret üyeleri de Irak Kürtlerinden olduklarını savunuyorlardır. Bu da Baba tarafının da Ezidi veya Alevi olma olasılığını beraberinde taşıdığını gösteriyor. Bazı Kürt aşiretlerinin Müslüman görünme çabalarını ünlü Kürdolog Rocer Lescot “The Yesidis” isimli eserinde şöyle yer vermiş; “Diyarbakır ve Botan yöresi aşiretlerinin bir kısmı Arap olmadıkları halde itibar görmeleri için kendilerini Arap veya Seyit olduklarını ifade ettiklerini, aslında bu aşiretlerin çoğunun Halid Bin Velid’in Kulp şehrini feth etmesi ve Kürtlerin Müslümanlığı seçmeleri nedeni ile buraya yerleştikleri ve Arap olmadıkları”nı belirterek bu görüşü araştırmalarına dayanarak kitabında yer vererek destekler. 

Semyani Perizade 2006’da evlendi – 2017’de boşandı. 2018’den beridir görünür bir LGBTIQA+ bireyi olarak Biseksuel yönelimini beyan etti. O tarihten beridir de Bir kadın ile görünür bir ilişki yaşamaktadır. Doğal olarak da bunun aktivistliğini yapmaktadır.

Eğitim ve Kariyeri

Semyani henüz küçük bir çocukken 1992-93 yıllarında ailesinin bulundukları bölgeden zorunlu göç nedeniyle Mersin’e yerleşti. Dönemin koşulları ve ailesinin göç ile imtihanının sonucu olarak eğitimini sürdüremeyen Perizade, 2001’de henüz liseyi açık öğretimden tamamlayabildi. Mersin’de yaşadığı dönemlerde bir süre (1999-2000) Merhaba Sanat Tiyatro Topluluğu’nda oyunculuk yaptı. 2002-2003 ‘te Mersin Opera ve Bale’nin kurucularından ve baş rejisörü Yaşar Eskin’den oyunculuk eğitimi aldı. Kendini bir üst seviyeye taşıyabilme hayali ile 2009 yılında İstanbul’a yerleşip Semiha Berksoy Opera Vakfı’nda Zeliha Berksoy’dan oyunculuk eğitimi almasının yanı sıra şan eğitimini Carmen Yeşiltepe’den aldı. Oyunculuk eğitimini başarıyla tamamlayan Perizade, Şan eğitimine uzun bir süre ara verdikten sonra tekrar şan eğitimine devam etmekte. 2011-2018 Sosyoloji ve Sinema Tv bölümlerini kazanıp bir süre sonra şartlardan ötürü eğitimlerini yarıda bıraktı. Perizade, ilerde yararlı eğitim projeleri yapma hayaliyle 2013-2017’de Çağdaş Drama Derneği’nden Yaratıcı Drama Liderliği eğitimi ve 2018-2019’da İstanbul Yoga Merkezi aracılığı ile Vivekananda Üniversitesi’nin Yoga eğitmenliği eğitimlerini tamamladı.

2009-2015 yılları arasında Çeşitli TV projeleri üretti. Kimisinin proje yaratıcısı, editörü, sunucusu, koordinatörlüğünü ve yapımcılığını üstlendi. Volkan Uludağ’ın yönettiği, Dramaturgluğunu ve Sanat Yönetmenliğini Perizade’nin üstlendiği “Peşk” adlı kısa filmde başrolde oynadı. 2020’de “Peşk” adlı film ile Londra Kürt Film Festivaline pandemi nedeni ile online katıldı.

Semyanî Perîzade müzisyen, şarkıcı, şarkı sözü yazarı, self art designer ve oyuncudur

Semyani yeni nesil Kürt sanatçılardan olup dönemin ruhuna ve ihtiyacına cevap olma arzusu içinde olan müzisyen, şarkıcı, şarkı sözü yazarı, self art designer ve oyuncudur. Bir dönem oyunculuk, Tv yapımcılığı/editörlüğü ve sunuculuğu yapmış olsa da kariyerine müzikle devam etmeyi tercih etmiş görünüyor. Şimdiye kadar üretip müzik endüstrisine sunduğu iki teklisi mevcut. İlk teklisi 2020’de yayınlanan R&B, Hip-Hop, Rap ve yer yer arabesk esintiler barındıran şarkısı “Xewna Berevajî”nin sözleri kendisine, altyapısı ise Japon asıllı Amerikan vatandaşı Eljapo’ya ait. İkinci teklisi “ALO” Ritmik bir güç olan groove-funk tarzıyla seslendirdiği eserin söz ve bestesi sanatçının kendisine ait.

Ağırlıklı olarak anadilinde üretmeye devam etmekte

Şimdilerde müzik kariyerine odaklanmaya karar verdi. Ağırlıklı olarak anadilinde üretmeye devam etmekte. Elektronik Müzikte gelişmek ve deneysel çalışmalarında bir üst seviyeye geçmek için Müzik Prodüksiyonu Eğitimi almakta ve incelemeler yapmakta.

Semyani müzik kariyerini ağırlıklı olarak anadilinde üretmesinin gerekçesini şöyle açıklıyor; “Köken ailem ile zorunlu göçün, radikal islamın ve kurumsal ırkçılığın yarattığı kopukluğu ve boşluğu kendi dilimde üretimde kalarak telafi ettiğimi hissediyorum. Dilin varlık ile ilişkisi düşünürlerin üzerinde tartıştıkları bir konuyken Kürtlerin en temel sorunsalı oldu. Bu nedenle Kürtler için dil öğrenmek ve dil üzerinden iletişimi güçlendirmek zorken şarkılarında ve danslarında (Govend) müthiş bir iletişim becerisi, duygu yoğunluğu ve varlık hali mevcut! Haliyle ben de sanatçı olarak varoluşumu burda temellendirmeyi tercih ediyorum.”

“Perîzade’nin müziğindeki renkli durum, çoklu bir kimliğin pozitif bir ifadesi”

Son teklisi ALO üzerine Fatih Tan’ın “Kürt müziğinde gündelik janr: Semyanî Perîzade” yazısında da dediği üzere; “Perîzade’nin müziğindeki bu renkli durum, çoklu bir kimliğin pozitif bir ifadesi. Müzisyen, sözlerini politikaya paralize etmeden, kendi habitatının olağan akışıyla seslendirmiş. Bu seslendirmenin içindeki feminist ve biseksüel-queer oluş, aslında onun kendi normatif sadeliğidir. Şarkıdaki “kezeba min şewitî” cümlesini dinlerken, belki de ilk defa bir yabancılaşma hissini -kendi dilimize karşı fonetik olarak- yaşıyoruz. Cümlenin armonik ritmi, dansın figürüyle birleşince, cümlenin ağır yükü hafifliyor ve tuhaf bir şekilde bu durum, alışık olmayan algının sınırını zorluyor. Çünkü bu cümlenin toplumsal hafızası, tarihsel olayların travmalarıyla ilgilidir. Perîzade ise basit bir dokunuşla cümleyi yapısöküme uğratarak erotize ediyor ve toplumsal olandan kopararak kişisel olanın gündelik hazzına eklemlendiriyor.

Doğrusunu isterseniz sadece bu yaklaşım bile Perîzade’nin bütün estetik entropisini özetliyor. […] Şarkısına günümüz pop müziğinin uluslararası standartlarında bir klip çeken Perîzade, Kürt müziğinde tüketime yönelik yeni bir alan açıyor. Bu tüketim alanı görsel imaj ve bilhassa dilin gündelik kullanımını içeriyor. Kürtçenin tüketime yönelik bu durumunu esasında çok önemli buluyorum. Çünkü gerçek şu ki, Kürtlerin dili yaşlanıyor. Dolayısıyla dilin gündelik kullanımının sanattaki bu popüler rolü, dilin akıcılığının iletişim işlevini güçlendirir. Dil, gündelik hayatta popüler çatışmalar ve karşıtlıklar yaşarsa belirli bir anlamın kolaylığını beraberinde getirir. Keza gündelik ve sıradan olanın tüketimiyle de akışkan bir forma dönüşür. […] Semyanî Perîzade’nin yaptığı müziğin tonal, armonik, melodik, ritmik altyapısı değildir. Perîzade’nin müziğini icra ederken, gündelik hayatın yavanlığını ve vasatlığını kendi snop kişiliğiyle birleştirmesi, ortaya koyduğu dilin doğal anlatımıdır. Bunu yaparken politik, destansı ve mitolojik bir örüntüye başvurmadan, aksine “idealizmden uzak” en amorf ve marjinal ruh haliyle sergiliyor olmasıdır.

Daha da önemlisi bana göre “Kürt otantik müzikal janrın” dışına çıkmasıdır. Tabii bu noktadaki kilit kontekst, Kürt sanatçılarının politik ethos ile olan ilişkiselliğidir. […] Sanat ve politika arasındaki yakın birliktelik ideolojik bir örtüşmenin sonucunda oluşmaz, bilakis bir uyuşmazlık zemininin içindeki dağıtımda varolur. Perîzade de kendi anadilini; politik jargonun, akademik terminolojinin, mimetik toplum etiğinin ve estetik mitolojinin dışında konumlandırıyor. Bu konumlandırma gündelik olanın “vasatlığıdır.”[…] Kürt siyaseti ile sanatı arasındaki uygunluk, sanatın siyasetin gerisinden geldiği gerçeğidir. Bunu zaman zaman kıranlar elbette olmuştur, ki bana kalırsa Semyanî Perîzade de bugün onlardan biridir ve en azından ileriye yönelik o izlenimi kolaylıkla vermektedir.”[…]

İlginizi Çekebilir

Erdoğan: Kendi provokasyonları ile olay çıkarıp ondan sonra da utanmadan şehirlerimizi karalamaya çalışıyorlar
Bakan Yanık: İmamoğlu’nun Van mitinginde HDP ile flörtleşmesine Erzurum tepki gösterecekti

Öne Çıkanlar