Sivas Katliamı davasının bir sonraki duruşması 14 Eylül’e ertelendi. soL’a konuşan avukat Sarıhan ‘Adalet Bakanlığı adeta 2 Temmuz 2023 günü davayı zaman aşımından düşürmeye çalışıyor’ dedi.
soL Ana Sayfa
Sivas Katliamı davası: ‘Bakanlık davayı zaman aşımından düşürmeye çalışıyor’
Sivas Katliamı davasının bir sonraki duruşması 14 Eylül’e ertelendi. soL’a konuşan avukat Sarıhan ‘Adalet Bakanlığı adeta 2 Temmuz 2023 günü davayı zaman aşımından düşürmeye çalışıyor’ dedi.
Sivas’ta 2 Temmuz 1993 tarihinde Madımak Oteli’nde 33 kişinin yakılarak katledilmesine dair firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karakaş hakkında devam eden davanın 29’uncu duruşması Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davanın bugün görülen duruşmasında mahkeme bir sonraki duruşmayı 14 Eylül tarihine erteledi.
Sivas Katliamı’nın 30. yıldönümü olan 2 Temmuz 2023 gününe uzatarak davanın “zaman aşımından” düşürülmesi çabasına tepki gösterildi.
Adalet Bakanlığı’nın Sivas Katliamı davası için zaman aşımının 2 Temmuz’da dolacağını belirttiği ifade edildi.
Duruşma sonrası soL’a konuşan avukat Şenal Sarıhan “Bugünkü duruşma 30. yıla çok yaklaştığımız bir tarihte gerçekleşti. 30 yıllık bir yara kanamaya devam ediyor. Biz bugün esas olarak zaman aşımı konusundaki tartışmayı gündeme getirdik. Bu, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve zaman aşımı sözkonusu olamaz. Fakat Adalet Bakanlığı mahkeme sunduğu sorularla adeta 2 Temmuz 2023 günü davayı zaman aşımından düşürmeye çalışıyor” dedi.
‘Adaleti er geç gerçekleştireceğiz’
İnsanlığa karşı suçlarda zaman aşımının işlemeyeceğini vurgulayan Sarıhan “Bunun için çaba gösteriyoruz. Ama ne yazık ki bugüne kadar süren uygulamalar bu doğrultuda değil. Özellikle sanıkların başlangıçtan bu yana her fırsatta adeta salınmaları, adeta cezasız bırakılmaları konusunu biliyoruz. 15 bin kişinin yargılanması gereken bir davada ancak 170 kişi yargılandı. Önce idam cezası alan sanıkların bile salındıktan sonra bu cezaları aldıklarını biliyoruz, ele de geçmediler. Biz adalet gerçekleşsin istiyoruz. Ama bu uygulamalarla gerçekleşmesi mümkün değil. Önce Ahmet Turan Kılıç’ın cumhurbaşkanınca affedilmiş olması (içeride olan birkaç sanıktan biriydi), bir de üzerine AYM’nin ‘bu bir terör suçudur ama bunlar terör örgütü üyeleri değildir’ demesi hukukla da, vicdanla da, gerçekle de bağdaşmaz” diye konuştu.
Sarıhan “Mücadele etmeye devam ediyoruz. Umarım adaleti de gerçekleştireceğiz, er geç ama mutlaka” dedi.
Kaynak: Sol haber
