Kayıplar Haftası nedeniyle İstanbul Gazi Mezarlığı’nda düzenlenen anmada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Hasan’ın mezarında şöyle yazıyor. Şili’de, Arjintin’de, öteki ülkelerde kaybedenler kaybetti. Türkiye’de de mutlaka ama mutlaka kaybedenler kaybedecek” dedi.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen ve mezarları ailelerinin mücadelesi ile bulunan Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç’u mezarları başında andı.
Cumartesi Anneleri ve İHD İstanbul Şubesi tarafından 17-31 Mayıs Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası dolayısıyla İstanbul Gazi Mezarlığı’nda düzenlenen anma programına, kayıp yakınlarının yanı sıra HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da katıldı.
Anmada konuşan Buldan, “17-31 Mayıs tarihleri Türkiye ve dünyada Kayıplara Karşı Mücadele Haftası olarak ilan edilmiş. Binlerce kaybın ve faili meçhul cinayetin olduğu, yargısız infazların yapıldığı bu coğrafyada, bu haftayı etkinliklerle anmak ve kayıplarımıza sahip çıkmak hepimizin görev ve sorumluluğudur” dedi.
Buldan, Türkiye’de hakikat ve adalet mücadelesinin hiçbir zaman bitmeyeceğini söyledi.
Buldan, şöyle devam etti: “Bu iki yoldaşımızın 28 yıldır faillerinin hala yargılanmamış olması elbette bizim mücadelemizi daha da büyütmemiz gerektiğini göstermektedir. Bugün Türkiye’de bu kadar fazla faili meçhul cinayet yaşanmışsa, kayıplar ve yargısız infazlar varsa bu, ülkeyi yönetenlerin ve karar alanların sorumluluğudur. Ortada failler olmasına rağmen yargılama yok. Korunan, kollanan, cezasızlık politikasından yararlandıran bir sistem var. Bu aynı zamanda devlet politikasına dönüşmüş durumdadır. 2023 yılında olsak da zihniyetin 90’larla aynı olduğunu hepimiz görüyoruz. Ve haftalardır Cumartesi İnsanlarının Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemine izin vermeyen, her defasında onları gözaltına alan bu iktidar, kurmuş olduğu karanlık ittifakı devam ettirme kararlılığında olduğunu bizlere gösteriyor.”
“Kaybedenler kaybedecek”
Buldan, 28 Haziran cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turuna da değinerek, şunları söyledi:
“Faşizmin karşısında dik durmak ve bu mücadeleyi büyütmek hepimizin görevidir. Önümüzde bir fırsat var. Aydınlık ile karanlık arasında tercih yapabileceğimiz son bir fırsatımız var. Faşizm ile demokrasi arasında tercih yapacağımız bu fırsatı 28 Mayıs’ta hepimiz özenle ve önemle ele almak durumundayız. 28 Mayıs’taki ikinci tur seçimlerde faşizmi göndermek ve demokrasiye kazandırmak üzere hareket etmemiz ve sandıklara gitmemiz, faşizme kaybettirmemiz açısından önemli olacaktır. Ben Türkiye kamuoyuna, kayıp yakınlarına, faili meçhul yakınlarına seslenmek istiyorum. Hasan’ın mezarında şöyle yazıyor. Şili’de, Arjintin’de, öteki ülkelerde kaybedenler kaybetti. Türkiye’de de mutlaka ama mutlaka kaybedenler kaybedecek.”
/Kısa Dalga/