Amed’te 15’i tutuklu 18 gazetecinin yargılandığı davanın ilk duruşması Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci gününde devam ediyor. Tutuklu gazetecilerin ardından tutuksuz gazeteciler savunma yaptı.
Tutuksuz yargılanan gazeteci Kadri Bayram, iddianameyi “içeriği boş” olarak nitelendirdi. Kürtçe savunma yapan gazeteci Esmer Tunç, “İki gün boyunca burada destek amaçlı bulunan arkadaşlara teşekkür ederim. Hakkımdaki iddialar mesleğim gereği yaptığım faaliyetleri içeriyor. Yaklaşık 800 sayfadan oluşan iddianamenin içeriği tamamen mesleki faaliyetleri kapsıyor. Bu ülkede kameran olmak suç mudur? Serdar Altan’ın da belirttiği gibi burada hesap vermek için değil hesap sormak için bulunuyoruz” diye konuştu.
Tutuksuz yargılanan Mehmet Yalçın ise, 10 yılı aşkın bir süredir kameramanlık yaptığını söyledi. Yalçın, iddianamenin içeriğinde yer alan telefon konuşmalarına değinerek, “Bundan doğal bir şey yoktur” dedi.
Gazetecilerin savunmasının ardından gizli ve açık tanıklar dinlendi.
TANIK: HERHANGİ BİR SUÇ İŞLENMEDİ
Tanık sıfatında savunma yapan Mehmet Çelik, kendisinin Ari yapım şirketinin yanında akşam 18.00’den gece 22.00’ye kadar nöbetçi olarak çalıştığını ve “herhangi bir suç işlendiğini” görmediğini söyledi. Şirket çalışanlarını tanımadığını belirten Çelik, sadece yargılananların belgesel ve gazetecilik yaptıklarını bildiğini ifade etti. Çelik, daha önceki ifadelerinin hatırlatılması üzerine, “Ben öyle bir şey demedim” dedi.
GİZLİ TANIK ‘EYLEMLERDEN’ TANIYORMUŞ
Gizli tanık, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Sesi ve görüntüsü değiştirilen tanık, ismi okunan gazetecilerin tümünü tanıdığını iddia etti. Tanık, “Nereden tanıyorsun?” diye soran mahkeme başkanına, “Diyarbakır’da gerçekleşen eylem ve etkinliklerden tanıyorum” dedi.
Gizli tanığa gazeteci Aziz Oruç soruldu. Gizli tanık, “Örgütün basın alanında faaliyet düzenliyor ve görev alıyordu. Daha önce nerede eğitim aldığını ve başka alanlarda görev aldığını da kendisi bana söyledi. Aldığı talimatla örgütün propagandasını içeren yayınlar yaptığını ve Avrupa’da yayın yapan kanala aktarıldığını biliyorum” iddialarında bulundu.
Gazetecilerin PEL prodüksiyonda kurgu, montaj ve programlar yaptığını ve bunları Stêrk ve Medya Haber TV’ye gönderdiklerini ileri süren gizli tanık, bu faaliyetlerin ise “örgütsel amaçlı” olduğunu söyledi.
Gazetecilerin avukat Resul Temur, tanığa, PEL prodüksiyonun sahibini tanıyıp tanımadığını sordu. Gizli tanık, prodüksiyonun sahibini 2-3 kez dışarıda gördüğünü ileri sürdü.
AÇIK TANIK KUDAY’IN BEYANLARI
Açık tanık Kezban Kuday, daha önceki iddialarının arkasında durmayarak, söylediklerinin gerçeği yansıtmadığını, PEL prodüksiyonun röportaj ve programlar çekerek legal bir şekilde herkese açık paylaştığını söyledi.
TUTUKLULUĞA DEVAM TALEBİ
Savcı, mütalaasını açıkladı. Savcı, “mevcut delil durumu, atılı suçun vasıf ve mahiyeti, delillerin toplanmamış olması” gerekçeleriyle gazetecilerin tutukluluğunun devamını istedi.
Duruşma, avukatların mütalaa ve iddianameye dair savunmalarıyla devam ediyor.
/Mezopotamya Ajansı/