Gazeteci Aslıhan Gençay P24Blog‘da yazdı: Tweet Atmak Yasak, Kübra’yı Camdan Atmak Serbest:
Kadınları kendi malı, eşyası gibi gören eril zihniyet, ülkenin temel sorunlarından biri. Erillerin en “masumu” dahi kendini, dünyanın merkezine koyup gezegenin sahibi olarak özneleştirirken, kadını “çiçektir, narindir, süstür” masallarıyla her daim nesneleştirir. Kadın, hizmet etmek, özneyle uyumlu olmak, güzel görünmek, seks yapmak, doğurmak, nazik ve kibar davranmak, evinin sınırları dışına özneden izinsiz çıkmamak, ev işi ve çocuk bakımını vatani görevi olarak üstlenmek gibi niteliklere sahip olmalıdır bu eril dünyada. Yoksa “Ne biçim kadın! Nasıl bir anne!” diye hemcinslerinin de dâhil olduğu naralar atılacaktır hep hakkında.
Ailenin reisi erkektir, mottosunun gerek toplumsal hayatta gerekse medenî kanunda kabulü, aileyi ve evi cehenneme, “reisi” ise zebaniye çeviriyor kadınlar için. Özellikle ülkemizde her gün yeni bir eril saldırı, kadın cinayeti, taciz, tecavüz vakasıyla karşılaşıyoruz.
Kübra Yazok pencereden nasıl düştü?
Çok uzak değil 4 Temmuz’da ne oldu biliyor musunuz?
Pencereden masa örtüsü silkelemenin suç sayıldığı ülkemizde, 22 yaşında bir kadın eski eşi tarafından bacağından tutulup, çocuklarının gözü önünde camdan aşağı atıldı. Evet evet, bir kadın, çöp gibi aşağı atıldı. 4. kattan düşerek beton zemine çakıldı o kadın ama beklenenin ya da amaçlananın aksine ölmedi, yaşıyor. Önce yoğun bakıma alındı, şu anda ise hastanede tedavisi sürüyor. Durumu hâlen kritik ve daha pek çok ameliyat geçirmesi gerekecek. Yoğun bakımdan çıkar çıkmaz, onu aşağı attığını söylediği eski eşi Mehmet Ali Yurt ise hâlen serbest, aramızda dolaşıyor ve TikTok videoları çekerek takipçileriyle paylaşıyor.
Kadının adı var: Kübra Yazok. Olay, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşandı. Kübra’nın boşandığı eski eşi Mehmet Ali Yurt ile eski kayınvalidesi ve kayınpederi, çocukların velayet duruşması çıkışında, Kübra’nın iki çocuğuyla birlikte yaşadığı apartman dairesine gelerek, onu ve çocukları evde tam iki gün zorla alıkoydular. Eski eşiyle boşanmalarından bu yana Kübra’ya, tekrar nikâhlarının kıyılması ya da çocukları babalarına vermesi için baskı yapıyorlardı zaten.
“Çocukların üzerinde sigara söndürdü”
Kübra’nın babası E.Y.’den aldığım bilgilere göre:
*Kübra, eski eşi Mehmet Ali Yurt’tan sürekli şiddet gördüğü ve kavga ettikleri için boşanmıştı. Lakin iki küçük çocuklarının velayeti, mahkemede karara bağlanmamıştı ve velayet davası çekişmeli şekilde sürmekteydi.
*Bu süreçte 20 kilo esrarla yakalanan Mehmet Ali Yurt, cezaevine girdiğinden çocukların velayeti geçici olarak Mehmet Ali Yurt’un babasına verilmiş ve çocuklar köyde babaanneleriyle birlikte kalmaya başlamıştı.
*Kübra, çocuklarından birinin belinde sigara yanığına benzer bir iz gördüğünde çocuğu hastaneye götürdü. Silvan Devlet Hastanesi’nin verdiği rapora göre bu izin, sigara veya metal cisimle meydana gelen bir yanık olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine çocuklarını babaannelerine göndermeyerek, kiraladığı apartman dairesinde 4 ve 5 yaşlarındaki iki çocuğuyla beraber kalmaya başladı Kübra. Babaannelerinin çocuklarına eziyet ettiğinden şüpheleniyordu.
*Mehmet Ali Yurt, cezaevinden çıktıktan sonra anne ve babasıyla birlikte Kübra’ya baskı yapmaya başladı. İstedikleri, Kübra’nın velayet davasından vazgeçmesi ve eski eşiyle tekrar nikâh kıymasıydı.
*Kübra’nın ailesi ise Mehmet Ali Yurt’a, boşanmalarına rağmen sürekli kızlarının evine gitmesinden rahatsız olduklarını belirttiklerinde; “Onun üzerinde bizim imam nikâhımız var. Resmî nikâhın bitmesi bunu değiştirmez, nikâhlıdır.” cevabını aldılar.
*Çekişmeli velayet davasının 2 Temmuz’da görülen duruşmasından sonra eski eş Mehmet Ali Yurt, anne ve babasını da yanına alarak tekrar Kübra’nın yaşadığı apartman dairesine gitti. İki gün boyunca Kübra’yı ve çocukları zorla alıkoyup onun davadan vazgeçmesini isteyerek tehdit ettiler, baskı yaptılar. Kübra, iki gün boyunca ne annesine ne de babasına ulaşabildi.
*Baskılara rağmen davasından vazgeçmeyen Kübra, iki gün sonra 4 Temmuz’da birdenbire 4. kattaki evin penceresinden aşağıya düşüverdi! Bakın şu işe; iki çocuğunun velayeti için mücadele eden, onlara bakmak isteyen gencecik bir kadın, nedense intihara kalkışmıştı eski eşinin iddiasına göre.
*Eski kayınvalide olay yerinden görüntülü olarak Kübra’nın halasını arayarak “Gelin cenazenizi alın” dedi ve Kübra’nın yerde yatan bedeninin fotoğrafını halasına gönderdi.
*Eski kayınvalide ve kayınpeder, karakolda verdikleri ifadede; olay sırasında Diyarbakır’a 75 km. mesafedeki köylerinde olduklarını, çocukların da yanlarında bulunduğunu anlattılar.
*Küçük çocuklardan biri ise karakolda soru sorulduğunda “Annem kendi atladı camdan” dedi.
*İfadelerdeki bu çelişkiler göz önüne alınmadan, babaanne korkusu altında yaşayan iki küçük çocuğun beyanına dayanarak babaanne, dede ve baş şüpheli Mehmet Ali Yurt serbest bırakıldı.
*Baba E.Y. nöbetçi savcıyla görüştüğünü ve savcıdan Mehmet Ali Yurt hakkında tutuklama kararı çıkartıldığını öğrendiğini, şüphelinin şu anda arandığını da ekledi verdiği bilgilere. Torunlarının bir an önce babaannelerinden alınması gerektiğini, kadının çocuklara zarar vermesinden korktuklarını da defalarca belirtti.
“Mehmet Ali Yurt şu anda Rize’de”
Kübra’nın davasını Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden iki kadın avukat Cansel Talay ve Burcu Korkmaz gönüllü olarak üstlendiler.
Avukat Cansel Talay; henüz dosyaya ulaşamadıklarını lakin vakayla ilgili medyada pek çok haber yayınlandığından atanacak savcının hem kendini hem de Kübra’yı korumak için dosyaya gizlilik kararı aldırabileceğini, söyledi. Tabii eğer dosyada gizlilik kararı bulunursa, iddianame çıkana kadar bizler gibi avukatlar da dosyaya dair pek bir bilgi edinemeyecekler.
Cansel Talay ayrıca, velayet davası sürecinde de Kübra’nın Mehmet Ali Yurt ve ailesinin saldırılarına maruz kaldığını, babanın ailesinin çocuklara eziyet ettiği şüphesi bulunduğunu ve çocukların gördüğü eziyet davasıyla da Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin ilgileneceğini, aktardı.
Talay; “Beyanlarda çelişki var, bu yüzden biz telefon kayıtlarına baktıracağız. Çocukların ilk beyanları ise hukuken dikkate alınmamalı çünkü babaanneyle yaşamışlar, ondan korkuyorlar ve yaşları çok küçük” dedi ve ekledi:
“Eski eş, Kübra’nın halasına ‘Yalan haber yaymayın, biz atmadık onu aşağıya’ şeklinde birkaç SMS atmış. Ayrıca eski eşin Rize’de olduğunu öğrendik. TikTok hesabında son paylaşımını Rize’den yapmış. Dosyaya bakacak savcı belli olur olmaz yakalama talebinde bulunacağız. Sadece onun değil, anne ve babasının da tutuklanması gerekiyor.”
Tweet atarsa yakalanır
Gizlilik kararı çıksın veya çıkmasın, belirtelim: Davanın takipçisi olacağız.
Bir an önce yakalanabilmesi için de umarız Mehmet Ali Yurt, hükümeti eleştiren bir tweet atar. Eminiz ki bu sayede anında yeri tespit edilecek ve tutuklanacaktır.
Fakat şimdilik sadece Kübra’nın 4. kattan aşağı atılmasında, yani cinayete teşebbüste baş şüpheli ve Rize’de elini kolunu sallayarak geziyor. Tabii atlamayalım, acılı insanları tehdit edip bir yandan da TikTok videoları çekiyor. Ama ne yapsın, o da zamanın ruhuna uyuyor işte.
Gerisi çok önemli değil zaten. Ayrıca size ne oluyor ki? Deli misiniz? Abartmayın!