Kemal Okutan: TC’nin 100 Yıllık Hayali Ve Kirli İttifakları

Yazarlar

Türkiye Cumhuriyeti (TC)  Lozan’da Kürdistan’ın 4’e bölünmesini İngilizlerin ve Fransızların desteğiyle gerçekleştirdi ama bunun sonucu olarak kaybettiği Musul, Kerkük ve Kürdistan’ın Başur ve Rojava parçalarındaki zenginlikleri de hiç unutmadı. Her dönem bir hayal olarak günün birinde bu zenginliklere konmayı hep düşündü. Bunun için her fırsatı değerlendirdi, değerlendiriyor.

Özellikle 3.Dünya Savaşı sürecinin yaşandığı günüzde bu karışıklığı fırsata çavirerek 100 yıllık hayalini gerçekleştirmek istiyor.

Aslında ulus devletler çağının sonuna gelindiğini, uluslararası sistemin yeni ve büyüyen gücü olan dijital medya kartellerinin ulus devletleri küçülmeyi kendi çıkarlarına uygun gördüğünü TC de biliyor.

Türk devleti bir yandan 3. Dünya Savaşı sürecinde gerici, tekçi ulus sistemini kaybetmemek için direnirken, diğer yandan bu kargaşa ortamında geçmişte kaybettiği Musul, Kerkük, Başur ve Rojava topraklarını işgal edebilir miyim diye fırsat kolluyor ve buna dönük politika geliştiriyor.

Bu politikası uluslararası sistemin genel çıkarlarıyla çeliştiği için de onlarla hep didişiyor. Uluslararası sistemle çelişkilerinden ve Lürtlere karşı yürüttüğü soykırım savaşından dolayı da Rusya ve İran gibi despotik devlerlerle işbirliği yapıyor.

Özellikle 2015 yılından bu yana yürüttüğü kirli savaşın amacının bir yönü yeni Osmanlıcılık hayalini gerçekleştirmektir . Diğer bir yanı da bunun için savaşı derinleştirirken, Kürt halkını da tamamen ezmektir…Çünkü Kürtleri ve Kürt hareketini ezmeden bu hayalini gerçekleştiremiyeceğini iyi biliyor.

Başur’da bunun için her birkaç yüz km’de bir kalekol ve askeri birlik tesisi kurdu. Bunun için Başur’da savaş ve insanlık suçları işliyor. Bunun için Rojava topraklarında en acımasız savaşı sürdürüyor.

Bu amaç için Türk derin devlet aklı; AKP, MHP, Ergenekon, Çiller, Ağar, Çakıcı, karanlık suç örgütleri, Hüda-Par ve uyuşturucu baronlarını birleştirerek görevlendirdi.

Bu amaç için tüm kurumlar buna göre dizayn edilidi, hukukun kırıntıları bile ortadan kaldırıldı. Tek adam faşizmi inşaa edildi ve ayrıca muhalefetin bu iktidarın destekçisi olması sağlandı. KDP de bu birliğe dahil edildi. Bugün Kürdistan’da yürütülen kirli savaş KDP desteğiyle sürdürülüyor.

Osmanlı aslında tek ırka dayanan tekçi bir rejim değildi. Ama şimdiki savaşı sürdüren Erdoğan ve şürekasının kafasındaki Osmanlıcılık hayali Türkçü, tekçi bir rejimdir. Yani bugünkü rejimin daha geniş bir coğrafyada Türkçülüğü, turancılığı, yayma hayalidir.

TC rejimi çapı gereği emperyalist bir rejin değildir ama emperyal hayalleri hep canlı tutan bir rejimdir.

Bu hayalini gerçekleştirip,gerçekleştiremiyeceği Kürt halkının direnişine bağlıdır. Birşeyi hayal etmek başkadır, gerçekleştirmek daha da başkadır.

Ben TC’nin Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olacağını düşünüyorum.

İttihatçıların ve dolayısıyla Osmanlı’nın sonunu Türkçülük getirdi. Erdoğan ve suç şebekesinin sonunu da bu yeni Osmanlıcılık hayali getirecektir.

Erdoğan rejimi eşek samanı ot zannederek yesin diye eşeğe yeşil gözlük takan Kayserililer gibidir.

Bu eski ve çözüm getirmeyecek politikaları yeni diye topluma dayatan iktidar en çok Kürtlere zarar veriyor ama Türkiye’de yaşayan herkese zarar veriyor.

Hatta tüm dünyaya zarar veriyor. Tüm cihatçı örgütlerle işbirliği yaparak dünyanın tümünün güvenliğini tehdit ediyor.

Eğer IŞİD’i Kürtler Kobani’de durdurmasaydı, şimdi batının her yerinde bombalar patlayabilirdi. IŞİD’i L ürtler yendi ama şimdi diğer cihatçı örgütlerle Erdoğan’ın ittifakı devam ediyor.

Bu ittifak dikkat edilmesi gereken kirli bir ittifaktır…

İlginizi Çekebilir

3 Kadın hukukçu anlattı: Anayasayı iktidar çiğniyor
Amerika Netanyahu’nun Gazze planına sıcak bakmıyor

Öne Çıkanlar