Whatsapp, İnstagram, Tik Tok , Twitter ve Youtube gibi iletişim ağları artık gündelik hayatımızın yeni ortaklarıdır. Bu ağların önemi kişiden kişiye değişse de global ölçekte aldıkları ve verdikleri aynıdır.
Bu platformlardan Youtube’un sinema ve müzikten topladığı veri çeşitliliği onu diğer uygulamalara nazaran daha çok öne çıkarıyor. Zamansız ve limitsiz şekilde kullanıcıya hizmet sunması bu platforma teknik bir hatıra defteri olma olanağı veriyor.
Youtube’a göre yıl içinde Mihemedê Canşa, Albinoni ve Radyoya Erivanê’den sonra en çok dinlediğim kişi“ Sezen Aksu Söylüyor” albümü ile Sezen Aksu olmuş. Hakikaten de müzikal tadın, doğal sesin, güzel sözün ve yaratıcı sanatın azaldığı günümüzde bu albümün kalitesi daha iyi görülüyor. Albümde Aysel Gürel’in damgası olmakla beraber, Aksu’nun da söz yazarlığında zirveyi gördüğü unutulmaz şarkılar var.
İzleyici koltuğundan, ekrandan, kaset kapağı ve resimlerden bakınca minik görünen Aksu, her albümünde zamanın yönünü değiştirirken, dünyayı kalemine sığdırmayı biliyor.
1989’da çıkan ve o dönem için yaşımızı fazla büyüten, başımızdan büyük duygularla tanışmamıza vesile olan albüm farklı bir müzikal hava getirmişti. Aysel Gürel, Attila Özdemiroğlu ve Onno Tunç’un başarıda pik yaptığı, M.Cevdet Anday, Selim İleri, Yıldırım Türker, Bülent Ortaçgil, Hümeyra ve Zülfü Livaneli gibi şair ve müzisyenlerin katkıda bulunduğu albüm, bir sanat müzayedesi gibidir.
Zamanla albümün bütün parçaları birer hit oldu. Ancak, Belalım, Gidiyorum, Bırak Beni ve Şinanay’ın bulunduğu ilk dört şarkı çıktığı andan itibaren kitlelerin beğenisini kazanan en unutulmaz şarkılar oldu. Yıldırım Türker’in Kış Masalı ve Selim İleri’nin Yıllar Sonra adlı şiirleri de albümün gayrı resmi klasikleri olarak bu unutulmazları izledi. Aysel Gürel, Bırak Beni, Son Bakış ve İstanbul Hatırası adlı şarkıları ile Sezen Aksu’ya eşlik etmiş. Bu kadar üretken iki sanatçının, hayatın katı ve sıvı halleri üzerinde anlaşabilmesi, birbirini tamamlaması ve kadınların anayasasını yazarcasına şarkı yazmaları kendi başına bir sanat olmuş.
Sadece erkeklerin evet, hayır, doğru , yanlışı, iyi ve kötüyü belirlediği bir dünyada, kadınların tavır koyabilmesi ve karşı tarafı ayrılmaya davet etmesi o dönem için birazda Gürel ve Aksu’nun icadıydı.
O nedenle “ Sezen Aksu Söylüyor” albümü, bir kendine güven ve karşı tarafın bilindik hilelerine tenezzül etmeden gidebileceğini ama kalben de istifini bozmayacağının da ilanı gibidir.
Sezen Aksu, duygularını şarkıya yansıtabilen ve her dönem adı konulmamış sınırları çaktırmadan en çok aşan sanatçıların başında oldu.
İlişkilerinde ve hayata bakış açısında hep devinimci oldu. Aşkın hiçbir zaman arz ve talep üzerinden gelişen bir durum olmadığını ısrarla söyledi. Bir kadın olarak; duygularını duruma dönüştürme refleksini an be an sanatsal olaya çevirdi. Kan kusup kızılcık şerbeti de içmeyen kadın imajını inatla korudu. Aşkı, gurur ve gurursuzluk arasında yaşamaktan hiç gocunmadı.
Kısacası albümleri,sözleri ve sanatsal üretimi ile her kesime ulaşabilen Aksu, bu albümde de güzelliklerin, gerçeklerin ortasından konuşmuş, yazmış ve söylemiş.
Albümde 12 Şarkı var. Açılışı “Bırak Beni” ile yapmış ama devamında tipik Sezen Aksu, Gel- Git’ lerine benzer şekilde Gamsız şarkısı ile yine meseleyi tatlıya bağlamış.
Sezen Aksu bu. Meydan okur, kıyamet koparır, çıkıp gider ama çok değil bir şarkı sonra yeni sevgilerle geri döner, bize de bunun şarkı olmuş hali düşer.
Albümün kapanış şarkısı ile bitirelim:
“ Gamsız yaptı dünya beni
Kadere razıyım ben
Yorgun ve şikayetsiz
Her şeye hazırım ben
Ekmeksiz, soğansız hayatın tadı yok
Benim olmayan güzelin adı yok..”
İyi pazarlar.