İran: Göstermelik seçimde değişim umudu yok

DünyaGündem

İran’da bugün parlamento seçimleri yapılıyor. Tahminler, seçime katılımın düşük olacağı yönünde. Halkın büyük çoğunluğu, oy kullanarak bir şeyleri değiştirebileceğine inanmıyor.

DW’den Shabnam von Hein’ın yazısı:

İranlılar bugün sandık başında. Yaklaşık 61 milyon seçmene, yeni parlamentoyu seçmek için oy kullanma çağrısı yapıldı. İranlılar, seçimlerde aynı zamanda Uzmanlar Heyeti için de oy kullanacak. Sekiz yılda bir yenilenen ve 88 din ulemasından oluşan bu meclis, ülkenin ruhanî ve siyasi liderini seçiyor.

Hükümete bağlı bir enstitü tarafından ülke genelinde yapıldığı açıklanan son anket, seçime katılım oranının sadece yüzde 30 dolayında olacağını öngörüyor. Başkent Tahran’da sandık başına gitmeyi düşenlerin oranı ise 15’te kalıyor. Vatandaşların oy kullanmama gerekçelerinin başında parlamentonun yetersizliği, yolsuzluk ve daha iyi bir gelecek umudunun az olması geliyor.

Resmî haber ajansı İRNA’ya göre, meclisteki 290 sandalye için yaklaşık 15 bin 200 aday yarışıyor. Gazeteci Masiar Hüsrevî, AFP haber ajansına yaptığı açıklamada, “Özellikle küçük seçim bölgelerinde adayların çoğu herhangi bir siyasi gruba mensup olmayan doktorlar, mühendisler, memurlar ve öğretmenlerden oluşuyor” bilgisini veriyor. Hüsrevî, hükümetin bu kadar çok sayıda adayın seçime katılmasına izin vererek “yerel rekabet oluşturmak ve seçime katılımı artırmak” istediğini de kaydediyor.

Müzik ve partilerle oy kullanmaya teşvik ediliyor

Resmî seçim kampanyası 22 Şubat’ta başladı. Ülkenin çeşitli yerlerinde düzenlenen mitinglerin videolarına sosyal medyada rastlamak mümkün. Bu mitingler, genellikle yüksek sesli müzik eşliğinde ve şenlikli bir atmosferde yapılıyor. Asayiş ve şer’i kurallardan muhafazasından sorumlu olan ahlak polisi ve Besic Direniş Gücü milisleri, etkinlikleri uzaktan izlemekle yetiniyor.

Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami gazetecilere yaptığı açıklamada, “Vatanımıza hizmet eden vatanperver bir asker olarak İran halkını, yaklaşan seçimleri son derece önemli görmeye çağırıyorum. Seçimler, sadece ülkenin belirli bir bölgesindeki bir adaya oy vermekten ibaret değildir. Küresel bir etkiye sahiptir. Yüksek bir katılım oranı, İran’ın zorlukların ortasında halkın iradesine ve oylarına güvendiğini gösterecek” diyor.

Selami ve etkin görevlerdeki tüm İranlı yöneticiler, iktidardakiler ile İran halkı arasındaki uçurumun her zamankinden daha büyük olduğunun farkına varmış görünüyor. 2022’de “Kadın, Yaşam, Özgürlük” sloganıyla ülke çapında düzenlenen protestoların şiddet kullanılarak bastırılmasının ardından neredeyse hiç kimse, siyasi sistemde değişiklik olacağına inanmıyor.

İranlılar neden oy kullanmak istemiyor?

İsveç’teki Mälardalen Üniversitesi’nde profesör olan sosyolog Mehrdad Dervişpour, “İslam Cumhuriyeti liderliği, muhalefeti bastırmada ve İslamî vesayet sistemini sağlamlaştırmada ne kadar başarılı olduysa, cumhuriyetin siyasi sistemdeki etkisi ve önemi bir o kadar azaldı” yorumunu yapıyor.

Zaman içinde İran’daki siyasi sistem giderek daha radikal ve uzlaşmaz hale geldi. Aynı zamanda eleştiri alanı da giderek daraldı. 1 Mart’taki parlamento seçimleri öncesinde hükümeti eleştiren çok sayıda aday seçimlerden menedildi. Hatta seçim komitesi, “ideolojik niteliklerinin yetersizliği” gerekçesiyle bazı milletvekillerinin bile adaylıklarını iptal etti.

2020’deki son parlamento seçimlerinde, çok sayıda reform yanlısı ve ılımlı aday, makul bir açıklama yapılmaksızın menedilmişti. Reform odaklı siyasetçilerin saflarından sadece 20 ila 30 adayın seçime katılmasına izin verildi. Bu nedenle 1 Mart seçimlerinin, iktidardaki muhafazakârların gücünü daha da pekiştirmesi bekleniyor.

ABD’de sürgünde yaşayan İran uzmanı Ali Afşarî, “İslam Cumhuriyeti’nde seçimler, çoğunluğun iradesine dayanan ve azınlığın temel haklarını koruyan siyasi ve sosyal değişimler ya da iktidar değişiklikleri olasılığına hizmet etmiyor” diyor. 1990’larda İran’da reformlar için kampanya yürüten eski bir öğrenci lideri olan Afşarî, “İran’daki seçimler, iktidardaki azınlığın gayrimeşru gücünü pekiştirmek ve kaynakların adaletsiz bir şekilde dağıtıldığı bir sistemi sürdürmek için bir araçtır. Tümüyle bir güç ve zenginlik oyunudur” değerlendirmesini yapıyor.

Siyasi aktivist ve STK’lardan boykot kararı

275’in üzerinde önde gelen siyasi aktivist ve sivil toplum temsilcisi, parlamento seçimlerini boykot edeceklerini açıkladı. Seçim sisteminin “içler acısı” durumuna atıfta bulunan aktivistler, “reformların durmasını, eleştirilerin tamamen ortadan kaldırılmasını ve adayların çoğunun seçimlerden menedilmesini” kınadı. 25 Şubat’ta ortak bir açıklamaya imza atan muhalifler, farklı siyasi seslerin çıkmasına izin verilmemesinin, seçimlerin meşruiyetini zayıflattığı eleştirisinde bulundu.

Hapisteki Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedî de boykot kararını destekleyenler arasında. Muhammedî, cezaevinden yaptığı açıklamada “Halkın yanındayım ve İslam Cumhuriyeti’nin gayrimeşruluğunu ve baskıcı otoriter rejim ile halk arasındaki uçurumu vurgulamak için bu sahte seçimleri boykot ediyorum” diyor.

 

 

Etiketler: Öne çıkanlar

İlginizi Çekebilir

Almanya’da bir konuta düzenlenen silahlı saldırıda 4 kişi öldü
Hakan Tahmaz: 1 Nisan’da DEM Parti’yi bekleyen tehlike

Öne Çıkanlar