Burdur’da diyaliz tedavisinin ardından rahatsızlanan 3 hastanın ölümünün ardından gözler Sağlık Bakanlığı’na çevrildi. Bakanlıktan henüz bir açıklama yapılmaması tepkiye neden olurken, tabip odaları şeffaflık çağrısı yaptı.
Burdur’da diyaliz merkezinde tedavi gören 3 hastanın yaşamını yitirmesinin ardından yetkililerden henüz hiçbir açıklama gelmemesi sağlık meslek örgütlerinin tepkisine neden oldu. “Bir sağlık sorunu var, konunun muhatapları bir açıklama yapmalı” diyen tabip odaları “Sağlık Bakanlığı’ndan konu ile ilgili olarak kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama, soruşturma ve sorumlular hakkında gerekenlerin uygulanmasını talep ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
25 Mayıs’ta Burdur Devlet Hastanesi Diyaliz Ünitesi’nde diyalize giren hastalar fenalaşmış, Antalya, Afyonkarahisar, Isparta ve Denizli’de tedaviye alınmıştı. Hastaneye kaldırılan 33 hastadan 70 yaşındaki Mustafa Demir, 88 yaşındaki Saniye Aksöz ve 67 yaşındaki Amına Abas Jama adlı hastalar yaşamını yitirmişti. Olayın diyaliz tedavisinde kullanılan su tanklarına ‘Etilen glikol’ adlı kimyasal maddesinin karışmasıyla ilgili olduğu iddia edilmişti.
ŞEFFAF OLUNMALI
Türk Tabipleri Birliği (TTB) yaptığı açıklamada sağlık müdürlüğü, valilik ve Sağlık Bakanlığı ile görüşme çabalarının sonuçsuz kaldığına dikkat çekti. Açıklamada “Sağlık Bakanlığı diyaliz hastalarını ve toplum sağlığını tehlikeye atan bu durum hakkında kamuoyuna henüz yeterince bilgilendirici bir açıklama yapmamıştır. Denetim çalışmaları tanımlanmış ancak bu elim olay yazılarda kaldığını göstermiştir. Sağlık Bakanlığı’ndan konu ile ilgili olarak kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama, soruşturma ve sorumlular hakkında gerekenlerin uygulanmasını talep ediyoruz” denildi.
Tabip Odası da özetle şunları kaydetti: “Sağlık Bakanlığı’nın acilen açıklama yapması ve kamuoyunu bilgilendirmesi gerekmektedir. Öncelikle, Burdur’daki ve diğer illerdeki diyaliz hastalarının endişelerini gidermek için gerekli adımlar atılmalıdır. Ayrıca, Burdur’daki diyaliz hastalarının tedavilerine nasıl devam edecekleri konusunda bir an önce eylem planı açıklanmalıdır. Olayın yaşandığı hastanenin 5 ay önce açıldığı ve açılış sonrası kesin kabulünün yapılıp yapılmadığı henüz öğrenilememiştir. Başhekim, vali ve il sağlık müdürünün konu hakkında ortak bir açıklaması yapmamış olması, konuyla ilgilenen ve halkın sağlığı için mücadele eden hekimlere randevu vermemesi dikkat çekicidir. Hastanenin tasarımında bir hata mı vardır, yoksa bakım sırasında mı bir sorun yaşanmıştır? Ayrıca, diyaliz teknisyeninin görevlendirilmediği iddiası da araştırılmalıdır. Tüm bu soruların yanıtlanması ve olayın aydınlatılması için kapsamlı bir soruşturma yapılmalıdır. Tabip Odası olarak, Sağlık Bakanlığı’nı ve ilgili tüm kurumları şeffaflığa davet ediyoruz.
Kaynak:BirGün