İsrail istihbaratının Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) baskı ve müdahaleleri ardından UCM’ye taraf olan 93 ülke ortak bildiri yayınlayarak mahkemenin “korkutulmadan” çalışmalarını yürütmesini istedi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taraf olan 93 ülke, Cuma günü yayınlanan ortak bildiride mahkemenin “korkutulmadan” çalışmalarını yürütmesine izin verilmesi gerektiğini belirtti.
Bildiride “mahkemenin bütünlüğünü ve yetkilileri her türlü siyasi müdahale ve baskıya karşı koruyacaklarına” söz verdiklerini içeren açıklamalar yer aldı.
Ortak bildiri, Lahey merkezli yüksek mahkemede çalışan üst düzey yetkililerin İsrail istihbaratının çeşitli tehdit ve müdahalelerine maruz kaldığının açıklanmasının ardından geldi.
İngiliz “The Guardian” gazetesinin 28 Mayıs tarihli haberinde eski Mossad Direktörü Yossi Cohen’in, eski UCM başsavcısı Fatou Bensouda’ya Filistin soruşturmasını bırakması yönünde baskı yapmak amacıyla gizli bir komploya bizzat katıldığı belirtildi.
Hemen öncesinde, UCM başsavcılarından Karim Khan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve üç Hamas lideri Yehia Sinwar, Mohammed Deif ve İsmail Haniye’yi Gazze Şeridi ve İsrail’de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu tutarak tutuklanmalarını talep etti.
Khan’ın İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkarma kararı İsrail’in ve onun ABD’deki müttefiklerinin sert tepkisine yol açtı.
UCM’nin İsrail ve Filistin topraklarıyla ilişkisi nedir?
Yüksek mahkeme 2015 yılında “Filistin Devleti “ni üye olarak kabul etti.
Aralık ayında Ramallah ve İsrail’i ziyaret eden Khan, hem Filistinli yetkililerle hem de Hamas’ın 7 Ekim saldırısında öldürülen ya da rehin alınan İsraillilerin aileleriyle görüştü.
Ziyaretin ardından Khan, Hamas militanları ve İsrail güçleri tarafından işlenen olası suçlara ilişkin bir UCM soruşturmasının “ofisi için bir öncelik olduğunu” söyledi.
UCM’yi kuran Roma Statüsü 1998 yılında kabul edilerek 1 Temmuz 2002’de yürürlüğe girdi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından onaylanmış olmasına rağmen bağımsız olarak faaliyet gösteren yüksek mahkeme insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım ve saldırı suçlarından sorumlu kişileri yargılamak üzere kuruldu.
Euronews’a konuşan Başsavcı Khan, “Savcılığın rolü hesap verebilirliği ve cezadan kurtulmak için güvenli bir sığınak bulunamamasını sağlamaktır.” demişti.
Kaynak: euronews