Türkiye Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla partisinin 81 il teşkilatıyla videokonferans aracılığıyla düzenlenen bayramlaşma programında bir konuşma yaptı.
”Herkesin sağlık, huzur, afiyet, esenlik dolu bir bayram geçirmesini” dileyen Erdoğan’ın söylediklerinden öne çıkanlar şunlar:
“Dünya, İsrail’in kana susamışlığına karşı tedbir almak, her gün bir yenisine şahit olduğumuz katliamların önüne derhal set çekmek zorundadır. Siyasi ömrünü uzatmak için kendi vatandaşları dahil, tüm bölgeyi ateşe atan Netanyahu yönetiminin durdurulmasının şart olduğunu her fırsatta söylüyoruz. Bu tavrımızı, geçen hafta İspanya’da ve G7 Liderler Zirvesi vesileyle ziyaret ettiğimiz İtalya’da muhataplarımıza bir kez daha açıkça ifade ettik. Türkiye olarak, bölgemizde kalıcı barışın tesisi ve soykırımın sorumlularının hesap vermesi için tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasına, bu anlayışla müdahil olmayı kararlaştırdık. İsrail yönetimini kalıcı ateşkese zorlamak amacıyla bu ülkeyle olan dış ticaret işlemlerimizi tamamen durdurduk. İnsani yardımları kesintisiz sürdürüyoruz.”
“Mazlumun eli, dili, sesi, çığlığı olmaya devam edeceğiz”
“Topraklarını savunan, hak ve hürriyetleri uğrunda ağır bedeller ödeyen Filistinli kardeşlerimizin direnişlerinin zafere ulaşması için elimizden geleni yapıyoruz. Gazze’yle birlikte İslam coğrafyasının diğer köşelerindeki dramlara da sessiz kalmıyoruz. Sudan’da bir yıldan fazladır devam eden kardeş kavgasının sona erdirilmesi için temaslarımız sürüyor. Libya’dan Somali’ye, Afganistan’dan Yemen’e nerede bir sıkıntı, istikrarsızlık, trajedi varsa, hiçbir ayrım yapmadan mazlumların imdadına koşuyoruz. Büyük bir devlet ve milletin mensupları olarak, inşallah bundan sonra da dimdik durmaya, mazlumun eli, dili, sesi, çığlığı olmaya devam edeceğiz.”
“Gerilim, kavga, münakaşa peşinde hiçbir zaman olmadık”
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bayram, nasıl hepimize ortak bir sevinci yaşatıyorsa yılın diğer günlerinde de bizim bu ortaklığı yaşatmamız, yüceltmemiz, güçlendirmemiz gerekiyor. AK Parti olarak Hakk’ın ve halkın rızasını kazanmak için yürüttüğümüz siyasi mücadelemizde bugüne kadar hep bu anlayışla hareket ettik. Kibri, hoşgörüsüzlüğü, tahkiri, kırıcılığı yanımıza asla yaklaştırmadık. Yıkıcı değil, yapıcı olmaya, ortak noktalarımızı çoğaltmaya itina gösterdik. Yaptığımız her işte, attığımız her adımda milletimizin hayır duasına mazhar olmaya gayret ettik.
Mübarek bayram gününde şunu çok net ifade etmek isterim, biz gerilim, kavga, münakaşa peşinde hiçbir zaman olmadık, bugün de değiliz. Biz, kırmanın, dökmenin, ayrıştırmanın tarafında olmadık, bugün de değiliz. Bizim yolumuz millete hizmet yoludur, sevdamız millete hizmet sevdasıdır. Bütün Türkiye’yi kardeş olarak görüyor ve her insanımızı bağrımıza basıyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci asrını, her açıdan yeni bir şahlanışın başlangıç noktası yapmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki seçimsiz dört yılı büyük hizmetlerle, Türkiye Yüzyılı’na yaraşır eserlerle, her alandaki dev projelerle ve reformlarla dolu dolu geçirerek, bir tek günün bile heba olmasına fırsat vermeyeceğiz.”
“Enflasyonda daha motive edici haberler almaya başlayacağız”
Son bir yıldır kararlılıkla uyguladıkları ekonomi programının, hedefleri ve öngörüleri doğrultusunda olumlu mecrada ilerlediğine işaret eden
“Üretim, ihracat, istihdam alanlarında çok iyi bir yerdeyiz. Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda daha motive edici haberler almaya başlayacağız.
“Türkiye’yi, ayağına vurulan terör prangasından kurtarıncaya dek bize durmak, dinlenmek yok.”
“Muhalefet, suçlayıcı ifadelerle siyaset yapma alışkanlığını süratle terk etmeli”
“Burada şu gerçeği sizlere bir kez daha hatırlamakta fayda görüyorum. Ülkemizin etrafı ateş çemberiyle sarılmışken, sınırımızın ötesinde teröristler yuvalanmışken, Avrupası’ndan Amerika’sına dünya büyük bir belirsizlikten geçerken, lüzumsuz tartışmalarla harcayacak tek bir anımız dahi bulunmuyor. Türkiye’nin, seçimler sebebiyle oluşan gerilimli atmosferi süratle geride bırakıp, tüm kapasitesiyle geleceğe odaklanması gerektiğine inanıyoruz.
Ülkeye ve millete hizmet yarışı olan siyasetin, farklı partiler arasında süregiden bir ‘yıpratma savaşı’ olarak algılanmasının mutlaka önüne geçmeliyiz. Bunun için muhalefetin, haksız ithamlarla, iftiralarla, siyasi nezakete sığmayan suçlayıcı ifadelerle siyaset yapma alışkanlığını, süratle terk etmesi şarttır. Muhalefet cenahında yıkıcı ve provokatif bir dil yerine artık farklı bir üslubun, yapıcı, olumlu, birleştiren bir tutumun hakim olmasının vakti çoktan gelmiştir. Kurban Bayramı’nın böyle bir iklimin güçlenmesine vesile olmasını diliyoruz. Sizlerden de siyasi faaliyetlerinizi bu anlayışla yürütmenizi bekliyorum.”
“Cumhur İttifakı, 85 milyonun birliğinin, dirliğinin ve kardeşliğinin teminatıdır”
“Cumhur İttifakı, 85 milyonun birliğinin, dirliğinin ve kardeşliğinin teminatıdır. İttifakımız ne kadar güçlü olursa, Türkiye de o derece güvende olacaktır. Bunun için fitne kazanı kaynatanların oyunlarına kesinlikle gelmeyeceğiz. Partimizin ve ittifakımızın surlarında gedik açılmasına fırsat vermeyeceğiz. Mücadelemizi saflarımızı daha da sıkılaştırarak, dayanışmamızı güçlendirerek, birbirimize daha sıkı bir şekilde kenetlenerek yürüteceğiz.”
“Bayram vesilesiyle gerçekleştirdiğiniz ziyaretlerde, vatandaşlarımıza bizden de selam götürmenizi, dualarına talip olduğumuzu her bir kardeşime söylemenizi sizlerden özellikle istirham ediyorum.”
/Ajans/