Lübnan Hizbullahı’nın lideri Hasan Nasrallah, İsrail’in Güney Lübnan’a yönelik saldırılarında “tüm kırmızı çizgileri aştığını” belirtirken, “Tel Aviv yakınlarındaki Glilot askeri casus üssünü hedef almaya karar verdiklerini” dile getirdi.
Nasrallah, televizyonda canlı yayınlanan konuşmasında, Şükür suikastına misilleme olarak bu sabah İsrail’e düzenlenen saldırıyla ilgili açıklamada bulundu.
Erbain etkinlikleriyle aynı zamana denk geldiği için söz konusu saldırıyı “Erbain operasyonu” olarak adlandırdıklarını belirten Nasrallah, İsrail’in Dahiye’ye saldırıp Şükür’ü öldürerek bütün kırmızı çizgileri aştığını ve tırmanan gerilimin sebebinin de Tel Aviv yönetimi olduğunu ifade etti.
Misilleme için neden bu kadar beklediklerini açıklayan Nasrallah, “ABD ile İsrail’in teyakkuzda olduğu bir dönemde karşılık vermede acele etmek başarısızlık anlamına gelebilirdi. İstişare etmek için de vakte ihtiyacımız vardı. Direniş ekseni olarak tek tek mi yoksa birlikte hareket ederek mi karşılık verileceğinin belirlenmesi gerekiyordu. Yapılan istişare sonucu İsrail’e münferit bir şekilde karşılık vermeye karar verdik. Direniş eksenindeki diğer tarafların her biri ne zaman misillemede bulunacağına kendisi karar verecek.” dedi.
Nasrallah, misillemeyi ertelemelerinin bir diğer sebebinin ise Gazze’de ateşkes müzakerelerine şans tanımak olduğunu ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun müzakereler için yeni şartlar öne sürdüğünü dile getirdi.
Saldırının nasıl gerçekleştirildiğine ilişkin de bilgi veren Nasrallah, şunları söyledi:
“Başlangıçta İsrail’e verilecek karşılıkla ilgili bazı kriterler belirledik. Bunlardan birisi hedefin sivil değil askeri olması ve Şükür suikastıyla bağlantısı olmasıydı. Hedefin, İsrail içlerinde ve Tel Aviv’e yakın olmasına karar verdik. Şükür suikastıyla bağlantılı oldukları için askeri istihbarat merkezlerini ve İsrail Hava Kuvvetlerini hedef almaya özen gösterdik. Bugünkü saldırıda öncelikli hedefimiz İsrail’in Glilot askeri üssüydü. Glilot askeri üssü Lübnan’a 110 kilometre, Tel Aviv’e ise 1500 metre uzaklıktaydı. Bu üste, dinleme ve casuslukla ilgilenen 8200 birimi bulunuyor. İsrail’in kuzeyine ve işgal altındaki Golan Tepelerine insansız hava araçlarının hava sahasına girişini temin etmek için 300 katyuşa füzesi fırlattık. Demir Kubbeyi meşgul etmek için bu kadar füze yeterliydi.”
Katyuşa füzelerinden sonra İHA’ları devreye soktuklarını anlatan Nasrallah, ilk defa Beka bölgesinden de İHA fırlatıldığını ve buradan fırlatılan tüm İHA’ların belirlenen hedeflere ulaştığını ifade etti.
İsrail, yalanlarla dolu bir hikaye uydurdu
İHA’lardan pek çoğunun hedefine ulaştığını ancak İsrail’in bunu gizlediğini belirten Nasrallah, “İsrail, stratejik füzelerimizi etkisiz hale getirdiğini söyleyerek yalan söyledi. Oysa ki biz ‘operasyonda’ balistik füze kullanmadık ama gelecekte ya da yakın zamanda kullanabiliriz.” dedi.
İsrail’in güçsüzlüğünden ötürü yalana başvurduğunu ve düzenlenen misillemeyle ilgili yalanlarla dolu bir hikaye uydurduğunu iddia eden Nasrallah, şunları kaydetti:
“Bir süre önce vadileri tüm balistik füzelerden temizledik. İsrail bugün boş vadileri vurdu. İsrail’in, Tel Aviv’i vurmaya hazır balistik füzeleri vurduğunu söylemesi yalandan ibarettir. İHA fırlatma platformları zarar görmedi ve füze rampaları da füzelerini fırlattı.”
Nasrallah, “İsrail, direniş güçlerinin harekete geçtiğini hissetti ve misillemeden yarım saat önce Lübnan’a saldırmaya başladı. Bu bir ön alıcı saldırı değildi ve direnişe etki etmedi. Biz yalanlarla dolu bir İsrail anlatısıyla ve bir istihbarat zaafıyla karşı karşıyayız. İsrailli yetkililerin bahsettiği ‘büyük askeri başarı’ yalandır.” diye konuştu.
/Ajans/.