🔴 Almanya’nın Brandenburg eyaleti Pazar günü sandık başında. Sosyal Demokratların kalesindeki eyalet meclisi seçimleri Scholz ve partisinin de akıbetini belirleyecek…
Deutsche Welle’den Elmas Topçu’nun haberi:
Almanya’da ana muhalefette bulunan Hristiyan Birlik partilerinin, bu hafta önümüzdeki yıl yapılacak federal meclis seçimleri için ortak başbakan adayını açıklamasıyla siyaset hareketlendi. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve sadece Bavyera’da örgütlü kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik (CSU), popülist söylemleri ile dikkat çeken ve göç konusundaki sert talepleriyle aşırı sağcı dili kullanmakla suçlanan Friedrich Merz’i başbakan adayı ilan etti.
Ana muhalefetin beklenenden önce gelen bu adımı, Pazar günü Brandenburg eyaletinde yapılacak seçimler öncesi taktik olarak yorumlanıyor. Hristiyan Birlik’in üçlü koalisyonla iktidardaki Sosyal Demokrat Parti’yi (SPD) güçlü olduğu eyaletlerden birinde köşeye sıkıştırmayı amaçladığı iddia ediliyor.
Almanya’nın yüzölçümünde beşinci, nüfus açısından da onuncu büyük eyaleti Brandenburg, SPD ve Başbakan Scholz’un kalelerinden biri. Bu nedenle çıkacak sonuç hem partinin hem de Başbakan Scholz’un geleceği açısından büyük önem taşıyor.
Brandenburg’ta iki Almanya’nın birleşmesinden bu yana yapılan bütün eyalet meclisi seçimlerinde Sosyal Demokratlar birinci güç olmayı başardı ve 34 yıldır da eyalet başbakanını belirliyor. Şimdi ise liderliği göç düşmanlığıyla propaganda yürüten aşırı sağcı Almanya için Alternatif’e (AfD) kaptırma tehlikesiyle karşı karşıya.
1 Eylül’de ülkenin doğusundaki Thüringen ve Saksonya eyaletlerinde yapılan seçimlerden elde edilen sonuçlar da Alman hükümetindeki tedirginliği artırıyor. AfD Thüringen’de yüzde 32 ile birinci, Saksonya’da da yüzde 30’la ikinci olmuştu.
Anketlerde AfD birinci parti
Yapılan kamuoyu yoklamaları, SPD’nin Brandenburg kalesini kaybedeceğine ve liderliği AfD’ye kaptıracağına işaret ediyor.
Ancak AfD’nin eyalatten birinci güç olarak çıksa bile tek başına hükümet kurabilecek çoğunluğu elde edeceği tahmin edilmiyor. Diğer demokratik partiler AfD ile koalisyona gitmek istemediği için hükümet kurabilme ihtimali zayıf.
Eylül başında Thüringen’de yüzde 6,1, Saksonya’da ise yüzde 7,3 oy alarak büyük hezimete uğrayan SPD ise Brandenburg’ta göstereceği başarı ile kan kaybını en azından bir nebze frenlemek istiyor.
Brandenburg’ta iktidardaki SPD, CDU ve Yeşiller koalisyonunun Başbakanı Sosyal Demokrat Dietmar Woidke, dördüncü dönemi için aday ve partisinin 34 yıldır aralıksız başbakan çıkarma başarısını sürdürmek hedefinde.
Kamu televizyon kanalı ZDF’in yaptırdığı ve sonuçları Perşembe günü açıklanan ankete göre AfD yüzde 28 oy oranıyla birinci görünüyor. SPD, yüzde 27 ile ikinci sırada. CDU yüzde 14, sol popülist Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) da yüzde 13 oy potansiyeline sahip. Federal hükümetin ve eyaletteki koalisyonun ortağı Yeşiller‘in oy oranı yüzde 4,5 iken Sol Parti’nin yüzde 4 ve BVB/Hür Seçmenler partisinin de yüzde 3,5 oy alacağı tahmin ediliyor. Buna göre bu üç parti yüzde 5 barajını aşamıyor.
Ancak bu partiler iki oy kullanılan seçimlerde, adaya verilen ilk oylarla bir seçim bölgesinde listeden değil de doğrudan bir vekil çıkarmayı başarırsa, baraj altında kalmaları halinde de aldığı oy oranında eyalet meclisinde temsil edilme hakkına sahip. Almanya’da küçük partilerin de demokratik sisteme dahil edilmesi fikrine dayalı bu kural federal düzeyde ise doğrudan seçilmiş 3 vekil ile mümkün.
Brandenburg’un özellikleri neler?
Belçika kadar yüzölçümüne sahip Brandenburg’un nüfusu aslında çok fazla değil. Yaklaşık 2 milyon 600 bin kişinin yaşadığı eyalette kilometrekareye 87 kişi düşüyor ve bu haliyle Almanya’da yüzölçümüne oranla nüfusun en az olduğu eyaletler arasında. Eyaletteki yabancı sayısı ise yaklaşık 210 bin. Yabancılarda en büyük grubu 36 bin ile Ukraynalılar oluştururken onları Polonyalılar, Suriyeliler, Ruslar, Afganlar, Rumenler izliyor. Türkler de 6 bin 420 kişiyle yedinci sırada geliyor.
Berlin Duvarı’nın 1989’da yıkılmasıyla Polonya’ya da sınırı olan bu eyalete başkent Berlin’e yakınlığı nedeniyle iki Almanya’nın birleşmesinden sonra çok sayıda kişi yerleşti.
Brandenburg eyaletinin yıllık gayri safi hasılası 97 milyar 500 milyon euro ve bununla 16 eyalete sahip Almanya’da 11’nci sırada geliyor. Almanya ekonomisinin yüzde 2,4’ünü sağlayan eyalette kişi başına düşen yıllık gelir ise 37 bin 800 euro. Almanya ortalaması ise 48 bin 750 euro, yani 11 bin euro kadar az.
Yüzölçümü büyük, nüfusu az eyaletin ekonomik büyümesi hızlı. İşsizlik oranı yüzde 6,1 ile Almanya ortalamasıyla hemen hemen aynı. Pek çok doğu eyaleti kan kaybederken Brandenburg demografik olarak aslında kazanan bir eyalet. Son on yıldır nüfusu sürekli artış kaydediyor. Brandenburg’un nüfusu bugün, bölgesel farklılıklar olsa da 1990’daki seviyeyi koruyor.
Ulaşım ve sanayide başarı
Brandenburg, 2020’de açılan Berlin-Brandenburg Willy Brandt Havalimanı ile Frankfurt ve Münih’in ardından üçüncü büyük havaalanı olma özelliğine sahip.
Bölgesel farklılıklarla birlikte eyalet başkenti Potsdam ve çevresinde bin 200 endüstri şirketi bulunuyor. Önde gelen sektörlerin başında çelik, otomobil, uçak ve askeri tedarik ve yedek parça var. Rolls-Royce, ZF Friedrichshafen, Mercedes, uçak motorları üreten MTU Euro Engines ile Volkswagen’in de burada tesisleri mevcut.
Dünyaca ünlü elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın Avrupa fabrikası da Brandenburg eyaletindeki Grünheide’de. Çevrecilerin direnişi ile büyüme planları tartışmalara neden olan Tesla burada 11 bin civarında işçi istihdam ediyor. Tesla gibi pek çok şirketin tercih ettiği Brandenburg başarılı üniversiteleri ve bilimsel araştırma yapan enstitüleriyle de dikkat çekiyor.
Tarihine neler damga vurdu?
Brandenburg tarihi açıdan Prusya Krallığı’nın bir vilayeti olsa da monarşinin çekirdeğini oluşturuyordu. Eyalet başkenti Potsdam bu nedenle sarayları ve ünlü bahçeleriyle de ünlü. En çok tanınanı Kral Friedrich’in inşa ettirdiği ünlü Sanssouci Sarayı ve Parkı. Aynı zamanda başkent olan Berlin eyaleti de uzun yıllar Brandenburg vilayetinin küçük bir parçasıydı.
Berlin’in Brandenburg eyaleti ile göbek bağını kesmesi İkinci Dünya Savaşı sonrasına dayanıyor. Her ne kadar Berlin Duvarı’nın yıkılması ve iki Almanya’nın birleşmesi sonrasında Berlin ile Brandenburg’un birleşmesi yönünde müzakereler yürütüldüyse de 1996’da yapılan referandumda Brandenburglular karşı yönde karar verdi.
Küresel çaptaki başarısıyla dikkat çeken bilişim şirketi SAP’nin kurucularından Hasso Plattner’in finanse ettiği Barberini Müzesi de Brandenburg’un dikkat çeken yerlerinden biri.
Tarihi açıdan büyük öneme sahip bir diğer yeri de Cecilienhof. Burada Temmuz-Ağustos 1945’te düzenlenen Potsdam Konferansı’nda savaşın galibi ABD, İngiltere ve dönemin Sovyetler Birliği temsilcileri, Almanya ve Berlin’i kendi aralarında dört işgal bölgesine pay etmekte uzlaşmış, böylece yapı dünya tarihine geçmişti.
Casuslar köprüsü Glienicker
Almanya’nın bölünmesi sonrasında doğuda kalan Potsdam ile Batı Berlin arasındaki Glienicker Köprüsü de Soğuk Savaş döneminin sembollerinden biri haline geldi. Burada Doğu ile Batı arasında sıklıkla casus değişimi yapılmıştı.
Ünlü yönetmen Steven Spielberg’in 2015’de gösterime giren “Bridge of Spies/Casuslar Köprüsü” isimli filmi de bu köprüyü konu eder. Hem bu filmin hem de diğer sayısız başarılı filmin prodüksüyonu da yine Brandenburg’daki Babelsberg Stüdyoları’nda yapıldı. Marlene Dietrich’in ünlü filmi “Mavi Melek” de burada çekildi. Son yıllardaki en büyük başarısı ise 60’dan fazla ülkeye satılan dizi Babylon Berlin.