Süleyman Demirtaş: Kucaklaşma özlemi

Yazarlar

Geçen hafta da gidemedim görüşe. Bütün aile benden alıyor haberleri. Nasıllar? İyiler mi? İki cümle, iyiler selamları var için birkaç bin kilometre yol yapılır. Bornova’dan Buca’ya, oradan cezaevine giden otobüse ve görüşe yetişmek için erkenden yola koyulmalı. Buca’da cezaevine giden otobüsü kaçırdım. Kim inanır ki erken kalkmış otobüs. Ben kaçırdım olsun, gitmiş işte! 

Cebimdeki para taksiyle gitmeye yeter mi, hemen sorayım şu taksiye. Açarız taksimetreyi, kaç yazarsa mı? Alla alla çok enteresan! Biliyoruz heralde onu, başka param yok, yeter mi acaba diyorum. Yetmezse yetmez, ne bağırıyorsun. Gitti!

İkinciyi deneyeyim ama daha zarif bir ses tonuyla. Nasıl girsem lafa acaba. Sileamun Aleyküüm sevgili din kardeşim. Benim siyasilerin yattığı E tipi cezaevine gitmem gerek de ama param… Yok bu olmaz sanki. Merhaba emekçi kardeşim! Yoldaşların yattığı cezaevine bu paraya gider misin? 

Saçmalama oğlum ya. Normal sor işte. Geliyor, el edip durdurayım. Merhaba, benim görüş saatine yetişmem gerek ama üzerimde şuan şu kadar para var. Olmadı kalanı sonra… bin bin bin. Olur atla dedi. Üzerimde bu kadar var da sonra veririm ne! Üzerimde! Başka yerimde de yok ki zaten.  Neyim varsa üzerimde. Taksici sevap bonus kazanmış gözümde. Cennete yollayasım geldi adamı. İn direksiyondan, yeter artık bu eziyet, git şaraptır huridir takıl sen. Ama önce beni cezaevine yetiştir. Abimi görmeliyim. 

Bütün paramı verdim taksiye,  beş simit gelir kadardı ama bütünüydü sonuçta. 

Görüşte benim dışımda bir görüşçü daha var. O yüzden koca görüş koridorunda sesimiz duyulurdur. İyidir abi herkes, selamları vardı. Tabi tabi dikkat ediyoruz. Olsun, sizlerin canı sağolsun. Evet gördüm onu da, o da selam söyledi.

Tek yönlü bir ses koridorlarda geziyor. Telefon ahizesinden içeridekinin sesi ancak duyulur düzeyde. Sesleri dışarıya ulaşmıyor. Bizler olmasak!

Birkaç kabin ötedeki arkadaşı da geçip soruyorum. Gardiyan gelip uyarıyor. Kendi görüşçünüzle sadece görüşün. Yasak!

Tamam, çiğniyorum yasağı, sen de ne gerekiyorsa yap! Merhaba heval, nasılsın? Sağol heval iyiyim ama sen yana geç, sorun yaşama. 

Bitti görüş. Canının bir parçasını, kardeşini, yoldaşını, dünyanın en zarif insanını içeride bırakıp çıkıyorsun dışarıya. Su geçmiyor boğazından o esnada, ama asla çaktırmadan çıkmalıyım. Ne de olsa siyasi mahkum yakını, görüşçüsü, ailesiyim. Derneğimiz de var, tutuklu aileleri yardımlaşma derneği. Birbirimizle dayanışma için kurulmuş ama Maşallah hepimiz aslanlar gibiyiz. Hepimiz görüşlerde eğitilmişiz. Boyun mu eğeriz! Biz yardım ediyoruz topluma, o yüzden kurmuşuz derneği sanki. 

Kapıda kimliğim verilmedi ve bekleyen jandarma aracı gösterildi, binin, aramanız var! 

O an aklıma gözaltına alınırsam ceplerim boşaltılacak ama ceplerimin zaten boş olduğu ve bunu bilecekleri geldi. Kaçsam mı sırf bu yüzden. Şu karşı koruluğa vursam kendimi. Parası yok diye kaçan terörist etkisiz hale getirildi. Teröristin üzerindeeenn hiç birşey çıkmadı! . Sadece bir öğrenci kimliği ve otobüs kartı! 

Üzerime almadım derim. Ama sormazlar ki zaten. Paralarını da şu kutuya koy diyecekler. İnsan bi elli kağıt atar be. Ses yapsın diye demir para bile yok. İyisi mi teslim olayım ben. Suçum ne ki acaba? Katalogdan bakarız artık gözaltındayken. Şöyle fiyakalı bir şey seçseler bari.

Slogan atıp olayı büyütsem mi. Ya hep beraabberr yaa hiç birimiizz diyeceemm ulan  am zaten tekim.

-Hayırdır dedim o ara. 

-Bilmiyoruz, biz sadece sizi götürecez. 

-Nereye? 

-Buca jandarma karakoluna. 

O sıra otobüs arka planda içimi çizip geçiyor. Kaçırdım dönüş otobüsünü. Artık beni almazlarsa slogan, küfür aldırırım kendimi. Gözaltı tutanağını karakolda yapacaklar. Bunun karşılığında ben de telefonumu vermedim. Jandarma aracının arkasındayken küçük abim aradı. Siz ona Selo Başkan, Selocan diyorsunuz. 

-Çıktın mı görüşten, hıh tamam, ayrılma cezevinin kapısından. Ben  yoldayım, havalanına gidiyorum. Üç saate İzmirde olacam. Beni bekle orda. 

-Kapıdan ayrılmayayım mı? Niye ki? Ne oldu?

-Ayrılma işte sen. Kötü birşey yok. Yasa değişikliği yürürlüğe girdi. Tahliyeler olabilir. Ben gelene kadar ayrılma ordan, anlatırım.

-Fakat küçük bir sorunumuz var, ben şuan jandarma aracındayım, götürüyorlar beni.

-Neeee!!! Niyeee?? Nereyeee?? Kim var araçta? Komutana ver teli.

-Valla cendermeler ve ben varım, gidiyoz böyle.

Halbuki jandarma aracı durdurup indirse inmem ha. Ormanlık alan, taksi yok, otobüs de gitti. Devletin sağladığı imkanlarla gidiyoz işte.

Buca jandarmaya geldiğimizi balık kokusundan da bilir İzmirli Kürtler. Balık halinin arkası. Burdaki askerler bir miktar agresif, kokudan zaar.

Telimi bırakmadan son Necla Ablamızı aradım. İHD Ege Temsilcisi. Bir saat sonra iki dolmuş ana, tutuklu yakınları beni jandarma karakolunun nizamiyesinden aldılar. Jandarma beni neden aldı veya neden bıraktılar tam anlayamadık. Diyarbakır istiyor, oraya gideceksin demişlerdi en son.

Tekrar döndük Buca Kırıklar cezaevinin önüne. Saat 16:00 gibi. Başka aileler de gelmeye başladı. Aydın’dan,Manisa’dan benim beklediğimi duyan geliyor. Saat 20:30 gibi artık otuza yakın aile, 60-70 kişi olmuştuk. Elimizdeki tek bilgi de, kanun değişti!

Herkes gelip bana soruyor haliyle. Nasıl değişti kanun diyorlar. Çok kötü değişti, bildiğiniz gibi değil gibi şeyler yuvarlıyorum. Hangi kanun değişti? Hangisi değişmedi ki, te heeyy. Nasıl değişti? Böyle aniden değişti. Allah’ım Selahattin’e ulaşamıyorum. Nasıl idare edecem. Kürtler beni hukukla sınıyorlar ama ben mühendisim. Kürt olup hukuk okumamanın cezasını çekiyorum. Biz de bekleyelim mi diyorlar. Ahh ben nerden bilem diyorum içim cızlıyor. Bekleyin diyorum. Bekleyin, çıkacaklar. Alacaz onları. Ayrılmayın birbirinizden diyorum. Ahh analar, babalar, kardeşler hepsi gözümün içine bakıyor.

O gün infaz yasasındaki düzenlemeyle birçok siyasi mahkumla biz de Nurettin abimizi almıştık. Selahattin’i ben ve Nurettin karşıladık havaalanında. Diyarbakır İHD’den Sevgili Mehdi Perinçek eşlik etmişti bize. İzmir Adnan Menderes’te yıllar sonra kucaklaşabildik.

Şimdi yine bekliyoruz, bu sefer Selahattin’i.

Göreceksiniz yine kucaklaşacağız üç kardeş…

Ayrılmayın: bekleyin, sağ salim alacaz hepsini…

İlginizi Çekebilir

İsrail ile Fransa arasında savunma fuarı krizi
NATO Savunma Bakanları yarın Brüksel’de toplanacak

Öne Çıkanlar