Bahçeli’den Öcalan’a çağrı: Gelsin Meclis’te konuşsun, örgütün lağvedildiğini açıklasın

GündemPolitika

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı “örgütünü tasviye etsin” çağrısının ardından yeni bir çağrıda daha bulundu. Bahçeli, “Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu:

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Bugün kitabın ortasından hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım. Bugün milli birlik ve kardeşlik duygumuzun üzerine gerilmek istenen yabancı menşeili örtüyü kaldıracağım. Alışılmış söylem kalıplarından az da olsa taşmanın vakti geldiyse o vakit bu vakittir. Mevcut gerçeklere dayanarak milletimizin ayak bağlarını kalıcı olarak çözmenin belki de ilk adımını atmış olacağım. Türkiye’nin üstünden gelemeyeceği, altından kalkamayacağı hiçbir sorunu yoktur.

“Türkiye ekonomisi çok şükür şiddetli fırtınayı atlatmış, battık bittik diyen felaket tellaklarına mahcubiyet yaşatmıştır. İşsizlik oranının gerilemesi umutları tazelemiş ekonomiye duyulan güveni tetiklemiştir. İstihdam sayısı 33 milyona istihdam oranı da yüzde 50’ye yaklaşmıştır. Dünyada sular durulmazken Türkiye’nin atılgan ve azimli programlarıyla öne çıkması siyasi istikrarı perçinleyecek ekonomik istikrarın bizce müjdesi olmuştur. Ancak enflasyon ve hayat pahalılığı her insanımızı haklı olarak rahatsız etmektedir. Bu konudaki şikâyetleri ortadan kaldırmak başlıca görevimizdir. Gelir dağılımı adaletsizliği canımızı sıkan başka bir olumsuzluktur. Enflasyonla mücadele kesintisiz sürmektedir ve desteğimiz tamdır. Bu mücadelenin sonunda enflasyon rakamlarının tek hanelere gerileyeceğine inancım tamdır.

“Bu hususta parti olarak elimizden gelen her katkıyı vermeye projelerimizi paylaşmaya her çalışmayı yapmaya varız. Bilinmelidir ki cumhurbaşkanlığı Kabinemizin yanındayız, ekonomi yönetimine güveniyoruz, doğru yolda olduklarını, Türkiye ekonomisinin nüne konan takozları teker teker kaldırdıklarını görüyoruz. Döviz kuru faiz ve enflasyon kuşatmasını güç birliği yaparak kıracağız.

“Her vatandaşımızdan bir bahane ile 750 lira almak yerine tüm vatandaşlarımıza artan zenginlikten hakkaniyetli bir pay veren bir Türkiye’ye ulaşmak hayal değil ulaşılacak bir hedeftir.

“Cumhur İttifakı olarak hayat pahalılığını bitireceğiz, kayıt dışılığa neşter vuracağız, enflasyon canavarının boğazına urganı geçireceğiz.

“İstanbul Fatih ve Eyüpsultan’da İkbal ve Ayşenur evlatlarımız hepimizin yüreklerini kavurarak hayatlarına veda etmişlerdir yavrularımız tüyleri diken diken eden caniliklerin kurbanı olmuşlardı. Yumuşak huylu, yüce gönüllü, merhamet ve muhabbet eğilimli milletimizden barbarların çıkması çelişki gibi algılansa da böylesi defolar, böylesi sapıklar maalesef her toplumun ortak şikâyetidir. Bizim inancımıza göre insan eşrefi mahsulattır, insan varlıkların ve yaratılmışların en şereflisidir.

Yenidoğan bebekleri SGK’dan günlük 8 bin lira alabilmek için yoğun bakımda tutup ölümlerine  neden olan, pasif ötenaziye başvuran, insanın kalbinin kaldıramayacağı yöntemleri kullanarak cinayet işleyen yaratıklar emin olunuz sadece sağlık çalışanlarımızın değil insanlığın yüz karasıdır. Yenidoğan çetesi denilerek dünyaya gelen her bebeğe haksızlık yapılıyor. Bunlar olsa olsa tıbbi artık, ölüm ve soygun çetesi, kana susamış katiller güruhudur. Aralarında geçen konuşmaların gün yüzüne çıkmasından sonra bir insan daha fazla nasıl alçalabilir diye düşündüm. Para için bebekleri ölüme mahkum eden üstelik bunu karşılıklı mavralarla yapılan namussuzlara verilecek hangi ceza vicdanların fırın gibi sıcaklığını soğutabilir? Hangi ceza adaletin tecellisini sağlayabilir? Hangi ceza yüreklere su serpebilir. 27 Mart 2023 tarihinde CİMER’e yapılan bir şikâyetle başlayan adli soruşturma sürecinin bugünlerde patlak verip ülke gündemine oturması birbiriyle bağlantılı diğer vahim olayların sırayla gün yüzüne çıkması geçiştirilecek bir konu değildir. Adeta düğmeye basılmışçasına kadınalar bebeklere yönelik saldırı ve cinayetler furyasının seriye bağlanması, ardından eş zamanlı olarak toplumsal infialin kışkırtılıp bunun da siyasi propaganda malzemesi olarak kullanılması başka bir tertibin ikmalini akla getirmektedir.

“Sağlık Bakanlığı vaziyete zamanında müdahil olmuştur, görevi suiistimal savsaklama kötüye kullanma diye bir şey de söz konusu değildir, teftiş mekanizması gecikmeksizin çalıştırılmıştır.

“Cumhurbaşkanımızın Lübnan’da yaşayan Türkmen kardeşlerimize kapılarımızın açık olduğunu duyurması bu kapsamda irade göstermesi soydaşlık hukukunun takdir edilecek bir tezahürüdür. Bundan rahatsız olanların yeni göç dalgası gelerek yaygara koparanların Türk’ün Türk’ten başka dostunun, sığınacağı bir sıcak kucağı olmayacağını bilmelerini elbette ki beklemiyoruz ama asgari düzeyde insan olmalarını, empati yapmalarını beklemenin de en doğan hakkımız olduğunu düşünüyoruz.

İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu’na “anayasa” tepkisi

“İstanbul Barosu seçimlerinde İstiklal Marşımızı hazmedemeyenlerin ortalıkta cirit atması, KHK ile ihraç edilmiş, ski bir CHP milletvekilinin başkan seçilmesi yaptığı konuşmasında anayasanın ilk 4 maddesine olumlu manada dokunmayı telaffuz etmesi skandal olmasının ötesinde yeni bir tuzağın kurulduğunu göstermektedir. İçi dışı fitne fesat kumkumasına dönen bu zatın anayasanın ilk 4 maddesine nasıl dokunulacağını açıklaması böyle bir teşebbüs halinde nelerin yaşanıp yaşanmayacağını akıl ve izan süzgecinden geçirmesi tavsiyemizdir. Uyarıyorum baş olan ayaklar tek dursun, akıllı olsun, ayranımızı kabartmasın, asabımızı bozmasın, milletin sabrını yanlışa yormasın, bayramlık ağzını da daha fazla açtırmasın.

Fethullah Gülen açıklaması

“Kendi topraklarında casusluk eğitimi aldığı ülkesinde Allah’a hesap vermek üzere öldü gitti, dileğim Allah’ın azabıyla kahrolması, cehennemde ebediyen yanmasıdır. Bu teröristin Türkiye’de gömüleceği bir toprak yoktur.

Çözüm süreci açıklaması

“Türkiye’nin yeni bir çözüm sürecine değil ortak aklı çalıştırmaya, dış dayatmalara kapalı durmaya bin yıllık kardeşliği daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır ve olmalıdır. Türkiye’nin sorunu Kürtler değil bölücü terör örgütüdür.

Türkiye’nin yeni bir çözüm sürecine değil, ortak aklı çalıştırmaya, dürüst ve samimi adımlara, dış dayatmalara kapalı durmaya, bin yıllık kardeşliğimizi daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır ve olmalıdır. Türkiye’nin sorunu Kürtler değil, bölücü terör örgütüdür. Tek tek Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek elbette mecburidir ama kolektif kimliğe ve etnik düzeyde bir çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir.

Türkiye, asimilasyon politikasına hiçbir zaman tenezzül etmemiştir. Terör başka, siyaset başkadır. İkisi arasında kalın bir duvar örülmeden ve silah dışlanmadan, en başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere Türk vatandaşları layık olduğu huzur ve güvenlik mertebesine ulaşamayacaktır.

1. Tek başına silahlı mücadele hiçbir zaman terörü sona erdiremez, terörün silahlı çözümü de de yoktur.

2. Gerçek dünya ile teröristin kanlı hayatı arasında çok fark vardır.

3. Terör örgütünün inancını değiştirme çabası boşunadır. Terörle hiçbir yere varılamaz. Türkiye bölücü teröre asla rıza göstermeyceki, müzakere çabnakalrı işe yaramayacaktır. Bir yandan terörle amansız mücadele derken diğer yandan demorkatik reformların sosyal ve ekonomik düzenlemelerin yapuılması akla en yakın seçenektir.

Terör eylemlerine ön şartsız son verilmesi, bütün teröristleri silahlarıyla dağan inip devlete teslim olmaları türk adaletinin vereceği hükme razı olmaları terör örgütü için tek çıkıştır.

TBMM’de her meselenin çözümü mümkün ve mecburidir.

PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili bir çağrı daha yapan Bahçeli, şöyle söyledi:

“Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini açıklasın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenleme yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız.

Türk milleti bölücü terörle yaşamaya mecbur değildir. Devlet bölücü terör örgütünü imha etmeye muktedirdir. Kürt kardeşlerim gelin bir olalım beraber olalım. Bozgunculuk yapmak isteyenleri tarihin çöplüğüne gmndereilim. İmanımız bir, bayrağımız bir, kıblemiz, bir, acımız bir, geleceğimiz bir. Biz hep birlikte Türk milletiyiz.”

/Kaynak: BirGün/

İlginizi Çekebilir

Avustralya, Amerika’dan orta ve uzun menzilli füze sistemi satın alacak
Arakçi: Komşularımız topraklarının İran’a karşı kullanılmasına izin vermeyecek

Öne Çıkanlar