DEM Parti Yerel Yönetimler Kadın Kurulu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle “Sözümüz bitmedi, şiddeti birlikte durduracağız” sloganıyla kampanya başlattı. Yerine kayyum atanan Batman Belediyesi Eş Başkan Gülistan Sönük, bir yıl sürecek kampanyaya ilişkin “Bir yıl boyunca sürecek olan bu kampanya, bu topraklarda kadınların kimliğini, iradesini ve direnişini yok saymaya çalışan her türlü eril baskıya karşı güçlü ve örgütlü bir zeminde durmamızı sağlayacaktır” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Yerel Yönetimler Kadın Kurulu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle “Sözümüz bitmedi, şiddeti birlikte durduracağız” sloganıyla bir yıl sürecek kampanyayı başlattı. Kampanyaya ilişkin Cemil Paşa Konağı’nda yapılan açıklamaya, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak, yerlerine kayyum atanan Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Sönük, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Devrim Demir, Halfeti Belediyesi Eş Başkanı Saniye Bayram ile kadın belediye eş başkanları katıldı.
Kampanyaya ilişkin hazırlanan basın açıklamasını okuyan görevden alınan Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Sönük, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin artığına dikkat çekerek, “İktidarın yargı eliyle derinleştirdiği ve her geçen gün daha da kurumsallaştırdığı cezasızlık kültürü ve özellikle son 8 yılda gerek kayyım rejimiyle gasp edilen belediyelerde elde edilen kadın kazanımları ile kadın mücadelesi yürüten kadın dernekleri ve kadın aktivistlerin kriminalize edilmesi, gözaltına alınması, tutuklanması kadınların başvurabileceği yaşam alanlarını ve mekanizmaları daraltmış ve erkek şiddetini daha da derinleştirmiştir. Kadınlara, çocuklara yönelik şiddet, tecavüz ve istismar her geçen artarken bunun karşısında yeterli koruyucu tedbir ve önlemler alınmadığı gibi kadınlar koruyucu mekanizmalardan da uzaklaştırılarak şiddete açık bir hale getirilmektedir. Toplumun adeta tecrit altında tutulması, sürekli çatışma hali ve derin yoksulluğun artması da kadına yönelik şiddeti besleyen en önemli nedenlerdendir” dedi.
‘Eril politikalara karşı sesimizi yükseltecek ve kadına yönelik şiddetle mücadeleyi büyüteceğiz’
Kadına yönelik şiddetle mücadele, yalnızca bireyleri değil, tüm toplumu dönüştürme bilincini kendisinde barındıran bir mücadele olduğunu söyleyen Sönük, şunları kaydetti:
“Demokratik yerel yönetimler alanı da toplumsal yaşamın tüm alanlarına sirayet eden bir alandır. Bu kapsamda demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü toplumcu belediyecilik anlayışımız kadına yönelik şiddetle mücadelede kritik bir rol üstlenmektedir. Halkın ihtiyaçlarını birebir gözlemleyen, hızlı karar alma ve çözüm geliştirme kapasitesine sahip olan yerel yönetimler, kadınların doğrudan destek alabileceği ve haklarını savunabileceği mekanizmaları hayata geçirme potansiyeline sahiptir. Yerel yönetimler, merkezi yönetimden daha kapsayıcı ve etkin bir yaklaşım sunarak toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlayabilmektedir. Bu perspektifle, bu yıl 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde DEM Parti Belediyeleri Kadın Politikaları olarak ortak bir kampanya başlatıyoruz. Bir yıl boyunca sürecek olan bu kampanya, bu topraklarda kadınların kimliğini, iradesini ve direnişini yok saymaya çalışan her türlü eril baskıya karşı güçlü ve örgütlü bir zeminde durmamızı sağlayacaktır. Kadınları yok sayan eril politikalara karşı sesimizi yükseltecek ve kadına yönelik şiddetle mücadeleyi büyüteceğiz. Bu kampanya aynı zamanda, yerel yönetimlerin kadınlara yönelik toplumcu belediyecilik hizmetlerini güçlendirmesi; bu kapsamda kadın sığınakları, kadın danışma merkezleri ile hukuki destek mekanizmalarını yaşama geçirmede önemli bir rolü üstelenecek yapısal çözümler üretmesi için bir zemin oluşturacaktır. Bu dayanışma, yerel yönetimlerde de kadınların taleplerini görünür kılacak, kadınların kolektif direnişini güçlendirecektir.”
‘Kayyum rejimi ilk elden kadın merkezlerini kapatıp, kadın müdürlüklerine erkek atadı’
Konuşmasında belediyelere kayyum atamalarına da değinen Sönük, “Tüm politikalarını Kürt ve kadın düşmanlığı üzerinden yürüten AKP-MHP erkek ittifakı eliyle atanan kayyumlar bir kez daha belediyelerimizi hedef almıştır. Kadın düşmanı, halk düşmanı olan kayyum rejimi ile hareket edenler bilmelidir ki; kadınlar yüzyıllardır sürdürdükleri özgürlük ve eşitlik mücadelesinden asla vazgeçmemiş, diz çökmemiş, biat etmemiştir ve bu böyle de devam edecektir. 25 yılı aşan yerel yönetimler pratiğimizden edindiğimiz deneyimin açığa çıkardığı üzere yerel yönetimlerde dönüştürücü temel dinamiğin kadınların tarihsel mücadelesi olduğu hakikatidir. Atanan kayyum rejiminin ilk elden kadın merkezlerini kapattığı, kadın müdürlüklerine erkek atadığı, kadın sığınaklarını işlevsizleştirerek kadınlara başvuracağı bir mekanizma bırakmadığı düşman politikalarını son 8 yıllık kayyım politikalarından da çok iyi biliyoruz. Kadını özne olarak görmeyen, kimliğine, iradesine ve kadın bilincine tahammül edemeyen erkek egemen iktidarın tekçi politikalarına karşı her yerdeyiz diyoruz. Başta Kürt kadınları olmak üzere tüm kadınlara yönelik saldırıları, gençlik üzerinden, çocuklar üzerinden devreye konulan özel savaş politikaları karşısında daha güçlü bir kadın ittifakına ve mücadelesine ihtiyacımızın olduğunu çok iyi biliyoruz” şeklinde konuştu.
/anka/