ABD, Türkiye, AB ve Arap elçileri “kapsayıcı ve mezhepçi olmayan” bir hükümet çağrısında bulundu. HTŞ lideri mezhepsel bölünmelere dair korkuları hafifletmeye çalıştı: Ahmed Al-Şara Cumartesi günü “Herkes haklarını alacak” dedi.
Amerikan merkezli NBC’nin konuya ilişkin haberi şöyle:
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD’nin Suriye’deki Hayat Tahrir El Şam (HTŞ) isyancılarıyla doğrudan temas kurduğunu, örgütün militan bir isyandan daha meşru bir yönetim otoritesine dönüşmekte olduğunun altını çizdi .
Blinken, Ürdün’ün Akabe kentinde çeşitli Arap ülkelerinin diplomatları ve temsilcileriyle yaptığı görüşmelerin ardından, “HTŞ ve diğer taraflarla temas halindeyiz” dedi .
ABD, HTŞ’yi terör örgütü ilan etti ve bu durum grupla çalışmayı hukuken imkansız hale getirdi. Ancak temaslar, ABD ve müttefiklerinin Suriye’nin Esad yönetiminden kurtulmasına destek verme çabalarının devam ettiğini gösteriyor .
Toplantının ardından ABD, Türkiye, AB ve Arap ülkeleri hükümetleri ortak açıklama yaparak Suriye’de “daha umutlu, güvenli ve barışçıl bir gelecek” çağrısında bulundu, kadınlara ve azınlıklara saygı gösterilmesi ve “tüm terör örgütlerinin yeniden ortaya çıkmasının” önlenmesi gerektiğini vurguladı.
Açıklamada, “Geçiş siyasi sürecinin Suriyelilerin öncülüğünde ve Suriyelilerin sahipliğinde olması, kapsayıcı, mezhep ayrımı yapmayan ve temsili bir hükümet ortaya koyması gerektiği” vurgulandı.
Toplantıya Suriye’den hiçbir temsilci katılmadı.
Görüşmelerde , 13 yıllık iç savaştan sonra istikrarı sağlama yönünde çabaların ilk belirtileri ve ülkedeki birçok fraksiyon arasında HTŞ’nin Suriye yönetimindeki değişen rolü konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik yansıtılıyor.
Washington’ın aklında ilk sırada, on yıldan fazla bir süre önce Suriye’de kaybolan Amerikalı gazeteci Austin Tice’ın dönüşü var . Blinken, Ürdün’de yaptığı açıklamada, Suriye’nin yeni partileriyle yaptığı görüşmelerde Tice’ın bulunmasının önemini vurguladığını söyledi.
Tice’ın Ağustos 2012’de ülkenin iç savaşını haber yaparken Şam yakınlarında esir alındığı düşünülüyor . Ancak HTS Şam’ın kontrolünü ele geçirdiğinde binlerce tutuklu serbest bırakılırken, Tice’ın nerede olduğu bilinmiyor.