Bu noktaya nasıl gelindi?
Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan Olaf Scholz, ekonomik durgunlukla mücadele stratejisi, devlet harcamaları ve bütçe konusunda yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle hükümet ortağı liberal Hür Demokrat Partili (FDP) Maliye Bakanı Christian Lindner’i görevden aldı. FDP’nin ayrılmasıyla, üçlü koalisyon sonlandı.
Başbakan Scholz görevinin başında kalmaya devam ederken FDP’li bakanlardan boşalan koltuklara geçici görevlendirmeler yapıldı.
SPD ve Yeşiller’in mecliste azınlık durumuna düşmesi, önemli yasaları geçiremeyecek olması nedeniyle erken seçimlere gitmek isteyen Scholz, ilk teklifinde seçimlerin Mart ayında yapılmasını önermişti.
Ancak ana muhalefetteki Hristiyan Birlik partilerin (CDU/CSU) itirazları üzerine Scholz geri adım attı. SPD, Yeşiller ve CDU/CSU arasında yapılan görüşmelerde 23 Şubat 2025 tarihi üzerinde uzlaşma sağlandı. Scholz ardından, erken seçimin yolunu açmak için mecliste güven oylamasına gideceğini duyurdu. Ve geçen Çarşamba günü Federal Meclis Başkanı Bärbel Bas’a 16 Aralık Pazartesi günü güven oylaması için talebini iletti.
Güven oylaması neden önemli bir dönemeç?
Siyasi gözlemciler çok az sayıda ülkenin bir siyasi krizi, Almanya’nın şu anda yaptığı gibi, yumuşak bir geçişle yönetebildiğine dikkat çekiyor.
Alman Anayasası ve Federal Anayasa Mahkemesi kararları, bir hükümet krizinin yaşandığı hallerde bile ülkenin daha derin bir siyasi istikrarsızlığa evrilmesini önleyecek prosedürler öngörüyor.
Bu süreçler bir koalisyon hükümeti dağılsa bile, başbakanın, cumhurbaşkanı ile birlikte, siyasette kaosa yol açmadan, düzenli bir şekilde ülkeyi erken seçimlere taşımasına imkan sağlıyor.
İşte güven oylaması buna imkan sağlayan süreçlerden biri. Aslında adından da anlaşılacağı üzere “güven oylaması” başka ülkelerdeki gensoru düzenlemeleri gibi bir hükümetin düşürülmesini sağlayan bir düzenleme değil.
Aksine, güven oylaması, görevdeki bir başbakanın konumunu güçlendirmeyi sağlayan bir oylama.
Bununla birlikte Federal Anayasa Mahkemesi kararları, mecliste yeterli çoğunluğa sahip bir hükümetin yeniden kurulmasına hizmet etmesi amacıyla “meclisin feshedilmesi hedefiyle güven oylamasına gidilmesine” yeşil ışık yakmıştı.
Şu anda mecliste yeterli çoğunluğa sahip olmadığı için Scholz’un azınlık hükümetinin bu kapsama girdiği, güven oylamasına erken seçimlere kapı aralamak için başvurmanın mümkün olduğu değerlendiriliyor.
Scholz meclise ne soracak?
Başbakan Scholz, Pazartesi günü Federal Meclis’te önce 25 dakikalık bir konuşma yapacak, güven oylaması talebinin gerekçelerini sıralayacak. Ardından genel kurulda konuyla ilgili iki saatlik bir oturum yapılacak, mecliste temsil edilen partilerin milletvekilleri söz alacak. Tartışmaların ardından oylamaya geçilecek, milletvekilleri Scholz’un “Bana güveniyor musunuz?” sorusuna yanıt verecek.
Scholz’un beklendiği gibi, Federal Meclis’teki 733 milletvekilin çoğunluğunun güven oyunu alamaması halinde, erken seçim süreci resmen başlatılabilecek.
/Deutsche Welle/