Türkiye genelinde 15 Kasım-3 Aralık tarihleri arasında 26 ilde 2.028 katılımcı ile yapılan araştırmada, Kürt meselesinin çözümünde temsil/muhataplık algısı ve tamamlayıcı unsurlara yönelik tutumlar da incelendi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Kürt meselesi ile ilgili çağrısının nasıl algılandığı, 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm sürecinin neden başarısız olduğu ve yeni bir çözüm sürecine dair beklentiler, araştırmanın önemli başlıkları arasında yer aldı.
Spectrum House’un basınla paylaşılan raporunda, Kürt meselesi ile ilgili algılar bağlamında medyanın rolü, CHP’nin Kürt meselesi ile ilgili politikalarına yönelik tutumlar ve Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki Kürt bölgelerine yönelik politikalarının nasıl algılandığı ele alındı. Öte taraftan araştırmada katılımcıların siyasal eğilimleri ve oy verme davranışları da ölçüldü.
Araştırmada öne çıkan konular ve bulgular şunlardır:
Kürt meselesi Türkiye için çok önemli bir sorun
Spectrum House tarafından yapılan araştırmada katılımcılara Kürt meselesinin Türkiye’nin demokrasisi ve toplumsal nizamı için ifade ettiği önem de soruldu. Katılımcıların %59,3’ü Kürt meselesinin Türkiye için önemli bir konu olduğunu ifade ettiler.
Kamuoyu araştırmasında katılımcılara Kürt veya Türk biri ile komşuluk yapılıp yapılmayacağına yönelik tutumlar da soruldu. Elde edilen bulgulara göre, katılımcıların %86’sı, Türk ve Kürt kimliklerine sahip bireylerle arkadaşlık veya komşuluk yapabileceklerini belirtmiştir.
Kürt meselesinin en önemli sebebi kimlik talebidir
Spectrum House tarafından yürütülen araştırmada katılımcılara Kürt meselesinin en önemli sebepleri de soruldu. Elde edilen bulgularda Kürt meselesinin en önemli sebebinin %19,2 ile kimlik talebi olduğu tespit edildi. Diğer sebepler ise sırasıyla siyasi faktörler %14,5, ayrımcılık %13,4, ayrı devlet kurma isteği %13, dış güçler %10, terör, kışkırtma ve rant %7,7 ve devlet politikaları %5,7 olarak ölçülmüştür.
Kürt meselesini iktidar bloku çözer
Araştırmada bir diğer önemli konulardan biri de katılımcıların Kürt meselesini hangi parti ve kimin çözeceğine yönelik algı ve beklentilerdir. Katılımcıların, %39’u AK Parti’nin bu meseleyi çözeceğini ifade ederken, CHP %26,8, MHP %9,8 ve DEM Parti %8,4 olarak sıralanmıştır. Araştırmada katılımcıların yaklaşık yarısı, Kürt meselesini iktidar blokunun (AK Parti-MHP) çözeceğine inandığını belirtmiştir.
Barışçıl çözüme olan inanç yüksek
Spectrum House tarafından yapılan araştırmada katılımcıların Türkiye’de barışa olan inançlarının yüksek olduğu orta çıktı. “Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözülebileceğine inanıyor musunuz?” sorusuna verilen yanıtlarda, %29,4’ü “hayır inanmıyorum” demiştir. Diğer bir deyişle, yaklaşık her üç katılımcıdan ikisi, Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözülebileceğine inandığını ifade etmiştir.
Diyalog ve müzakere vurgusu
Söz konusu araştırmada Kürt meselesinin çözülmesi için atılması gereken adımlar da katılımcılara soruldu. Verilen yanıtlara bakıldığında “diyalog ve müzakere” vurgusu %24,5 ile en yüksek oranda ön plana çıkmıştır. Araştırmada ön plana çıkan diğer çözüm önerileri ise sırasıyla şiddet ve terörle mücadele %21,8, anayasal reformlar %16,6 ve kültürel hakların geliştirilmesi %13,1 olarak belirlenmiştir.
Öte taraftan katılımcıların, “Kürt meselesinin çözümünde Kürtleri temsilen kiminle görüşmeler yapılmalıdır?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, halk ve STK’lar %25 ile en yüksek oranda ölçülmüştür. Diğer yanıtlar ise sırasıyla Kürt liderler %18,9, tüm siyasi partiler %14,3 ve DEM Parti %5,4 olarak belirlenmiştir.
Bahçeli’nin çağrıları
Araştırmada ele alınan bir diğer konu ise Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan hakkında söylediği “terörün bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın, gelsin TBMM’de DEM Grup Toplantısı’nda konuşsun” söylemlerinin nasıl algılandığı. Katılımcıların %58,5’i, Devlet Bahçeli’nin çağrısını yanlış bulduklarını belirtmiştir. Bu çağrıyı doğru bulanların oranı %21,4 olup, kararsız, bilgim yok veya cevap vermek istemeyenlerin oranı toplamda %20,1 olarak ölçülmüştür. Her beş kişiden birinin Bahçeli’nin çağrısı ile ilgili bir yargı sahibi olmaması dikkat çekicidir.
2013-2015 yılları arasındaki çözüm sürecinin başarısız olmasının sebebi
Spectrum House’un yürüttüğü araştırmada daha önce 2013-2015 yılları arasında sürdürülen ve çözüm süreci olarak da ifade edilen çatışmasızlık süreci ile algı, tutum ve beklentiler de ele alındı. Katılımcıların, 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm süreci girişiminin başarısız olmasının sebeplerine verdikleri yanıtlarda, %20’si, “hükümetin sürece siyasi menfaat açısından yaklaşması” seçeneğini en önemli sebep olarak işaret etmiştir. Diğer sebepler ise sırasıyla; “yeterli siyasi iradenin olmaması” %15,5, “tarafların birbirine güvenmemesi” %15,3, “doğru diyalog kurulamaması” %14 ve “şiddet ve terör” %11,8 olarak ölçüldü.
Söz konusu araştırmada, katılımcıların yeni bir çözüm ve diyalog süreci ile ilgili beklentileri de ele alındı. Katılımcıların %45,7’si, “yeni bir çözüm süreci” ile ilgili beklenti içinde olduklarını belirtmiştir. Yeni bir çözüm sürecine gerek olmadığını ifade edenlerin oranı %41,3 olarak ölçüldü.
Kürt meselesi ve medya: basın taraflı ve yönlendirilmiş
Araştırmanın bir diğer konusu ise medyanın Kürt meselesinin çözümündeki rolü ile ilgilidir. Katılımcıların, Kürt meselesi ve medya ile ilgili algılarına bakıldığında, basının Kürt meselesine dair tutumunu “taraflı ve yönlendirilmiş” bulanların oranı %53,4 olarak ölçülmüştür. Buna karşılık, Kürt meselesi bağlamında basını “tarafsız ve objektif” bulanların oranı ise sadece %19,2 olarak ölçüldü.
Katılımcıların %70,9’u CHP’nin tutum ve politikalarını yetersiz buluyor
Spectrum House tarafından yürütülen araştırmada CHP’nin Kürt meselesinin çözümündeki tutum ve politikaları ile ilgili algılar da ele alındı. Araştırmada katılımcıların, “ana muhalefet partisi CHP’nin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlara bakıldığında, yalnızca %16,2’sinin “yeterli” yanıtını verdiği, %70,9’unun ise “yetersiz” ve “CHP’nin herhangi bir politikası yok” yanıtlarını vermiştir.
Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki Kürt bölgelerine yönelik politikaları
Söz konusu araştırmada katılımcıların Orta Doğu’daki savaş ve çatışmalar ve Türkiye’nin nasıl bir rol alması gerektiği ile ilgili beklentileri de ele alındı. Katılımcıların, “Orta Doğu’daki karışıklıkların (savaşların) çözümünde Türkiye’nin nasıl bir rol alması gerektiğini düşünüyorsunuz?” sorusuna verilen yanıtlara bakıldığında, %39,8’inin “diyalog” yöntemini, %26,2’sinin ise “askeri güç kullanımı” yöntemini işaret etti. “Hiçbir rol almamalı” diyenlerin oranı ise %20,8 olarak ölçüldü.
Araştırma sonucunda, katılımcıların %39,1’inin Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki Kürt bölgelerine yönelik politikalarını desteklemedikleri, %34,7’sinin ise destekledikleri görüldü.
CHP birinci parti
Araştırma sonucunda katılımcıların bu pazar seçim olsa oy verecekleri partilerle ilgili eğilimleri de ölçüldü. Elde edilen bulgularda CHP %32,4 ile en yüksek oranı alırken, AK Parti %31,3 oranıyla ikinci sırada yer almıştır. DEM Parti, %10,5, MHP %7,1, İYİ Parti %4,5 ve Zafer Partisi %4,3 oranlarında destek bulmuştur.