🔴 Avrupa Komisyonu, Pazartesi günü, çevrimiçi ortamdaki yasadışı nefret söylemiyle mücadeleye ilişkin ‘Davranış Kuralları’nın güncellenmiş bir versiyonunu Dijital Hizmetler Yasası (DSA) çerçevesine entegre etti. Böylece büyük teknoloji şirketlerinin yasadışı çevrimiçi nefret söylemine karşı koyma çabaları resmileştirildi.
Sektörün konuyla ilgili taahhütlerini içeren Davranış Kuralları kılavuzu ilk olarak 2016’da hazırlanmıştı. O tarihte bu kılavuz büyük teknoloji devleri ve Avrupa Birliği (AB) arasında bir anlaşma olarak imzalanmıştı. Kılavuzda Dailymotion, Facebook, Instagram, Jeuxvideo.com, LinkedIn, Microsoft, Snapchat, Rakuten Viber, TikTok, Twitch, X ve YouTube’un imzası var.
İmzacı taraflar bu anlaşma kapsamında, nefret söylemi bildirimlerini nasıl incelediklerinin düzenli olarak izleneceğini, 24 saat içinde alınan nefret söylemi bildirimlerinin en az üçte ikisinin değerlendirileceğini ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde kullanıcıların yasadışı nefret söylemini bildirme prosedürleri konusunda farkındalığını artırmak için uzmanlardan oluşan ve kar amacı gütmeyen bir “Gözlem Raportör’ ağı kuracaklarını taahhüt ediyor.
Şimdi Avrupa Komisyonu bu kılavuzun güncellenmiş bir versiyonu olan Davranış Kuralları+’ı DSA’ya entegra etmekten memnuniyet duyduklarını açıkladı. DSA, AB’nin sosyal medya ve internet platformlarına yönelik kurallarını içeren bağlayıcı bir yasa.
Komisyon pazartesi günü yaptığı basın açıklamasında, “Davranış Kuralları’ın etegrasyonu, yasadışı içeriğin yayılması riskleri söz konusu olduğunda, DSA’ya uyumu ve etkin bir şekilde uygulanmasını kolaylaştıracak,” dedi.
Platformların bu kurallara uyumu her yıl denetlenecek.
Komisyon, X, TikTok ve Meta’nın Facebook ve Instagram’ı da dahil olmak üzere çeşitli çevrimiçi platformların DSA uyumluluğuna ilişkin çeşitli soruşturmalar başlatmıştı.
Bu ayın başlarında Meta, teyit platformlarıyla işbirliğini bırakacağını ve bunun yerine X’e benzer bir topluluk notları sistemi getireceğini duyurmuş ve şirketin “ifade özgürlüğünden yana köklerine” geri döneceğini söylemişti.
/euronews/