DİTAM yeni çağrı ışığında Kürt sorununun çözümünü tartıştı

GenelGündem

🔴 PKK Lideri Öcalan’ın yaptığı çağrının yankıları devam ederken Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Diyarbakır’da Kürt sorununun çözümünü tartıştı..

Diyarbakır’da Kürt sorununun çözümü için sivil toplum kuruluşları sürekli konferanslar ve çalıştaylar düzenliyor. Amaç, Kürt meselesinin çözümü için önerilerini ilgili taraflara ulaştırmak ve barışa katkı sunmak.

DİTAM da akademisyenler, milletvekilleri, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla Kürt sorununu tartıştı.

DİTAM Genel Başkan Yardımcısı Sedat Yurtdaş, “Artık annelerin gözyaşının akmayacağı bir süreci göreceğiz. Kürt sorununun çözümü için en üst düzeyde tartışmaların yapıldığı bir dönemi görüyoruz. Cezaevi kapılarında çocuklarına, eşlerine kavuşmak için bekleyenleri görüyoruz. Ayrıca Kürtler ve Türkler arasındaki birliğin çok büyük bir dönemeçte olduğunu ve bunun mümkün olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

“Amaç Barış Yolunun Açılmasıdır”

DİTAM Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen de “Amacımız barış yolunun açılmasıdır. Sadece bir yol var. Kardeşlik, birbirini tanımak ve karşındakini kendin gibi görmek. Eşitlik, eşitlik, eşitlik. Ayrıca her halk kendi varlığıyla, diliyle, kültürüyle ve tarihiyle bu topraklar üzerinde kardeşçe ve eşit yaşamalıdır” dedi.

Kürt meselesinin çözümünde ortaklaşma mümkün mü? Siyaset çözümden ne alıyor? Kürt sorununun çözümü için devletin, Kürtlerin ve muhalefetin çözüm gerekçeleri birbirine ne kadar yakın? Bu üç soru DİTAM panelistleri tarafından tartışıldı.

“Silah var bahanesi bitti”

Panele katılan hukukçu ve siyasetçi Raci Bilici şöyle dedi:

“Devlet de iktidar da muhalefet de eğer dürüstseler, demokrasi, hukuk ve eşitlik yanlıları iseler artık ‘silah var’ diye belirtecekleri bahaneleri kalmadı. Bugünden itibaren bu yolun açıldığını bilmeliler. Siyasette Kürdistan’ın dört parçasında her şahıs, her güç buna sahip çıkmalı ki hem iktidara hem de muhalefete etki edebilelim.”

“Ortaklık dışındaki her hareket siyasi rekabet olur”

Hukukçu Barış Yavuz da “Kürt meselesinde partilerin ortaklığı elbette mümkündür. Bu meseleyi çözmek isteyen herkes ortak olmak zorundadır. Ortaklık dışındaki her hareket siyasi rekabet olur. Bu nedenle parlamentodaki tüm partilerin ortak olması gerekir” dedi.

“Her şeyden önce hukuk olmalıdır”

Akademisyen ve gazeteci Prof. Dr. Mehmet Altan ise şöyle dedi:

“Huzura ulaşmak, Türkiye’nin normalleşmesi, sağlıklı ve huzurlu olması için demokrasi ortak ihtiyaçtır. Ancak demokratikleşme için önce hukukun yerleştirilmesi gerekir. Yani anayasa uygulanmazsa, ceza kanunu uygulanmazsa, kamu gücü hukukun dışında bireyin öfkesi için kullanılırsa iş zorlaşır. Bu yüzden ana başlığın demokrasi olduğunu söylüyorum. Bu sürecin kalıcı olması, sağlıklı ilerlemesi ve Türkiye’nin doğru adımlar atabilmesi için evrensel hukukun uygulanması da zorunludur.”

Önümüzdeki hafta da çözüm sürecine destek amacıyla Diyarbakır Barosu tarafından geniş kapsamlı bir çalıştay düzenlenecek ve barış yolunda onlar da destek ve önerilerini ilgili taraflara iletecekler.

/rûdaw/

İlginizi Çekebilir

GÖÇ-DER: Geri dönüşler için adımlar atılmalı
Türkiye’de kredi borçları katlanarak artıyor

Öne Çıkanlar