Babacan: Barış savaştan iyidir, sükut kavgadan, diyalog çatışmadan iyidir

GündemPolitika

🔴 DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, PKK’nin ‘ateşkes’ sürecine ilişkin değerlendirmede bulundu. Babacan, “Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Barış savaştan iyidir. Sükut kavgadan, diyalog çatışmadan iyidir. Yaşamak ölmekten iyidir.” dedi.

 DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yeni Yol Partisi grup toplantısında konuştu.

Abdullah Öcalan’ın çağrısının ardından PKK’nin ‘ateşkes’ sürecine ilişkin değerlendirmede bulunan Babacan, “Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Barış savaştan iyidir. Sükut kavgadan, diyalog çatışmadan iyidir. Yaşamak ölmekten iyidir. Geçtiğimiz hafta DEM Parti İmralı heyeti tarafından yapılan açıklamayla terör örgütü PKK’ya silahları bırakma ve kendini feshetme çağrısı yapıldı. Bu açıklamanın hemen ardından da örgüt, çağrının gereklerine uyacağını söyledi. Sözlerin tutulup tutulmayacağını yakından takip edeceğiz. Biz ilk günden bu yana şunu söyledik: Süreci “temkinli bir iyimserlikle” takip edeceğiz dedik; gerekli gördüğümüz noktalarda da tavsiyelerimizi, uyarılarımızı yapacağız dedik ve öyle de yapıyoruz. Çünkü biliyoruz, terörü sona erdirmek sıradan bir iş değildir. Çözüm size gümüş bir tepside sunulmaz, hediye edilmez” dedi.

‘ERDOĞAN BU İŞİN NERESİNDE?’

“Çözüm, adım adım inşa edilmesi, ilmek ilmek örülmesi gereken bir süreçtir” diyen Babacan, şu ifadeleri kullandı:

“İyi bir yol haritası gerektirir, siyasi irade gerektirir; en önemlisi de kararlılık gerektirir, kararlılık. Bakın yol haritası diyoruz, henüz bir yol haritası yok. Siyasi irade diyoruz, ülkenin Cumhurbaşkanı’ndan henüz net bir duruş görmedik. Kararlılık diyoruz, belki Sayın Bahçeli bu işi başlattığı noktada duruyor ama Sayın Erdoğan’ın bu işin neresinde durduğunu henüz tam anlamış değiliz. Ya ileriye bakacak, hep birlikte kararlılıkla yürüyeceğiz; ya da arkamıza bakıp, yalpalayıp, bu fırsatı kaçıracağız. Ya bin yıldır beraber yaşayan insanlar olarak sarılıp helalleşeceğiz; ya da çeşit çeşit bahane üretip ayrışmaya devam edeceğiz.”

‘SİLAHLARIN HEPSİ TERK EDİLMELİ’

“Suriye Kürtlerinin, özgür ve eşit bir şekilde, siyasetteki tüm renkleri ve çeşitliliği ile, Türkiye ile dostane ilişkiler içinde olmaları en büyük arzumuz” diyen Babacan, şöyle devam etti:

“Nasıl ki ülkemizde bin yıllık Türk ve Kürt kardeşliğini esas alarak yeni bir döneme giriyorsak, tüm komşu ülkelerdeki Kürtlerle de kardeşlik hukuku içinde, beraberce var olalım istiyoruz. İşte bu sebeple, sadece Türkiye’de değil, tüm komşularımızda, Türkiye’ye doğrulma ihtimali olan silahların hepsi terk edilmeli, daha nice bin yıllar sürecek birlikteliğin üzerine gölge düşürülmemelidir.”

‘KÜRTÇE’DEN KORKUP YAYINI KESTİLER’

“ülkemizde büyük bir hak ve özgürlük sorunu da vardır” diyen Babacan, şu ifadelere yer verdi:

“Ülkemizde Kürt vatandaşlarımızın sorunları vardır, Kürt sorunu vardır. Bu sorunun çözüm zemini de bu çatının altıdır, Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Bakın, İmralı heyetinin örgütün feshine yönelik çağrıyı okurken dahi bu sorun ayyuka çıktı. Televizyon kanallarında neler yaşandı, gördünüz değil mi? Çağrı metninin önce Kürtçesi okununca afalladılar. Bazıları ne yapacağını bilemedi, korkup yayını kesti; bazıları asıllarına rücu etti, yasağa sarıldı. Bu otoriterlik virüsü, bu antidemokratiklik virüsü, bu popülizm virüsü, bu ayrımcılık virüsü siyasete yayılan bir virüs arkadaşlar. Bu virüs muhalefete de hızla yayılıyor. Tahammülsüzlüğü, yerel yönetimlerdeki icraatlerden; Arapça tabelalara yaptıkları düşmanlıktan biliyoruz. Tahammülsüzlüğü, Filistin’le dayanışma mitinginden dönene yumrukla saldıranı, savunanlardan biliyoruz; tahammülsüzlüğü, henüz ellerine geçirmedikleri sopayı her fırsatta sığınmacılara sallayanlardan biliyoruz. Bu virüsle hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor.”

/Gazete Duvar/

İlginizi Çekebilir

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın tartışma yaratan akıllı mikrofon kullanımı!
Avrupa Birliği liderleri olağanüstü zirvede bir araya geliyor

Öne Çıkanlar